Yörük'e Cevap
Trakya Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Osman İnci, "Dönemimde tüm Restorasyon çalışmaları izinli ve belgeli yapılmıştır. Hiçbir koşulda zarar verici uygulama olmamıştır. Eğer tarihi dokuya zarar verilmişse somut belgeleri ile açıklanması gerekir. Tarihi dokuya bu yıllarda zarar verildiğine dair belge var ise gereği ayrıca yapılmalıdır" dedi.
Trakya Üniversitesi eski Rektörü Osman İnci, yaptığı yazılı açıklamada, üniversitenin şimdiki Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük’ün düzenlediği basın toplantısında Güzel Sanatlar Fakültesi’nin bulunduğu Karaağaç Yerleşkesi’nde devam eden inşaat çalışmaları ile ilgili “.. Orası biliyorsunuz. 1997-1998 yıllarında tarihi dokusuna zarar verilmiş. Şimdi tarihi doku geri kazanılıyor…….tarihi bina güzelleşiyor ve tarihi dokusuna kavuşacak” sözü üzerine açıklama yapmak zorunda kaldığını söyledi.
Osman İnci, “ZORUNLU AÇIKLAMA” başlığı ile yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu yıllarda üniversite rektörü olduğunu ve Rektörlüğün Karaağaç’a taşınmasına karar veren Üniversitenin Senatosu’nun başkanı olduğunu anımsattı.
“O dönemde alınan tüm kararların ve uygulamaların arkasındayım” diyen Osman İnci, şöyle devam etti: “Değerli arkadaşım Prof. Dr. İlter Büyükdoğan Mimarlık Fakültesi Restorasyon bölümü öğretim üyesiydi ve 1996-2004 yılları arasında restorasyon, kültür varlıkları koruma ve projelendirme gibi konularda “ Rektör danışmanı” görevi de yapmıştır. Yapılan tüm restorasyonlar izinli ve denetimli yapılmıştır” dedi.
Hiçbir şekilde tarihi dokuya zarar verilmediğini ve tüm restorasyon çalışmalarının “Kültür ve tabiat varlıklarını kuruma kurulu” onayı ile gerçekleştirildiğini anlatan İnci şöyle devam etti:
“Kurulda Üniversite Öğretim üyesi Prof. Dr. İlter Büyükdoğan da görevliydi. Kurul Başkanı Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. İsmet Ağaryılmaz olup Yine üniversitemiz Mimarlık Fakültesi Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Veis Özek bir süre daire başkan vekilliği yapmış, restorasyona büyük katkı sağlamıştır. Ayrıca Karaağacın restorasyon çalışmalarında Milli saraylar Dairesi Bilim ve Danışma Kurulu üyelerinden Prof. Dr. Metin Sözen ( ÇEKÜL Başkanıdır), İTÜ Mimarlık Fakültesinden Prof. Dr. Mehmet Şener Küçükdoğu (Rektör yardımcılığı yapmıştır), İTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mete Ünügür, İTÜ Mimarlı Fakültesinden Prof. Dr. Hasan Şener(sonra iki dönem Dekan olmuştur) Prof. Dr. İsmet Vildan Alptekin( İki dönem Mimar Sinan Üniversitesi Rektörlüğü yapmıştır, kurul başkanlığı yaptı) gönüllü danışmanlık yapmıştır. Bu arkadaşlarımın bilimsel kimliklerine ve gösterdikleri özveriye saygı gereği açıklamak zorunda kaldım. Bu kadronun oluru ve öngörüleri ile yapılan restorasyonda tarihi dokuya zarar verilmesi düşünülemez.
Dönemin Daire başkanı ve Prof. Dr. İlter Büyükdoğan ile yapılan görüşmelerde: “Bu binada restorasyon yapılmamış, iki dairenin yerleşmesi için bazı iç tadilatlar yapılmıştır. Zarar verildi demek için belge gerekir. Neresi zarar görmüş? Bodrum kat ise atölye olarak kullanılmaktaydı ve burası boşaltılıp depo, arşiv, ardiye gibi lojistik amaçlı kullanılmıştır” anlamında açıklamalar yaptılar. Eğer tarihi dokuya zarar verilmişse somut belgeleri ile açıklanması gerekir. Tarihi dokuya bu yıllarda zarar verildiğine dair belge var ise gereği ayrıca yapılmalıdır.
