Prof. Dr. Elipek uyardı: 'Anız yakmanın su kaynaklarına da zararı var'

Ürün hazırlığının ardından tarlada kalan sap ve kök gibi kısımların anız olarak adlandırıldığını söyleyen Trakya Üniversitesi (TÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Belgin Elipek, Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada anız yakmanın zararlarını anlattı.

Prof. Dr. Elipek uyardı: 'Anız yakmanın su kaynaklarına da zararı var'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Anız yakmanın toprağa olduğu gibi sucul ekosisteme de çok ciddi zararı olduğunu söyleyen Trakya Üniversitesi (TÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Belgin Elipek, sap ve samanı yakmak yerine tekrar toprağa karıştırma önerisinde bulundu.

"Hem toprağa hem de sucul ekosisteme zarar veriyor"

Anız yakmanın sucul ekosisteme çok ciddi zararı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Elipek, "Anızlar yakıldığı zaman özellikle toprak kuraklaşır, daha da sıklaşır ve kurak olan topraklarda erozyona daha açık hale gelir. Yağışlı mevsimlerde topraktaki azalmış verimi arttırmak için çiftçiler tarafından gübreleme işlemi yapılır. Gübreleme işlemi de yağışlarla beraber azot ve fosfat gibi materyalin sulara geçmesine sebep olur. Bu yüzden anız yakmanın sucul ekosistemlere de çok ciddi zararı var" dedi.

Sucul ekosistemlerin anız yakmaktan çok fazla etkilendiğini ve hassas olduğunu aktaran Prof. Dr. Elipek, anız yakımı esnasında toprakta 5 ile 10 santim civarındaki alanda bulunan bütün materyallerin zarar gördüğüne dikkat çekti.

"Alışılagelmiş metotlardan biri anız yakmaktır"

Yararlı bakteriler ve toprağın veriminin arttırılması için çoğunlukla gübreleme işleminin tercih edildiğini belirten Prof. Dr. Elipek, "Toprağa verilen gübreler yağışlı mevsimlerde yıkanarak sucul ekosistemlere girerler. Gübrelerin tarladaki ürünlere yapmış olduğu işlev sucul ekosistemdeki bitkilerin çoğalmasına yol açar. Çok fazla çoğalma bir süre sonra ötrofikasyon dediğimiz sürecin başlamasına neden olur. Ötrofikasyonla beraber sudaki bir takım fizikokimyasal değerler de değişeceği için sucul ekosistem dengesinin bozulmaya başladığını görürüz" ifadelerine yer verdi.

Alışılagelmiş metotlardan bir tanesinin de anız yakmak olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Elipek, çiftçilerin maliyet ve zaman açısından tarlanın ekime hazır hale gelmesinin daha hızlı ilerlediğini düşünerek hareket ettiğini aktardı.

Anız yakınca toprağın verimini arttıracağı şeklinde yanlış düşüncelerin olduğunu aktaran Prof. Dr. Elipek, bu yanlış bilgileri ortadan kaldırmak için çiftçilerin daha bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.

Çalışmaların birçoğunda anızların yakılmasıyla ilgili olarak ekosistemlere olan zararlı etkilerinden bahsedildiğini ifade eden Prof. Dr. Elipek, bu etkilerden bir tanesinin, atmosfer kirliliğinin artması olduğunu belirtti.

"Sap ve samanı tekrar toprağa karıştırın"

Anız yakılmasının toprağın verimini düşürdüğü üzerine bazı çalışmalar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Elipek, "Anız yakıldıktan sonra toprağın ihtiyacı olduğu sap ve gövdelerden toprağa geçmesi beklenilen azot ve karbon miktarı düşer. Çiftçilerin anız yakmaktan ziyade toprağın verimini arttıracak sap ve samanı tekrar toprağa karıştırarak bu verimi elde etmelerini bekleriz" diye konuştu.

Özlem Ceylan