'Yeni Türkiye'nin Yeni Partisi Has Parti'

Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Edirne'de halkla buluşmasında, gençlerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Numan Kurtulmuş, MHP'deki kaset skandallarından, Terör olaylarına kadar birçok önemli konuda açıklamalarda bulundu.

'Yeni Türkiye'nin Yeni Partisi Has Parti'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Numan Kurtulmuş, Has Parti olarak hem kuruluş hem de tanıtım olarak 12 Haziran'a hazırlandıklarını belirtti. Halkın çok büyük ilgisiyle karşılaştıklarını dile getiren Numan Kurtulmuş, "vatandaşlarımızdan hiçbir olumsuz tepkiyle karşılaşmadık. Diğer partilerimiz bir yerde olmasa diğer yerde mutlaka olumsuz bir tepkiyle karşılaşıyor. Has Parti olarak, hem Batı'da hem de Doğu'da aynı güzel tepkilerle karşılaşıyoruz. Yeni Türkiye'nin Yeni Partisi Has Parti'dir." dedi.

MHP'DEKİ KASET SKANDALINI DEĞERLENDİRDİ

HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, MHP'deki kaset skandalını "Fevkalade ciddi gayri ahlaki bir durumdur" şeklinde yorumlayarak, olayın iki boyutu bulunduğunu, bunlardan birisinin bireysel diğerinin ise siyasi olduğunu söyledi.

Siyasetçilerin 'Biri Bizi Gözetliyor' evi gibi, şeffaf bir fanusun içinde yaşıyorlarmış gibi son derece şeffaf olmaları gerektiğinin altını çizerek, "Siyasetçiler, bütün hayatını 75 milyon halkın önünde yaşıyormuşçasına herkese hesap vermeye hazır bir şekilde hayat sürmeliler. Bu anlamda kasetlere mevzubahis olan arkadaşların yaptıkları kendi bireysel hayatları ile ilgili fevkalade ciddi gayri ahlaki durumlardır. Asla bunu tasvip etmemin imkânı yoktur. Ancak meselenin ikinci yönü siyasetle ilgilidir. Bu, soğuk savaş siyasetinin eski yöntemlerinden birisidir. Kasetler üzerinde siyasi rakiplerle uğraşmak doğru değildir. En az bireysel ahlaksızlık kadar burada ortaya konulan siyasi ahlaksızlıktır. Yani partiler siyasi rakipler birbirine kasetler üzerinden değil projeler ve programlar üzerinden çalışmalıdır. Biz her iki şeklin de son derece yanlış, son derece gayri ahlaki olduğunu söylüyoruz. Kasetler üzerinde siyaseti seviyesiz bir siyaset tarzı olarak görüyoruz. Bunu yapanları bulmak bana düşmez. Türkiye'nin içişleri, emniyet ve istihbarat birimleri var. Dünyanın neresinden kim, herhangi bir şekilde interneti kullanarak bir şeyler yapıyorsa bunların kim olduğunu tespit etmek son derece kolaydır. Bunu kimin yaptığının ortaya çıkarılması lazım. Bu, Türkiye'nin emniyet kuvvetlerine ve adliye teşkilatına düşer." dedi.

TERÖR OLAYLARIYLA İLGİLİ ÇARPICI AÇIKLAMALARDA BULUNDU

HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Kürt sorununun devam etmesinde şu anda parlamentoda bulunan bütün siyasi partilerin vebalinin bulunduğunu söyleyerek, sorunun sokakta, dağda ve kışlada değil siyasette çözülmesi gerektiğini vurguladı.

Terör sorununun çözümü noktasında bölgede beklentilerin yükseldiğini, bu konuda somut adımların atılmaması halinde Türkiye'nin krizler ve kaoslar içine düşebileceği yönünde uyarılarda bulunan Kurtulmuş, "Türkiye'de siyaset, 'terör sorununu çözmek istiyor muyuz, istemiyor muyuz?' sorusuna cevap vermek zorundadır" dedi.

30 yıldır devam eden bir sorunun bulunduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Bu sorun sadece terör sorunu değil. Terörün de kullanıldığı çok karmaşık, komple bir sorundur. Bu sorunun çözülebilmesi için biz toplumsal birlik için gönüllülük birlikteliği projesini teklif ediyoruz. Artık biz bu sorunu halletmek mecburiyetindeyiz. Ama Türkiye'de siyaset 2 senedir topu orta sahada dolaştırmıştır. Parlamentoda bulunan partilerin tamamı bu konuda vebal altındadır. CHP ve MHP hiçbir şekilde çözüm konusunda bir şey söylemeyerek, kapatılan DTP meseleyi getirip sadece İmralı'daki kişinin fiziki şartları ile ilgili hale getirerek, iktidar partisi de sadece bir temenni olarak bu işi ortaya koyup, yani okyanusun ortasında pusulasız bir gemi gibi nereye gideceğini, ne yapacağı belli olmaksızın o süreci devam ettirerek Türkiye'yi bir kaos ortamına doğru sürüklemişlerdir. Hepsinin vebali vardır.

