'Zorba Rektör'
Trakya Üniversitesi'nin, yasal yollarla çıkartamadığı kiracısı Anıt Cafe'nin elektriğini ve suyunu keserek ticaretini engellediği ileri sürüldü.
Trakya Üniversitesi’nin, yasal yollarla çıkartamadığı kiracısı Anıt Cafe’nin elektriğini ve suyunu keserek ticaretini engellediği ileri sürüldü.
Anıt Cafe İşletmecisi Önder Akdağ, düzenlediği basın toplantısında Trakya Üniversitesi’nden 2011 yılında ihale yoluyla kiraladığı Güzel Sanatlar Fakültesi içinde yer alan işletmelerini, üniversite yönetiminin engellemeleri nedeniyle çalıştıramadıklarını söyledi.
İlk 1 yıl sorun yaşamadıklarını, yeni yönetimin gelmesiyle birlikte ikinci yıldan itibaren sorunlar yaşamaya başladıklarını anlatan Akdağ, “Rektörün gelmesi ve yönetim anlayışının değişmesiyle birlikte bize ve diğer üniversite içindeki esnaflara yönelik bir linç girişimi başlatıldı” dedi.
Bu yıldırma politikaları nedeniyle birçok esnaf arkadaşının borç batağına saplanmadığını ve işi bırakmak zorunda kaldığını ifade eden Aktağ, “Biz ısrarla bu hukuksal mücadelemizi sürdürerek dik durmaya çalışıyoruz. Yasal yapılan ihale sonucu sözleşme ile aldığımız yerlerden üniversite yönetimi bizi usulsüz bir şekilde dışarı attı. Fakat biz hukuki yolları kullanarak davayı kazanarak geri geldik ve ticaretimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Fakat üniversite yönetimi buna rağmen, bizi yıldırmak için elinden gelen tüm hukuksuzluğu kullanıyor. Bu noktada her akşam bizim kapımız 5-6 da kapatılmaya başlandı. Ticaret yapamaz, personel çalıştıramaz ve borçlarımızı ödeyemez hale geldik.
Bunun sonucunda ticaretimizin engellenmesi nedeniyle Rektör, Üniversite Genel Sekreteri ve Güvenlik Müdürü ve diğer yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulunduk”
Bu suç duyurusunun ardından üniversite yönetiminin hukuksuz saldırılarına maruz kalmaya başladıklarını anlatan Akdağ, şöyle devam etti:
“Bu saldırının şekli elektriklerimizin ve suyumuzun kesilmesiyle karşımıza çıktı. Bize insan gelmesin diye Lozan Anıtı’nın girişini engelleyecek şekilde doruğa ulaştı. Geldiğimiz noktada nefes alamaz durumdayız. Bu nedenle de bunu kamuoyuna duyurmak zorunda kaldık.”
Usulsüz olarak kesilen elektrik ve suyun açılması için kendilerine noter kanalıyla ihtarda bulunduklarını, yapılanın suç olduğunu hatırlattıklarını vurgulayan Aktağ, şöyle devam etti:
“İhtarnamelere cevap vermediler. Çünkü borç harç yok tabii. Borcumuz olsa zaten bize bildirecekler. Elektriklerimizin kesilmesiyle 25-30 bin lira zarara uğradık. Müşterilerimize hizmet edemez duruma geldik. Cuma günü usulsüz bir şekilde malzemelerime el koydular. Üniversitenin depolarına kaldırdılar. Burada şuanda gördüğünüz eşyaları da eşimiz, dostumuz getirdi. Bizim ayakta kalmamız için bize sağladığı destek. Çaydanlığımıza varıncaya kadar alınarak burası talan edildi, el koydular.”
HUKUK ÇERÇEVESİNDE CEVAP VERECEĞİZ
Bir eğitim kurumunun bu şekilde yönetilmesinden icap duyduklarını vurgulayan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir eğitim kurumun bu kadar yıpratılmasına üzüntü duyuyoruz. Biz esnafız, ticaret yapıyoruz. Kimseye onların davrandığı, kabadayı gibi davranmayacağız. Biz hukuk çerçevesinde hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Zorba bir Rektör ve zorba bir yönetimle karşı karşıyayız. Bilgisiz ve hukuktan yoksun avukatlarla karşı karşıyayız. Devletin kurumlarını kendi egoları için meşgul ediyorlar. Adalet er ya da geç tecelli edecektir. Eğer haklılarsa biz bunun bedelini bugüne kadar fazlasıyla ödedik, öderiz de.” Bu arada işletme sahibi Akdağ, işyerinin elektriğinin kesik olması nedeniyle işletmeyi benzinle çalışan küçük jeneratörle aydınlatıyor.