Arabacı, kentte buğday ekiminin kısmen tamamlandığını söyledi

Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, kentte buğday ekiminin kısmen tamamlandığını söyledi.

Arabacı, kentte buğday ekiminin kısmen tamamlandığını söyledi

Son yılların en kurak aylarını geçiren Edirne’de son yağışlar çiftçilerin umudu oldu. Ekilen buğdaylar son yağışla birlikte çıktı. Buğday ekimine hazırlanan tarlalar ise tava geldi ve ekime hazırlandı.

Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, uzun zamandan beri kurak bir dönemin yaşandığını aktardı.

Üreticilerin bir kısmının kurak dönemde buğday ektiğini, bir kısmının ise yağışları beklediğini dile getiren Arabacı, “İlk yağan yağmurdan sonra hazırlıklarını yapıp ekilişine başladılar. Şu günlerde de ekilişleri neredeyse tamamlamak üzere, bölgemizde çok az bir alan kaldı ekilecek. Bu geçtiğimiz 1 hafta, 10 gün içerisinde de belli periyotlarla azar azar hep yağış aldık. Bu kurak dönemin ardından tabii tam bu ekiliş döneminde bu üreticimizin beklediği bir yağıştı. Şu an buğday açısından baktığımızda ekilen buğdayların çıkmasını sağlayacak bir yağış oluştu, bir tav oluştu toprakta. Yani şu an ektiğimiz buğdaylar çıkış konusunda sıkıntı yaşamaz. Hatta kurak toprağa ekilen buğdaylarımız yeşermeye başladı. Çok yeterli mi diye sorarsanız, bu şu an ilk aşamada buğdayın çıkması ile alakalı yeterli bir yağış ama buğdayın gelişimi, köklenmeye başladığı dönemde köklerin kuruya ermemesi için bu yağışların daha devam etmesi gerekiyor.” Dedi.

Arabacı, ekilen buğdayların çıktığını ve herhangi bir sıkıntının yaşanmadığını iletti.

Bundan sonraki dönemde de yağışlara ihtiyaç olduğunu ifade eden Arabacı, “İnşallah bundan sonraki süreçte de belli aralıklarla iki gün, üç gün arayla, azar azar hep yağış görürüz. Hava raporuna baktığımızda inşallah bu yağışlar da gelirse yine bir sıkıntı olmadan ürünümüzün gelişimi iyi olur diye umuyoruz. Ama şu an kesin olarak ürün gelişimini sağlar diyemiyorum. Niye? Çünkü toprağın bir altı hala kuru. Buğday eğer bundan sonra yağış almazsa bu kök kuruya erdiğinde tabii sıkıntılar yaşayabiliriz. Ama önümüzdeki süreçte yağışlar gözüktüğü için inşallah bunu da hayırlısıyla atlatacağız.” Şeklinde konuştu.

Kuvvetli yağışların uzun süredir bölgede etkili olmadığını belirten Arabacı, “Yağışların gelmesi şart çünkü aşağı yukarı iki yılı buldu böyle çok kuvvetli yağışlar almayalı. Yani geçtiğimiz kış dönemi çok kurak bir dönemdi. Hatta geçen yılki ekilen buğdaylar da yine kurağa ekilmişti. Ama arkasından ara ara gelen yağışlar buğdayın gelişimi açısından sıkıntı yaşatmadı ve bölgemizde güzel bir verim aldık. Bu yıl da yine kurak bir yılla başladık. Yağışlar inşallah buğdayın gelişimini sağlar. Sadece bu da değil tabii diğer bütün ürünlerin gelişimini sağlayacak güzel bir yağış olur. Ben hatta bu yıl inşallah yağışlar fazla olur diye umuyorum. Çünkü toprağın doyuma ulaşması lazım. Doyuma ulaşması lazım ki barajlarımız, nehir debilerimiz istenilen seviyeye yükselsin. Biliyorsunuz yani bu şekilde devam ederse içme suyunda da sıkıntı yaşanacak pozisyona doğru ilerliyoruz. İnşallah bu kış güzel, yağışlı, güzel bir yıl olur. Üreticilerimizin beklentisi bizlerin beklentisi bu yönde. Tabloya baktığımızda önümüzdeki günlerde de yağışlar görüyoruz. İnşallah Allah hayırlısıyla güzel verir. Böyle çok aşırı şiddetli, sellerin olmadığı, sine sine yağışların olduğu güzel bir tablo oluşur. İnşallah bu kış döneminde de güzel bir kar oluşur. Toprakları tamamen kaplayacak ve onun yavaş yavaş toprağın emmesini sağlayacak bir hava olur diye umuyorum.” İfadelerini kullandı.

Geçen yıl kurak toprağa buğdayların ekildiğini hatırlatan arabacı, sonrasında yağışların düşmesiyle bir sıkıntı yaşamadıklarını anlattı.

Kuraklık nedeniyle ayçiçeği verimlerinde sıkıntıların yaşandığını dile getiren Arabacı, geçen yıl ayçiçeğinin kurak toprağa ekildiğini vurguladıç

Arabacı, geçen yıl yağışlardan dolayı ayçiçeği ekilişlerinin geç olduğundan bahsetti ve şunları söyledi:“İnşallah bu kış döneminde toprağımızda taban suyu istenilen seviyede oluşur, toprak doyuma ulaşır ve bu sıkıntıları önümüzdeki yıl yaşamayız inşallah diye umuyorum.”

Doğukan Vurgun