Bu sorun ne sokakta çözülecektir, ne dağda çözülecektir, ne kışlada çözülecektir. Bu sorunu çözecek olan siyasettir. Siyasetin karar merkezi olan TBMM'dir. Ama maalesef son 2 senedir temcit pilavı gibi bu konuyu konuşan, ama çözüm konusunda bir milim mesafe almayan parlamento partilerinin tamamı çözümsüzlükten sorumludur. Bu işin bir an evvel çözülmesi lazım."

"TERÖR ÜZERİNDEN OY DEVŞİRMESİ YAPILMAMALI"

Dünyanın herhangi bir ülkesinde bu tür olayın 30 yıl sürmesi halinde iç savaş çıkabileceği uyarısında bulunan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü.

"Allah muhafaza bakın çok şükür bu memleketteki Türkler ve Kürtler kardeş gibi, dost gibi yaşıyorlar. Dünyanın herhangi bir ülkesinde bu kadar büyük yoğunluklu bir olay devam etse Allah muhafaza o memlekette iç savaş olur. Ama bu memlekette Türkler ve Kürtler iç içe geçmiş, akraba, dost, komşu olmuş. İlişkileri çok kuvvetli. Aynı medeniyetin, toprakların sahipleri. İki etnik yapı birbirlerine yan gözle bakmıyor. Bu çok önemli bir durumdur.

Ama bizim endişemiz, bu durum sürdürülürse Allah muhafaza bu işler milletin arasına sirayet etmeye başlarsa Türkiye fevkalade olumsuz noktaya gider. Onun için siyasetin aklını başına alması lazım. Bu konu üzerinden kimse oy devşirmeyi aklının ucundan dahi geçirmemeli. Bu memleketin bir tek evladının dahi ölmesini istemiyoruz. Bir an evvel Türkiye'de çok kapsamlı bir şekilde süreç ele alınmalıdır. Gerçekten Türkiye'de herkesin eşit ve özgür yurttaşlığına dayalı yeni bir Türkiye inşa edilmelidir.

Bu konuyu paranoya haline getirmenin bir anlamı yoktur. Asıl olan bu memlekette herkesin sözde vatandaş değil, özde vatandaş olduğu bir Türkiye inşa etmektir. Kürt kökenli bir yurttaşım, kardeşim, 'bu ülkenin sahibi benim' diyerek kendisini bu sistemin, bu ülkenin, bu devletin sahibi görmesini sağlamamız lazım. Alevi bir yurttaşımızın, kardeşimin, 'bu ülkenin, devletin sahibi benim' diye hissetmesini sağlamamız lazım ya da dindar bir hayat yaşamak için engellenen insanlarımızın 'bu ülkenin sahibi benim' diye hissetmesi lazım. "

" MESELE SADECE ASKERİ BİR GÜÇLE ÖNLENEBİLECEK MESELE DEĞİLDİR "

Bireysel özgürlüklerin sağlanması halinde, dünyanın en güçlü devletlerinin bile Türkiye'yi yıkamayacağını ifade eden Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti: "Bireysel özgürlükler sağlandığı takdirde, vatandaşlar, zaten devletin ve sistemin sahibi olarak kendilerinin geleceği için ülkesine sahip çıkarlar. Korkarak, kapıları kapatarak, sadece meseleyi terör ile ilgili görmek mümkün değil. Öyle olsaydı dünyanın en disiplinli ordularından birisi olan Türk ordusu, bu meseleyi 30 yıldır çözebilirdi. Demek ki mesele sadece askeri bir güçle önlenebilecek mesele değildir. Bu herkesin özgür, vatanın, ülkenin sahibi olarak kendini görebileceği bir Türkiye'yi inşa etmektir.

Başta da söylediğim gibi bu sorunu çözmek istiyor muyuz, istemiyor muyuz? 30 yıldır siyaseti, devleti yönetenler hata yaptı. Bu hatalar üzerinden meseleyi kaşıyarak savaş dili üzerinden bir barış tesis etmek mümkün değil. İki dost halk yan yana duruyor. Sadece Güneydoğu Anadolu'daki değil, Edirne'deki halk da bundan sıkıntı duyuyor. Şehit cenazeleri geliyor. Türkiye 30 yılda 1 trilyon dolar para kaybetmiştir. Edirne'ye bu fukaralık, korku olarak geliyor. Edirne'deki annelere endişe olarak dönüyor. Bunu ortadan kaldırmak için önce dili değiştirmek zorundayız. Bunun için herkese sorumluluk düşüyor. Herkes kardeşlik ve barış dili ile konuşmak zorunda. Tüm insanları kastederek söylüyorum. Bu ülkenin artık bir ferdi, çocuğu ölmemelidir. Buna bizim gönlümüz müsaade etmez. Türkiye bunu hak etmiyor. Aksi taktirde bu gerilimin arttığını düşünüp, bir kavga dilinden barış diline çevirmek zorundayız. Burada bütün siyasetçilere sorumluluk düşüyor."

HAS Parti Numan Kurtulmuş, daha sonra Saraçlar Caddesi'ne geçerek esnafla ve vatandaşlarla sohbet ederek, 12 Haziran genel seçimlerinde destek istedi.