Akademisyenler, sanatçılar ve siyasiler balkanları konuştu

Edirne Valiliği tarafından hayata geçirilen Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu çerçevesinde 1. Uluslararası Balkan Sempozyumu gerçekleştirildi. Sempozyumda konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Mehmet Kemal Bozay, savaşlar arasında Balkanlarda işbirliğinin konuşulmasının çok kıymetli olduğunu vurguladı.

Akademisyenler, sanatçılar ve siyasiler balkanları konuştu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Sempozyumun ilk gününde bölgesel barışın önemine dikkat çekildi. Akademisyenler, ressamlar, ve güçlü liderler Edirne ev sahipliğinde yapılan bu sempozyumda bir araya geldi.

Edirne Valiliği Balkan ülkeleri ile işbirliğini arttırmak için ‘Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu’nu kurdu. Balkan Şehirleri İş Birliği, Edirne Platformu'nun birincisini gerçekleştirdiği Uluslararası Balkan Sempozyumu çerçevesinde Edirne'ye geldi. Türkiye dâhil Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya ve Sırbistan'dan 50 akademisyen sempozyumda yer aldı.

Platformun ilk etkinliği, geniş katılımlı sempozyum ile gerçekleştirildi. Sempozyum öncesi ‘Balkan Ressamlarının Fırçalarından Edirne’ isimli eserlerden oluşan sergi açıldı. Balkan Kongre Merkezi Fuaye Salonu’nda Balkan ülkelerinden toplam 21 ressamın yaklaşık 50 eserinin yer aldığı 'Balkan Ressamların Fırçalarından Edirne' isimli serginin açılış kurdelesi kesildi.  

Daha sonra sempozyumun yapılacağı salona geçildi. Sempozyum Balkan Senfoni Orkestrası eşliğinde saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı.

Sempozyuma, onur konuğu olarak davet edilen Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Mehmet Kemal Bozay, savaşlar arasında Balkanlarda işbirliğinin konuşulmasının çok kıymetli olduğunu vurguladı.

"Balkanlarla, komşularımızla nasıl işbirliği yapacağımızı konuşuyoruz"

Sempozyumda konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Mehmet Kemal Bozay, "Yukarıda Ukrayna ile Rusya arasında müthiş bir savaş var aşağıda Filistin'e karşı korkunç bir mezalim var. Biz burada Balkanlar'la, komşularımızla nasıl işbirliği yapacağımızı konuşuyoruz. O yüzden Cumhuriyet'imizin banisi Mustafa Kemal Atatürk ve mesai arkadaşlarını ve şu anda burada rahat oturmamızı sağlayan sınırlarımızda güvenlik güçlerine saygı duruşumuzun çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Türkiye Yüzyılı'nda bu tür platformları yaparken bunun kıymetini herkesin çok iyi bilmesinin altını çiziyorum" ifadelerine yer verdi.

"Edirne, milli güvenlik için önemli bir yer"

Enerji, gıda ve tarım konularının milli güvenlik meselesi olduğuna değinen Bozay, savaş nedeniyle tarım koridorunun kesilmesi sonrası Mısır'daki ekmeğin fiyatının yüzde 37 arttığına, buğdayın birim fiyatının ise 7 birimden 12 birime çıktığına dikkat çekti.

Bu durumun anlık bir gelişmede gıda konusunda herkesin küresel bir biçimde etkilendiğini bir kez daha gösterdiğini söyleyen Bozay, bu nedenle buğdayın yüzde 11'ini, çeltiğin yüzde 47'sini, kanolanın yüzde 54'ünü üreten Edirne'nin milli güvenlik için önemli bir yer olduğuna vurgu yaptı.

Gıda konusunda önemli bir yeri olan Türkiye'nin enerjide de aynı durumda olduğunu vurgulayan Bozay, "Enerji konusunda, enerjide bütün akışlar Avrupa'ya Türkiye üzerinden oluyor. Avrupa'nın, AB'nin eğer bugün enerjide bir sıkıntısı olmadıysa, bu Türkiye'nin barış ve istikrar içerisinde olmasından ve kapılarını bu tür sıkıntılar da bütün dost bildiklerine açmasından kaynaklanmaktadır. Bütün gelişmeler yeni bir matriksi ortaya koydu. Her şey enerji üzerinden gidiyor. Enerjiyi tamamlayan unsurlar, tarım, bağlantısallık, su, Ar-Ge ve inovasyon. Bu platformun bütün temel hedefleri bu dediğimiz matriksin içini nasıl dolduracağımıza, doldururken de iyi ilişkiler içerisinde olduğumuz komşularımızla nasıl işbirliği yapacağımıza da bağlı" ifadelerini kullandı.

