ALİ CAN ZERAY'LA Z RAPORU

Edirne tarihi yapıları, nehirleri, köprüleri, Roma’dan günümüze uzanan medeniyeti ile nadide bir kent. Osmanlıya neredeyse 1 asır başkentlik yapan şehirde her adımda bir tarihi eser karşımıza çıkıyor. Serhat şehir, her mahallesi, caddesi, sokağı ile geçmişten günümüze uzanan bir ufuk çizgisi gibi, sonsuz mutluluk kaynağı. Kentte yaşayanlar gerçekten çok şanslı olduğunu düşünüyor ve sokaklarından geçerken biraz sağına soluna bakıp geçmişe daldığında sanki tarihle konuşur gibi oluyorsun. Camileri, medreseleri, hanları hamamları yani daha sayamayacağım yüzlerce eseri. Ne güzel anlatıyoruz değil mi? Var olanları anlattık abartmadık. Şimdi birde var olmayanlara bakalım. Onları da anlatalım. Kentte yaşayanları bırakın bu şehre gezemeye gelenlerin bile hemen dikkatini çeken birçok olumsuzluklar var. Çarşıyı gezmeye gelen yerli ve yabancı turist ihtiyacını gidereceği tuvalet yok. Aracını park edecek otopark yok.   Çöpünü atacağı çöp kutusu yok. Onları yönlendirecek levhalar yeterince yok. Esnaf kafasına göre satış yapar, denetleyen yok. Yani yok babam yok… Sahi turist meselesine gelince otel fiyatları da cep yakıyor. Edirne’de 1 gece otelde kalmak Antalya, Bodrum, Çeşme ile aynı fiyatta bazıları daha pahalı. Sözde lüks otellerin nasıl lüks olduğunu da anlamış değilim. Gezip gördüğüm var. Birde bazı yöneticiler çıkıp 10 milyon turist bekliyoruz diyor. Bekliyorsun da nereye bekliyorsun. Ya Kakava ve Kırkpınar şenliklerinde kentte 10 bin kişi geldiğinde bile ne kalacak yer, nede yiyecek yemek buluyorlar, trafiği de kilitliyorlar.  Her yerde her sokakta caddede araçlarını park ediyorlar. Meşhur ciğerimizi yemek için gelenlere, ciğerciler  ‘ciğer bitti alamayız’ diye kaç kişiyi kapıdan çevirdiğini biliyorum. Yani o kadar çok yapılacak işimiz var ki. Eksiklerimizi tamamlamalıyız. Kent sahipsiz.

‘BİTMEYEN SU PATLAKLARI’

Edirne’de hemen her mahallede içme suyu hatlarında patlaklar oluyor. Bunu anlamış değilim. En son 1’nci Murat Mahallesi’nde patlayan içme suyu borusu yüzünden asfalta çökme sonrası çukur oluştu. Oluşan çukura da bir araç düştü ve maddi hasar oluştu. Sahi hangimizin aracı çukura düşmedi de tekeri patlamadı, alt takımı bozulmadı? Yancıkçı Şahin Mahallesi’nde patlayan içme suyu borusu yüzünden bazı iş yerleri ile evleri su bastı. Belediye Başkanı Recep Gürkan, çok değil bir kaç ay önce yaşanan kuraklık nedeniyle barajda içme suyu kalmadı, suyunuzu tasarruflu kullanın çağrısı yapmadı mı? Ben mi yanlış hatırlıyorum. Pardon da bunu önce sen yapmalısın demez mi vatandaş sana. Yaşanan kuraklık, boşa akan suya mı üzülelim yoksa patlayan borudan akan suyun faturasını vatandaşa ‘kayıp su’ adıyla vatandaşa fatura etmenize mi? Birde patlaklar 1 gün, 2 gün sonra tamir ediliyor. Haber verilmesine rağmen 2 gün su boşa akıyor. Ya sahi belediye bu içme su borularını yeni değiştirmedi mi, yeni yapılan tesisatlar neden patlıyor. Hadi gel bunu da anla. Yok arkadaş yok işi bilen adam yok. Boru patlayınca yeni atılan asfaltta kazılıyor. Bunun parası da vatandaşın cebinden çıkıyor. Sonra yeniden kaz, yeniden tamir et, yeniden asfalt at. Yazık hem de çok yazık.

‘TRAFİK SORUNU BİTMİYOR’

Edirne’de kavşaklar sabah akşam yoğun, kent büyükşehir oldu da bizim haberimiz mi,  yok. Anlamış değilim sabah işe gitmek için evden çıkıp aracıma bindiğimde trafik yüzünden sinirlerimiz geriliyor. Özelikle ana arterlerde oluşan yoğunluk cepte. Ama ara yollarda oluşan trafiğe ne demeli. Hani belediyenin her yeri kazıp da bulamadığı patlaklar var ya, bunu da üzerine koy, git bakalım gide biliyorsan. Sahi hafta sonu Karaağaç 2 köprü arasından gidip şöyle nehir kıyısında çay içelim dersen yine trafik var. Bence trafik polisleri göstermelik kavşaklarda değil yoğunluğun olduğu bu bölgelerde görev yapmalı. Birde unutmadan Kapıkule Sınır Kapısı yolunda parka gidecek TIR’lar var, bu sürücüler yolu kafasına göre tıkıyor. Çift sıra yapanımı istersin, sollama sırasında yol vermeyeni mi….  Bu TIR sürücüleri yüzünden uluslararası yol trafiğe kapanıyor. Şaka gibi, bunu sen Bulgaristan tarafında yapabilir misin? Yunanistan’da yap,  Sırbistan, Macaristan’da sıkıyorsa yap da göreyim. Hemen cezayı yersin. Ama Türkiye’de yaparsın, sıkmıyor bir şey olmaz.