Yıpranma haklarını istiyorlar
Türk Sağlık Sen Edirne Şube Başkanı Alim Kanpolat, yaptığı yazılı açıklamada "Sağlık Çalışanlarının hak ettiği yıpranma payının bir an önce verilmesini talep ediyoruz" dedi.
Türk Sağlık Sen Edirne Şube Başkanı Alim Kanpolat, Türkiye’de sunulan kamu hizmetlerinde görev alan personel arasında yer alan sağlık çalışanlarının oldukça zorlu ve kutsal bir görevi yürütmekte olduğunu bildirdi.
Sağlık çalışanlarının kamuoyuna yansıyan ve yansımayan birçok sorunla mücadele ettiğini ifade eden Kanpolat, “Sağlık kurum ve kuruluşlarında yaşananlara baktığımızda; şiddetin ulaştığı boyutu hepimiz görebiliyoruz. Acil serviste hemşire tartaklanıyor. Sokak ortasında yaralıya müdahale eden ATT (acil tıp teknisyeni) darp ediliyor. Muayene odasında doktor, hasta yakını tarafından bıçaklanıp katlediliyor” dedi.
Sağlıkta şiddetin önüne geçilmesi için TBMM’de bir Araştırma komisyonu kurulduğunu anımsatan Kanpolat, şöyle devam etti:
“Binlerce sağlık çalışanı her gün ölümcül hastalıklara yakalanma riski ile karşı karşıya kalmaktadır. Bulaşıcı Hastalıklar teşhis ve tedavinin her döneminde, çalışan sağlığı için risk unsuru. Hastadan bulaşan KKKA (kırım kongo kanamalı ateşi) hastalığı nedeniyle doktorlar, hemşireler hayatlarını kaybediyor.
Çalışanların hizmet üretirken maruz kaldığı kimyasallardan dolayı sağlıkları büyük risk altındadır. Ameliyathanelerde ,Diş Ünitelerinde çalışanlarımız kimyasallarla iç içe çalışıyor. Personel eksikliğinden kaynaklanan yoğun iş yükü, Sağlık kurumlarında yoğun iş temposunun ardından bitmek bilmeyen nöbetler, fazla mesailer sağlık çalışanlarını her geçen gün yıpratıyor. Kendi sağlıklarını direkt etkileyen birçok unsura maruz kalan sağlık çalışanlarının hastanelerde yaşanan aşırı yoğunluk ve fazla iş yükü nedeniyle psikolojileri olumsuz etkileniyor.
Tüm bunlar çağın hastalığı olan stresle sağlık çalışanlarını baş başa bırakıyor. Tükenmişlik sendromu yaşamalarına neden oluyor. Hizmetlisinden, memuruna, teknisyeninden şoförüne kadar sağlık hizmet sunumunda yer alan tüm paydaş çalışanlarda bu sorunları yaşıyor.
Bazı gözler görmek, bazı kulaklar duymak istemese de ‘Sağlık Çalışanları Yıpranıyor’. Sağlık çalışanları hizmet üretmek için kendi sağlıklarını feda ederken, yıpranma payının sağlık hizmetlerinin sunumunda görev alan tüm çalışanlara çok görülmesini anlamakta güçlük çekiyoruz. Sağlık çalışanlarının hak ettiği yıpranma payının bir an önce verilmesini talep ediyoruz.”
Çalışanların hizmet üretirken maruz kaldığı kimyasallardan dolayı sağlıkları büyük risk altındadır. Ameliyathanelerde ,Diş Ünitelerinde çalışanlarımız kimyasallarla iç içe çalışıyor. Personel eksikliğinden kaynaklanan yoğun iş yükü, Sağlık kurumlarında yoğun iş temposunun ardından bitmek bilmeyen nöbetler, fazla mesailer sağlık çalışanlarını her geçen gün yıpratıyor. Kendi sağlıklarını direkt etkileyen birçok unsura maruz kalan sağlık çalışanlarının hastanelerde yaşanan aşırı yoğunluk ve fazla iş yükü nedeniyle psikolojileri olumsuz etkileniyor.
Tüm bunlar çağın hastalığı olan stresle sağlık çalışanlarını baş başa bırakıyor. Tükenmişlik sendromu yaşamalarına neden oluyor. Hizmetlisinden, memuruna, teknisyeninden şoförüne kadar sağlık hizmet sunumunda yer alan tüm paydaş çalışanlarda bu sorunları yaşıyor.
Bazı gözler görmek, bazı kulaklar duymak istemese de ‘Sağlık Çalışanları Yıpranıyor’. Sağlık çalışanları hizmet üretmek için kendi sağlıklarını feda ederken, yıpranma payının sağlık hizmetlerinin sunumunda görev alan tüm çalışanlara çok görülmesini anlamakta güçlük çekiyoruz. Sağlık çalışanlarının hak ettiği yıpranma payının bir an önce verilmesini talep ediyoruz.”
