Sulak alanlarda ötrofikasyon büyük risk barındırıyor

Sulak alanlarda oluşan bitki yoğunluğu ötrofikasyon etkisi olarak tanımlanıyor. Ötrofikasyonun ana kaynağı olarak da tarım ilaçları, evsel atıklar gösteriliyor. Uzmanlar sulak alanların bataklığa dönüşmesinin büyük risk barındırdığını ve ekosisteme zarar verdiğini söylüyor.

Sulak alanlarda ötrofikasyon büyük risk barındırıyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Tarım alanlarında kullanılan gübre ve ilaçların bilinçsiz kullanımı sulak alanlara zarar veriyor. Gübre ve ilaçların içerisinde bulunan maddeler toprak altından yer altı sularına karışıyor. Yeraltı sularıyla sulak alanlara kadar uzanan maddeler ekosisteme zarar vererek ötrofikasyon etkisi yaratıyor.

Derinliği 6 metrenin altında olan sulak alanlardaki ekosistem tarım alanlarında kullanılan gübre ve ilaçlarla olumsuz etkileniyor.

Sulak alanlarda bulunan bitkilerin gelişimi yeraltı sularıyla taşınan gelişimi hızlandıran maddeler sayesinde büyüyor. Büyüyen bitkiler hem canlı yaşamını hem de ekosistemi olumsuz etkiliyor.

Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, sulak alanların biyoçeşitlilik açısından yüksek olduğunu ve bu yüzden ekosistem için çok önemli olduğunu söyledi.

“Ötrofikasyonun ana kaynağı tarım ilaçları, evsel atıklar”

Sulak alanların çok hassas alanlar olduğuna değinen Uludağ, “Çünkü su derinliği az olan mevsimsel değişimlerden fazla etkilenen ama aynı zamanda yüzey sularının temiz yeraltı su dengesinin sağlanması, taşkın kontrolü, sel kontrolü gibi alanlarda sulak alanların hayati önemi var. Hassas ekosistemlerdir. Müdahaleler ve değişimlerden çok çabuk etkilenir. Ötrofikasyonun ana kaynağı esasında bu sulak ortama özellikle göllere ve akarsulara kıyı bölgelerine insan kaynaklı tarım ilaçları, evsel atıklar yani organik kökenli besin değeri olan tarımsal atıklar, hayvansal atıklar bu alanlara geldiği zaman özellikle bitkiler açısından yoğun bir besin girişi meydana gelir. Tabii besin girişinin artması yoğun bir bitki popülasyonunun hızla çoğalmasına sağlar. İşte temel problem bu.” Dedi.

Uludağ, bir bölgedeki ekosistemi oluşturan unsurlardan birinin aşırı şekilde artırmasının diğerlerine oluşturabileceği zararlardan bahsetti.

Sulak alanların ötrofikasyonla bataklık ortamına dönüştüğünü belirten Uludağ, bu durumun sularda yaşayan canlıların ortadan kalmasına neden olduğunu iletti.

“Sulak alanların bataklık alanına dönüşmesi önemli riskleri de beraberinde getiriyor”

Uludağ, ötrofikasyonda yaşanan artışın sulak alanların ortadan kalkmasını hızlandırdığını vurguladı ve şöyle devam etti:

“Sulak alanlar özellikle tarımsal donun oluşmasını engelleyen en önemli alanlardır. Çünkü sulak alanlar aynı zamanda çevrelerine göre birkaç derece daha sıcak olur. Eğer bir bölgeyi doğal sürecine bırakırsanız kendi ekosistemi içerisinde devam eder. Ama biz doğal kaynakları kullanmakla da yükümlüyüz. Yani kullanmadığımız zaman onu ekonomik katkıya çevirmediğimiz zaman da sıkıntı yaşıyoruz. Sulak alanların bataklık alanına dönüşmesi buradaki su ürünleri açısından, çevresel peyzaj açısından, doğa güzelliği açısından, su kalitesi açısından, önemli riskleri de beraberinde getiriyor olacak.”

Doğukan Vurgun