Edirne Barosu'ndan meslek içi eğitim semineri

Edirne Barosu Staj ve Meslek İçi Eğitim Komisyonu tarafından düzenlenen, meslek içi eğitim semineri baro hizmet binasında gerçekleştirildi.

Edirne Barosu'ndan meslek içi eğitim semineri
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne Barosu Staj ve Meslek İçi Eğitim Komisyonu tarafından düzenlenen, meslek içi eğitim seminerleri kapsamında “Ceza Mahkemesi Hukuku’nda arama, yakalama, el koyma, ifade işlemleri” konulu eğitim semineri Hayrettin Belli Konferans salonunda gerçekleşti.

Prof. Dr. Feridun Yenisey, Prof. Dr. Durmuş Tezcan, emekli Hâkim Tuğgeneral Fahrettin Demirağ, Dr. Öğretim Üyesi Salih Oktar’ın katılımıyla gerçekleşen seminerde, soruşturmaların usule uygun yürütülmediği takdirde insanların yaşarken ölmelerine denk düşecek sonuçlara mahal verebildiğine değinildi. Açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Feridun Yenisey, Türk kolluklarının durdurma yetkisini kullandıktan sonra üst arama yetkisinin olmadığını, verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Seminerde 4 önemli noktaya değinen Yenisey, “Bu dört noktadan birinci nokta bir ceza soruşturması ne zaman başlar. Bu çok önemlidir. Çünkü soruşturma başlamadan önce devletin önleyici yetkileri vardır. Suç işlendiği andan itibaren iş değişiyor bir şüpheli ortaya çıkıyor. Bir ceza soruşturmasının hangi anda başladığı kritik bir andır ve buna eşik teorisi adı verilir. İkinci noktamız aramadır. Anayasamızın 20 ve 21. Maddelere çok kesin kuralar koydu. Acil durumlarda izahi arama yok ve önleme araması ve adli aramalar ortaya çıktı. Burada makul sebep makul şüphe ayrımı oluştu.  Makul sebepler, önleme aramalarında kullanılan bir ölçüttür. Makul şüphe ise adli aramalarda kullanılır. Üçüncü nokta kelepçeli tutuklama kararı verilmesini sağlamak son nokta ise zor kullanmadır. “ dedi.

Durdurma yetkisini kullanan kolluk görevlisinin, durdurma sebebini söylemek mecburiyetinde olduğunu belirten Yenisey; “Durdurma yetkisini kullanan kolluk görevlisi, durdurma sebebini söylemek mecburiyetindedir. ‘Ben sizi durdurdum, çünkü…’ Sebep ne? Eşgal mi uyuyor, kaçan birisi mi aranıyor? Sebep söyleyecek. Çünkü insanlarla konuşmak polisin, jandarmanın iletişim etiğini içerir. İnsanlarla polisin konuşması gerekir, durumu anlatması gerekir ve o zaman bir güven durumu oluşur. Lütfen personelimizden durdurma sebebini söylemeyi hassasiyetle rica edelim ki muhtemelen yapıyorlardır. Bir de yakalamada, yakalama sebebini söylenmesi konusunda da hassasiyet gösterelim” ifadelerini kullandı.

Yenisey, Amerika’da başından geçen bir olayı belirterek “Benim başıma Amerika’da geldi. Çok karlı bir havaydı, yerler buzluydu. Yavaş yavaş araç sürüyorum, arkadan bir polis ışığı geldi ve beni durdurdu. Yanıma gelip; ‘Yavaş gittiğiniz için durdurdum, sizi sarhoş zannettim’ dedi. Bana sebep söyledi. Ama sebep söylemezseniz; ‘Onu durdurmadın, beni niye durdurdun?’ kavgası başlıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) giden birçok dava, bu kavgalardan ötürü çıkıyor” şeklinde konuştu.

Seminerin sonunda Edirne Baro Başkanı Av. Gökhan Karakoç, etkinliğe katılan Prof. Dr. Feridun Yenisey, Prof. Dr. Durmuş Tezcan, emekli Hakim Tuğgeneral Fahrettin Demirağ ve Dr. Öğr. Üyesi Salih Oktar’a sunumları için teşekkür etti.

Seminere Edirne Baro Başkanı Av. Gökhan Karakoç, İl Jandarma Komutanı Albay Hacı Ali Büber, İl Emniyet Müdürü Onur Karaburun, Baro önceki dönem Başkanı Av. Rıfat Çulha, jandarma, emniyet ve gümrük teşkilatı mensupları, hakim, savcı, avukat ve stajyer avukatlar katıldı.

Haber Merkezi