"Demiryolu inşası projesi 2. Abdülhamit döneminde olan bir projedir"

AB ile ulaşım alanında yapılan en büyük çalışmanın Çerkezköy-Kapıkule kesimindeki demiryolu inşası projesi olduğunu aktaran Bozay, "AB ile yaptığımız en büyük proje ulaştırma alanında 275 milyon avro ile Çerkezköy-Kapıkule kesimi demiryolu inşası projesidir. Demiryolu bizi Avrupa'ya bağlayacak. Bu proje 2. Abdülhamit döneminde olan bir projedir. Biz tarihimize, geleceğe bakarak sahip çıkan, projelendirerek, ileriye 'Türkiye'yi nasıl ikinci yüzyılımıza taşıyacağız' diye bakan bir dış politika yürütüyoruz" dedi.

"İklim değişikliğine uyum içinde yerel projelerimiz var"

Korkunç bir iklim değişikliği olduğunu ifade eden Bozay,  "Yüzde bir buçuk olacak denilen tehlike aşaması geçen hafta 1.52 ile yine en üst seviyelere gitti ve daha da yukarıya çıkacak. Biz burada ne yapıyoruz? Edirne'de ve diğer bölgelerde Trakya'nın iklim değişikliğine uyum için yerel projeler geliştiriyoruz. Geleceğin en büyük en büyük hazinesi su olacak. Ve bu su gitgide önem kazanacak. Altı havzada valiliğimizin ve diğer yetkililerimizin çalışmalarıyla nehir havza üretim planlarını hazırlıyoruz. Meriç Ergene havzası taşkın risk yönetimi için planlama projesine öncelik veriyoruz. Ayrıca Marmara Bölgesi'ndeki hava kalitesinin nasıl olacağı da akademisyenlerimizle, ilgili kurumlarımızla birlikte çeşitli çalışmalar yapıyoruz" şeklinde konuştu.

"İlişkilerin sürdürülebilir olması amacıyla kuruldu"

Balkan Şehirleri İş Birliği Eğitim ve Platformu'nun yaklaşık 5 ay önce temelleri atılan ve ilk faaliyetini düzenleyen yeni bir kurulmuş bir platform olduğunu söyleyen Edirne Valisi Yunus Sezer, platformun bir ihtiyaçtan ve ilişkilerin sürdürülebilir olması amacıyla kurulduğunu aktardı.

Platformun işleyişi ve faaliyetleri hakkında bilgi veren Vali Sezer, "Edirne Platformu Balkanlar'daki bütün şehirlerimizin daha iyi işbirliği oluşturmasını, spordan, ticarete, eğitimden, turizme, ekonomiden kültüre pek çok alanda kendi networkunu oluşturarak kendi ekosistemini kurmasını amaçlıyor" dedi.

Platform faaliyetleri kapsamında Balkan ülkelerinde iftar programları, Balkan ülkeleri iş insanı buluşturmaları, yerel yönetimler ve valiler buluşması, büyükelçiler toplantısı, Balkan ülkeleri dışişleri bakanları buluşması gibi etkinlikler planladıklarını aktaran Vali Sezer, Edirne'nin geçmişten yüklenen misyonları olduğuna değindi. Platformun bu misyona yakışır şekilde faaliyetler yürüteceğini belirten Vali Sezer, platformun kısa sürede bakanlıklar ve devletin diğer kurumlarınca sahiplenildiğini ve desteklendiğini aktardı. Dışişleri Bakanlığı'nın platformu sahiplendiğini belirten Vali Sezer, Milli Eğitim Bakanlığının özel çalışmalar, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın da Edirne'nin Balkanlar'ın spor merkezi olması için çalışmalar yapacağını ifade etti.

YÖK'ün özel birim oluşturacağını ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da bir akademi oluşturacağını belirten Vali Sezer, platformun kısa sürede çok başarılı çalışmalara imza atacağından emin olduklarını dile getirdi.

"Edirne başkent özelliğini her zaman koruyor"

Sempozyumda konuşan Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka,  Edirne'nin başkent olma özelliğini Osmanlı bakiyesiyle sürdürmeye devam ettirdiğine değindi. Balkanlar'da daha iyi ilişkilerin geliştirilmesi için platformla daha somut işbirliklerinin imza atılacağından şüphesinin olmadığını vurgulayan  Damka, Balkanlar'dan anavatana girildiğinde de ilk şehrin Edirne olduğunu söyledi.

