'Postmodern darbe' 27. yılında unutulmadı
AK Parti Genel Merkez İnsan Hakları Başkanlığı tarafından 28 Şubat Postmodern Darbesi'nin vahametine dikkat çekmek amacıyla 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması gerçekleştirildi. Edirne'de basın açıklamasını okuyan AK Parti Edirne İl Başkan İl Başkanlığı İnsan Hakları Birim Başkanı Murat Nalça, 28 Şubat Darbesi'nin insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğini vurguladı.
AK Parti il teşkilatları tarafından, "postmodern darbe" olarak nitelenen 28 Şubat'ın 27. yılı dolayısıyla basın açıklamaları yapıldı. Bu çerçevede Edirne'de İl Başkanlığı binası toplantı salonunda gerçekleştirilen basın toplantısında 28 Şubat'ın insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğine dikkat çekildi.
Edirne'de AK Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen basın açıklamasına AK Parti Edirne İl Başkan İl Başkanlığı İnsan Hakları Birim Başkanı Murat Nalça, AK Parti Edirne İl Kadın Kolları Başkanlığı İnsan Hakları Birim Başkanı Yeşim Erişmiş, AK Parti Edirne İl Gençlik Kolları Başkanlığı İnsan Hakları Birim Başkanı Mustafa Ömer Taşkın katıldı.
Basın açıklamasını AK Parti Edirne İl Başkan İl Başkanlığı İnsan Hakları Birim Başkanı Murat Nalça okudu.
"28 Şubat Darbesi insanlık tarihine kara bir leke olarak geçti"
27 yıl önce silahlı cunta tarafından, sözde irtica tehdidi ile bütün bir ülkeyi çevrelemeye çalışmanın, toplumun çeşitli kesimlerini vesayet ideolojisinin elinde rehin tutmak, insanlık onuruna, akıl ve mantık ilkelerine deli gömleği giydirmek üzere gerçekleştirilen 28 Şubat Darbesi insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğini belirten Nalça, "Failleri tarafından “1000 yıl sürecek” yaklaşımı ile savunulan bu karanlık girişimin değil bin, on yıl bile sürememiş olması vesayetçilerin hukuksuzluğunun, kirli hesaplarının net bir göstergesidir. İslami kimliğe duydukları derin öfkeyi, sistematik ve kanun dışı vahşi bir militarist dayatma ile dışa vuran darbeciler aldıkları anti-demokratik MGK kararları ile dönemin iktidarına darbe vurmuşlardı. Yaşanan darbe süreci ile birlikte İslami kimliğe sahip olan toplumun büyük bir kesimi türlü yollarla kısıtlandı. Genç kızlar üniversitelere başörtüleri ile giremedi, kılık-kıyafetleri nedeniyle gençler eğitim haklarından mahkûm bırakılarak ikna odaları eliyle inançlarından vazgeçmeye zorlandılar. Katsayı adaletsizliğiyle gençlerin istedikleri okulda eğitim almalarının önü kapatıldı. Kamu görevlileri eşleri başörtülü olduğu için fişlendi. Siyasi görüş ve inancından dolayı insanların; çalışma, eğitim, ibadet, düşünce ve ifade özgürlükleri gibi temel hakları engellendi. Ülkesi için, milleti için çalışan ve üreten sermaye dahi “yeşil sermeye” adı altında kategorize edildi, ötekileştirildi" ifadelerine yer verdi.
28 Şubat’ta siyasete, demokrasiye ve insan haklarına “balans ayarı” vermeye çalışanların, Aziz Tüek Milleti tarafından kısa sürede balans ayarına uğradığını aktaran Nalça, "Türkiye’ye sözde ayar vermeye kalkan, milletimizin elinden geleceğini, haklarını ve huzurunu alan karanlık darbe dönemleri, milletimizin 15 Temmuz gecesi verdiği mücadele ile bir daha yaşanmamak üzere tarihe gömüldü. Milletimizden aldığımız güç ve tarihin bize yüklediği sorumluluk ile millet iradesini egemen kılma, büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etme mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, Türkiye Yüzyılı yolunda daha emin adımlarla yürüyor, Her şartta ve koşulda darbeler karşısında yanımızda olan milletimize şükranlarımızı sunuyoruz" şeklinde açıklamada bulundu.
Açıklamanın ardından Nalça ve partililer, ellerindeki 28 Şubat karşıtı dövizlerle fotoğraf çektirdi.
Doğukan Vurgun