“1997-1998 YILLARINDA TESCİLLİ TARİHİ ESER DEĞİLDİ”
Eski Rektör Osman İnci, söz konusu binanın 1997-1998 yıllarında tescilli tarihi eser olmadığı, o dönem Karaağaç yerleşkesini bir bütün olarak kabul ettiklerini ve tüm onarımlarını da kuruldan izin alarak yaptıklarını söyledi.
Karaağaç Yerleşkesi’nin 1977 yılında eğitim amaçlı olarak Mimarlık Akademisine tahsis edildiğini anımsatan Osman İnci, şöyle devam şöyle devam etti:
“Daha sonra Trakya Üniversitesi kurulunca Edirne Meslek Yüksekokulu burada eğitim verdi. Karaağaç istasyon binası ve eklenti diğer binalarda kullanım ve eğitim amaçlı küçük tadilatlar tahsis edildiği yıllardan beri yapıla gelmiştir. En önemli restorasyon 1984-1987 yılarında yapılmış,1987’de Üniversiteler arası kurul toplantısı ile açılmış ve sosyal tesisi olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Rektörlük görevine başladığımda 2 ay geçmeden Maliye Bakanı imzası ile Karaağaç binasının hangi amaçla kullanıldığına dair yazı geldi. Sosyal tesis olarak bildirilse “tahsis amacı dışında kullanıldığı için” binalar elimizden gidecekti. Refah-yol hükümetinin özelleştirme süreçlerini başlattığı yıllarda binayı ve tahsisi kurtarmak amacıyla 27.11.1996 tarihli Senato da Rektörlüğü Karaağaca taşıma ve Lozan anıtı yapma, Lozan müzesi açma kararı aldık ve bu kararı Bakanlığa bildirdik. Bu karardan sonra Maliye bakanlığı Milli Emlak Genel müdürlüğü 45569 sayılı yazısı ile yerleşkedeki yapıların ve arazinin tamamı Üniversitemize tahsis edildi.”
RESTORASYONLAR İZİNLİ VE BELGELİ YAPILMIŞTIR
Osman İnci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dönemimde tüm Restorasyon çalışmaları izinli ve belgeli yapılmıştır. Hiçbir koşulda zarar verici uygulama olmamıştır. Büyük gar binasına Rektör ve yardımcıları, Genel sekreterlik ve Personel Daire başkanlığı, diğer binalara Saymanlık, İdari ve mali işler, Sağlık-Kültür-spor, Öğrenci işleri, Lozan müzesi, Basın-Halkla ilişkiler, Dış ilişkiler, Hukuk Müşavirliği yerleşmiştir. Karaağaç mahalle olarak da hak ettiği prestij’i kazanmış ve bugünkü konumuna gelmiştir. Yaptığımız işler Ülkemizde ve komşularımızda örnek olarak gösterilmiştir. Her yıl bir bina restore etme kararı alınmıştı. Bizim dönemden kalan 3 bina 10 yıldır restore edilmedi, çöktüler. Karaağaca gelen-gezen tüm konuklarca takdirle karşılanmıştır. Bu başarıyı sağlayan değerli çalışma arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum.
Ayrıca Rektörlük yaptığım 1996-2004 yılları arasında Karaağaç yerleşkesine hiçbir prefabrik bina yapılmadı. Açıklamada söz edilen prefabrik yapı bizlerden sonra yapılmış, Koruma kurulu tarafından yıkımına karar verildi ancak 7 yıldır bu gerçekleşmedi. PTT binasının tüm hakları yapılan antlaşma ile Üniversitemize alınmıştır, ancak 10 yıldır restorasyonu yapılmamıştır.