Sanatla zanaatı birleştirdi, ortaya birbirinden güzel ürünler çıktı

Edirne'de yaşayan Emine Ayaz eskimiş kıyafetleri boyayarak geri dönüşüme kazandırıyor. Ayaz, merakla başladığı bu işi meslek haline getirdi.

Sanatla zanaatı birleştirdi, ortaya birbirinden güzel ürünler çıktı

Sanatla zanaatı birleştiren Emine Ayaz, eskimiş kıyafetleri ve ayakkabıları boyayarak ortaya hem geri dönüşüme katkı sağlıyor hem de bir birinden güzel ürünler tasarlıyor. Kullanılmayan eşyaları alıp farklı tasarımlarla geri dönüştürüyor. Bir hevesle başladığı tasarım hobisini meslek haline getiren Ayaz’ın ürünleri yoğun ilgi görüyor.

Ayaz, dolabın bir köşesine atılmış ve eskimeye yüz tutmuş ürünler kişiye özel tasarımlarla günümüze uyarlanarak kullanılabilir hale getiriliyor.

“Hobi olarak başladığım işe profesyonelliğe döktüm”

Kişiye özel tasarımlar yaptığını belirten Emine Ayaz, “Buradaki bütün ürünlerin tasarımı bana aittir. Boyamalarını ben yaptım. Atölyemde kişiye özel tasarımlar yapıyorum. Bundan bir 6-7 yıl önce ayakkabılarımı boyamakla başladım. Daha sonra böyle bir işin olduğunu fark ettim. Türkiye de bunun örnekleri var. Önce kendi ayakkabılarımı boyayarak başladım. Daha sonra ceketimi boyadım, çantamı boyadım bu böyle büyüdü gitti. İnsanların merakı oldu. Bu işi profesyonelliğe dökmek gerekiyordu ve bende özel siparişler almaya başladım.” Dedi.

“Resim çizmeyi hiç bırakmadım”

Ortaokuldan beri resim çizdiğini ifade eden Ayaz, farklı sektörlerde de çalıştığını fakat resim çizmeyi hiç bırakmadığını vurguladı.

Üniversite yıllarında harçlığını resim çizerek kazandığını dile getiren Ayaz, resim çizmeyi hiç bırakmadan kendisini geliştirdiğini iletti.

Resim çizmenin yanında dikiş işini de öğrendiğini aktaran Ayaz, sanatla zanaatı birleştirerek, sanatın giyilebilir olması için uğraş verdiğini kaydetti.

“Her ay belirli bir gün vatandaşlar kendi ürünlerini getirip atölyede boyayabilecekler”

Müşterilerin kendi ürünlerini getirdiğini ve özel tasarımlar istediğini belirten Ayaz, “Müşteriler kendisi bir tasarım istiyor ben onu çiziyorum. Bazıları ise tasarımını tamamen bana bırakıyor. Bu şekilde bende eşyasını kişiselleştirmiş oluyorum. Kişilerde memnun kalıyorlar. Sürdürülebilirliği ben en eğlenceli hale getirmeye çalışıyorum. Sanatımı zanaat ile birleştiriyorum. Dolayısıyla kişilerin çok hoşuna gidiyor. Ürünlerimi pazarlarda stant kurup satıyordum. İnsanlar çok beğendiler. Bende atölyeye dönmeye karar verdim. Ayın belirli günlerinde kişiler ürünlerini gelip burada kendileri boyayabilecekler. Belirli kurallar çerçevesinde benim malzemelerimi kullanarak tasarımlarını yapabilecekler. Burada hem etkinlik olmuş olacak hem de sanatla birlikte sosyalleşmiş olacaklar.” Diye konuştu.

Doğukan Vurgun