Edirne'de su konulu konferans gerçekleştirildi

Trakya Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi 'Suya Dair' konferansı düzenlendi.

Edirne'de su konulu konferans gerçekleştirildi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Konferansta Marmara Belediyeler Birliği Çevre Yönetimi Koordinatörü Dr. Ahmet Cihat Kahraman, Marmara Bölgesi’ndeki büyükşehirlerin su/atıksu ve sanitasyon yönetim performansları konulu sunum gerçekleştirdi.

İçme suyu hakkında açıklama yapan Marmara Belediyeler Birliği Çevre Yönetimi Koordinatörü Dr. Ahmet Cihat Kahraman, “İçme suyu şehre gitmeden, ishalatına varmadan önce içme suyunun çıkışlarında numune alınarak testten geçirilip kontaminasyondan arıtılmış olduğundan emin olunuyor. Ancak bu konuda istenilen sıklıkta ve frekansta ölçüm yapılmadığını gördük. Bunun içme suyunda ciddi problemler olduğu anlamına gelmese de bu konuda daha sık ölçüm yapılarak kontaminasyondan arıtılmış olduğunun teyit edilmesi gerekir.” Dedi.

Kahraman, Tekirdağ’a verilen suyun yüzde 14’ü Birleşmiş Milletlerin metodolojisinin uygun frekansta, uygun sıklıkta kontaminasyondan arındırılmış olduğu teyit edilmiş olduğu anlamına geldiğini vurguladı.

Gelişimini tamamlayamayan ülkelerin içme suyuna erişimi konusunda aralıkları olduğunu belirten Kahraman, “İçme suyu hizmetleri bölgeden bölgeye ekonomik seviye ve sosyal kalkınmışlıkla oldukça ilişkilidir. Dünya da gelişmesine tamamlayan ülkelerin güvenle yönetilen içme suyu hizmetlerine erişim noktasında bir problemi yok. Gelişmesini tamamlayamayan ya da az gelişmiş ülkelerin güvenle içme suyuna erişimi konusunda önemli aralıkları var. Bugün dünyada milyonlarca insan güvenli içme suyuna erişemediği için oldukça sağlığı tehdit edecek hastalıklarla karşı karşıya kalıyor.” Dedi.

Marmara Bölgesi’nde suyu arıtıp deşarj etme modelinden uzaklaşılması gerektiğini dile getiren Kahraman, “Marmara Denizi’nin etrafında yaklaşık 25 milyon nüfus yaşıyor ve 4.1 milyon metreküp su her gün Marmara Denizi’ne deşarj ediliyor. Marmara Denizi atık su arıtımında olmazsa olmaz bir alıcı ortam. Bu noktada her ne kadar arıtımı belirli bir seviyeye çıkaracakta olsak organik yükü mümkün mertebe düşürecekte olsak çok büyük bir hidrolik yükle karşı karşıya kalacağız. Özellikle Marmara Bölgesi’nde suyu arıtıp deşarj etme modelinden uzaklaşmamız gerekiyor ve suyu tekrar kullanıma uygun bir noktaya getirecek seviyeye arıtmak gerekiyor.”

Kahraman, Marmara Deniz’ine verilen suyun ne kadar arıtılırsa arıtılsın azot ve fosfor yükünün müsilaj gibi sorunlara yol açtığını belirtti.

Dünyada çok büyük bir savaş krizi ile karşı karşıya olduklarının altına çizen Kahraman, “Dünya Sağlık Örgütünün acil durum dediği yaşamsal faaliyetler ile ilişkilendirildiği limit 7 buçuk litre iken bugün Gazze 3 litre ile karşı karşıya. ” ifadelerine yer verdi.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşe Handan Dökmeci ise Doğa kaynaklı afetler sonrası güvenli su kullanımına değindi.

Su kıtlığının dünyayı tehdit ettiğini belirten Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşe Handan Dökmeci, “ dünya nüfusunun yüzde 40’ının su kıtlığı çektiği biliniyor. 2040 yılında her 40 çocuktan birinin aşırı derece su sıkıntısı çekeceği tahmin ediliyor. 2050 yılına geldiğimizde ise 4 milyar insan su sıkıntısı çeken bölgelerde yaşayacak.” Dedi.

Dökmeci, afetlerin su kaynaklarını ciddi anlamda etkilediğini dile getirdi.

Suyu güvenli hale getirmek için toplumun bilinçli olması gerektiğini söyleyen Dökmeci, “ afet ile karşı karşıya kaldığımızda suyu nasıl güvenli hale getirebiliriz konusundan toplumun bilinçli ve hazırlıklı olması gerekiyor. Güvenli olduğunu bildiğimiz suları ve özellikle kapağı kapalı olan suları tüketmemiz gerekiyor. Temiz ve sağlıklı olduğundan şüphe duyduğumuz suları ise kaynatıp tüketmemiz gerekiyor.” İfadelerine yer verdi.

İpek Esma Çeşme