Balkanlar'da çok sık, 30 yıldır değişen sınırlar içerisinde hedef koştukları noktanın barış olduğunu belirten Damka,  "Barışı istiyoruz. Balkanlar'da barışın sağlanabilmesi, siyasilerin yapacağı işbirliklerine bağlı. Bunlara ek olarak kültürel, sportif ve diğer etkinliklerle bunları tamamlarsak Balkanlar'da barışı halklarımız daha rahat yaşayacaktır. Balkanlar'da son 30 yıldır sık değişen sınırlar içinde biz barışı istiyoruz. Siyasilerin yapacağı iş birliklerine bağlı diğer etkinliklerle bunu tamamlarsak Balkanlar'da barışı halklarımız daha rahat yaşayacaktır. Türkiye'nin bunda rolü büyüktür" dedi.

"Savaş virüsünün yarattığı tehlike hala aktiftir"

Kosova eski Cumhurbaşkanı Fatmir Sejdıu, Kosova'da 1998-1999 savaş döneminde yüzyıllardır büyük emeklerle inşa edilen her şeyin neredeyse yıkıldığına değindi. Bugün bile savaşla ilgili çok fazla konuşma yapıldığını belirten Sejdıu, savaş virüsünün yarattığı tehlikenin hala aktif olduğunu ifade etti.

Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş ve İsrail'in Gazze'ye saldırılarına dikkat çeken Sejdıu, uluslararası faktörlerin bu savaşları durdurmak için çok istekli olmadıklarının görüldüğünü savundu.

Kosova ve Sırbistan ilişkilerine ilişkin de açıklamada bulunan Sejdıu, "Avrupa Birliği'nin yardım ettiği, ABD'nin desteklediği Kosova ve Sırbistan ilişkilerinin normalleşmesi ve aralarında yeni bir aşamaya girilmesi umuduyla müzekkere sürecinde bulunulmaktadır. Kosova ve Sırbistan ilişkileri noktasında iki egemen ülke arasındaki ilişkileri normalleştirmeyi amaçlayan, AB ve ABD tarafından desteklenen ciddi bir sürecin devam ettiğini umuyoruz. Dünyamızın dengelerini, ortak eğitim bilim ve kültür projelerinde işbirliklerini belirlemek için zamanı gelmiştir. Uluslararası ilişkilerde yeni bir ruhun yaratılmasını isterim. Bu nedenle tavsiyemin yanı sıra NATO'da, Avrupa Konseyinde ve her türlü uluslararası kuruluşta Kosova'nın kapılarının bir an önce açılmasını gerekli görüyorum çünkü ancak bu şekilde Balkanlar'da barış ve istikrarın korunmasına katkı sunulacaktır. Bunun için de vize serbestliği iyi bir işarettir" ifadelerine yer verdi.

"Gazze'deki kanlı çatışmanın üzerinde durulması gerekir"

Kosova Cumhuriyeti Eski Cumhurbaşkanı Prof. Dr. Fatmir Sejdıu, Gazze'de devam eden saldırılara değinerek, "Savaşlar Ukrayna'da başlayıp bitmiyor. Bunun kapsamı birçok ülkeyi de etkileme potansiyeline sahiptir. Bu bağlamda Gazze'deki kanlı çatışmanın üzerinde durulması gerekir. Özellikle sivil halk arasında çok sayıda mağdur vardır. Bu da uluslararası faktörlerin çözümü olmayan barışçıl görüşmelere yatırım yaparak bu çatışmayı sona erdirmeye yönelik hala daha ne istek, ne de gerektiği kadar enerjilerinin olmadığı anlamına geliyor" dedi.

"Bağımsızlığımızı tanıyan ilk ülke Türkiye'nin olduğunu asla unutmayacağız"

Kuzey Makedonya eski Başbakanı Vlodo Buchkovskı, Kuzey Makedonya ve Türkiye'nin dostane ilişkileri olduğuna dikkat çekti. Ortak tarihe saygı duyduklarını vurgulayan Buchkovskı, Makedonlar olarak 1991 yılında bağımsızlığı tanıyan ilk ülkenin Türkiye'nin olduğunu asla unutmayacaklarını aktardı.

Daha sonra ise sempozyuma konuk olan Türk tarihçi, akademisyen ve yazar prof. Dr. İlber ortaylı konuşma yaptı.

Burcu Temel- Berkan Yılmaz