Obezite İle Başa Çıkma Yolları

Obezite tüm dünyanın ortak problemi haline geldi. Uzman Diyetisyen Selin Başkurt yaptığı açıklama ile önümüzdeki 10 yılda Türkiye'de ve dünyada obezitenin hızla artacağını gerekli önlemlerin alınması tavsiyesinde bulundu.

Obezite İle Başa Çıkma Yolları
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İnsan vücudunda sağlığı bozacak şekilde yağ birikmesine verilen obezite insan sağlığını giderek daha fazla tehdit etmeye başladı. Uzman Diyetisyen Selin Başkurt obezite ile ilgili dikkat çeken bir açıklama yaptı. Başkurt, yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre obezitenin çocuklar ve gençler için alarm düzeyine ulaştığı ve gelecek nesiller için daha çok sağlık yükü̈ yaratacağı öngörüsünde bulunduğunu belirtti.

Kronik hastalık olarak değerlendirilen obezite Dünya Sağlık Örgütü’ne göre Türkiye’de ve dünyada gün geçtikçe daha fazla kişide görülüyor.

“2035’te Türkiye’nin yüzde 55’i Obez Olacak”

Dünya Sağlık Örgütü’nün Obezite atlasına göre Türkiye’de 2035 yılında beklenen obezite oranının ülke nüfusuna oranının yüzde 55 olduğunun altını çizen Diyetisyen Başkurt, “2030 yılında 16 milyon kadının (kadın yetişkin nüfusunun yüzde 50’si), 11 milyon erkeğin (erkek yetişkin nüfusunun yüzde 31’i) obez olması beklenmektedir. Dünya çapında ise 2035 yılında 1.9 milyon kişi obezite ile mücadele etmek zorunda kalacağı, her 4 kişiden 1’nin obez olması beklentisini öngörülmesi demek. Çocukluk çağı obezitesinin ise 2020-2035 yılları arasında yüzde 100 artması beklenilmekte. Fazla kilo ve obezitenin 2035 yılında tahmini küresel ekonomik etkisinin ise 4.32 trilyon dolar olması bildirilmiştir.” Dedi.

Obezitenin yaşam kalitesini bozan, yaşam süresini kısaltan kronik bir hastalık olduğunu ifade eden Başkurt, birçok nedenin obeziteye neden olabileceğini belirtti. Obezitenin en önemli iki nedeni arasında yüksek kalorili gıdalara kolay ulaşılması ve hareketsiz yasam olduğunu dile getiren Başkurt, alınan enerjinin harcanandan fazla olması nedeni ile yağ depolanmaya başlandığını dolayı ile de obez olunduğunu söyledi.

"Anne sütü obeziteye karşı koruyor"

Anne sütü ile beslenen çocuklarda obezite görülme sıklığının daha düşük olduğunu belirten Başkurt, çocuk ve gençlerdeki fazla kilo ve obezitenin ise ağırlıklı olarak yanlış̧ beslenme alışkanlıkları, beden gereksiniminden çok yeme, az hareket etme, ailede fazla kilolu ve obez birey bulunması, tıbbi hastalık, ilaçlar, aileden ayrılma ya da anne- babanın boşanması gibi strese neden olan durumlar, aile ve akran sorunları, depresyon ya da diğer ruhsal sorunlarla ilişkili olduğunu dile getirdi.

Tedavisi Bulunuyor

Obezitenin tedavisinde tıbbi tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri olmak üzere iki yaklaşım kullanıldığının altını çizen Başkurt; “Tıbbi tedavi; ilaç̧ uygulamaları ve cerrahi yöntemlerle yapılırken; davranış̧ tedavisi sağlıklıyasambicimidavranışlarının kazandırılması ile yapılmaktadır. Öncelikleyasam tarzı değişikliklerinin en az 6 ay süre ile uygulanması, başarısızolunduğu durumlarda ilaç̧ tedavisi ya da cerrahi yöntemleregeçilmesiönerilmektedir.” Diye konuştu.

4 Mart tarihinin Dünya Obezite Farkındalık Günü olduğunu hatırlatan Başkurt, UNICEF, Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Obezite Federasyonu’nun Küresel Obezite Koalisyonu’nu kurduğunu söyledi. Başkurt söz konusu koalisyonda, küresel obezite krizinin, genç bireyleri nasıl etkilediğini ve gençlerin obeziteyi durdurmak için Dünya Sağlık Örgütü’nün hızlandırma planına nasıl dâhil olabileceğinin bir envanterini almak için farklı ülkelerdeki gençlerin yaşam geçeklerini anlaması üzerinde durulduğunu ifade etti.

İpek Esma Çeşme