Uzmanından intihar haberlerinin özenle hazırlanarak servis edilmesi tavsiyesi

Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi'nde düzenlenen 'İntihar haberlerinin basında doğru bir şekilde verilmesi' konulu bilgilendirme toplantısında konuşan Psikiyatri Uzmanı Dicle Oymak Yenilmez, intihar haberinin özendirici olmaması için özenle hazırlanması ve o şekilde servis edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Uzmanından intihar haberlerinin özenle hazırlanarak servis edilmesi tavsiyesi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi konferans salonunda "İntihar haberlerinin basında doğru bir şekilde verilmesi" konulu bilgilendirme toplantısı düzenlendi. İntihar haberlerinin basında doğru şekilde yer verilmesinin sağlanması amacıyla medya çalışanlarına yönelik düzenlenen bilgilendirme eğitiminde açıklamalarda bulunan Uzman Dr. Yenilmez, bu tarz haberlerin servis edilmesinde basın mensuplarına önemli görevler düştüğünü belirtti.

Dr. Yenilmez, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre intiharların 40 saniyede 1 kişinin ölümüyle sonuçlanan eylemler olduğunu ifade etti. Her intihar düşüncesi olan hastanın intiharı planlamadığını ve eylemde bulunmadığını aktaran Dr. Yenilmez, intihar düşüncesinde bulunan kişi sayısının yüzde 34, intihar planı yapan kişi sayısının ise 72 olduğuna dikkat çekti.

Dünyada yılda yaklaşık 800 bin kişinin intihar ederek hayatını kaybettiğini söyleyen Dr. Yenilmez, "15-29 yaş arası genç ölümlerde en sık ikinci neden intiharlar. Bizim için neden önemli, çünkü intiharların yüzde 90'ı ruhsal hastalıklar nedeniyle oluyor. Depresyon, duygu durum bozuklukları, şizofreni, alkol ve madde bağımlılığı gibi birçok psikiyatrik rahatsızlık bir uzmana başvurulduğu taktirde tedavi edilebilir" dedi.

İntihar girişiminin erkeklerde daha sık görüldüğünü belirten Dr. Yenilmez, “Sıklık ve Sosyodemografik verilere baktığımızda tüyler ürpertici sonuçlar görüyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre (DSÖ), dünyada 40 saniyede bir 1 kişi her yıl yaklaşık 800 bin kişi intihar sonucu hayatını kaybediyor.  Gerçek verilerin bu rakamların daha da üstünde olduğu düşünülüyor. 20 girişimin 1’i ölümle sonuçlanıyor. TÜİK verilerine göre ise kaba intihar hızı ülkemizde 1977’de yüzde binde 1.75’ken 2019’da yüz binde 4.12’ye yükselmiştir.  İntihar girişimi erkeklerde daha da çok görülüyor” dedi.

"Cinsiyetler arası eşitsizliğin yerleşmesinin intihara sebep oluyor"

Kadınlarda ve toplumda cinsiyetler arası eşitsizliğin yerleşmesinin intihara sebep olduğunun altını çizen Yenilmez, “Gelişmiş ülkelerde yaşlılarda sosyal olarak yüksek katı düşünce sistemi ve övme konusundaki kararlılık intihara sebep olabiliyor. Tamamlanmış intiharlarda erkekler daha fazla çünkü ciddi cesaret eden şeyleri erkekler daha çok yapıyor. Kadınlar intihar ederken daha çok kimyasal maddelere ve ilaçlara yöneliyor. Erkekler kadınlardan daha dürtüsel, psikolojik sorunlar için daha az yardım arıyorlar ve yardım önerilerini daha az kabul ediyorlar.  Kadınlarda ise postpartum depresyon ve psikoz, aile içi şiddet ve istismar, cinsiyet rolleriyle ilgili beklentilerin katı olması ve toplumda cinsiyetler arası eşitsizliğin yerleşmesi intihara sebep oluyor” ifadelerini kullandı.

"Daha önce de bu girişimde bulunduysa risk faktörü vardır"

Daha önce intihar girişiminde bulunmanın önemli risk faktörü olduğunu belirten Yenilmez,

“Eğitim düzeyinin düşük olması, dul ya da boşanmış olma, işsizlik, yalnız kalma, ekonomik zorluklar diğer sosyodemografik özelliklerinin içerisinde risk etmenleri arasında yer alıyor. Bireysel faktörlerin öyküde daha önceki intihar girişimlerinin olması tamamlanmamış intihar girişimleri açısından en önemli risk etmenidir.  İntihar sonucu ölenlerin yüzde 50’sini daha önce en az bir kez, yüzde 25’i ise son 1 yıl içerisinde intihar girişiminde bulunmuştur. İntihar varsa yüzde 90 ruhsal bozukluk vardır. Ergenlerde intihar girişiminde daha belirgin bir oran var. Bir ruhsal bozukluğa sahip insanların yüzde 25-50’si yaşam boyu en az bir kez intihar girişiminde bulunmakta, yüzde 8-19’u ise tamamlanmış intihar sonucunda hayatını kaybetmektedir. Ruhsal bozukluğu olup intihar sonucu ölen kişilerin yüzde 25’inin ölmeden önce ruh servisleri ile ilişkisi olmuştur” şeklinde açıklamada bulundu.

" Medyanın etkisi büyük"

İntihar eyleminde medyanın etkisinin çok fazla olduğunu vurgulayan Dr. Yenilmez, “Literatürde, intiharın bir taklit eylemi olarak meydana gelebileceğini ve medyada verilen intihar haberlerinin bu taklit eylemlere yol açabileceğini gösteren çok sayıda çalışma var.  Taklit ve bulaşma etkisine werther etkisi demişler. Bu tür haberlerin özenle hazırlanması gerekiyor. Medyanın intiharları romantikleştirme ve detaylarıyla verme eğiliminden kaçınması gerekiyor. Bu tür haberlerin kümülatif etkisinin intihar olaylarını artırabiliyor” İfadelerine yer verdi.

Edirne'de intihar haberlerinin medyaya yansıması konusunda bir sıkıntı olmadığını ve basın çalışanlarının intihar haberlerini yaparken gerekli özeni gösterdiklerini belirten İl Sağlık Müdürü Mustafa İshak Yıldırım, toplumun bu konuda bilinçlenmesinin önemli olduğunu ifade etti.

Doğukan Vurgun