Her geçen gün Türkiye’deki vaka sayısı stabil hale geliyor peki biz virüsten tamamen kopabilecek miyiz? Eskiden önem verdiğimiz neleri hayatımızdan çıkaracağız?İşte bütün bu soruların cevabı tam olarak sizlersiniz. Çoğu doktorumuz virüsle yaşayacağımızı söylüyor, gelecekte de bizimle beraber olacak kötü bir dostumuz var desek yeridir. Birçok insan önlemlere uydu ve ülke olarak virüse karşı tek vücut olduk. Ama hayatımız yavaş yavaş normalleşirken biz eskisi kadar normal olabilecek miyiz? Çoğu insan paranın her şeyi satın alabileceğini düşünürken nasılda değişti düşüncüleri. Para pul her şey bir virüsün karşısında yenildi. Şimdi hemen herkes evinde, tonlarca parası olan da evde emekli maaşı olan da, gelip geçici şeylerle kendini avutanlara bir fırsattır bu, her şeye baştan başlamak için, her şeyi düzene koymak için.
Kendimize geri dönmenin vakti geldi artık, yaptığımız hataları düzeltme fırsatı, yapamadığımız güzel şeyleri gerçekleştirme fırsatı tekrar bizim ellerimizde, eskiden olduğumuz gibi olamayız belki ama daha iyi bir insan olabiliriz. Mesela birisine selam vermek bile bir insanın gününü güzelleştirebilir. Ya da hep kirlettiğimiz, yorduğumuz doğayı dinlemenin zamanı tam da şuandır. Sağlığımız olmadığında adım atamıyoruz. Bugünün kıymetini bilenlerden olun, yarınlar yokmuşçasına yaşayın demiyorum ama pişman olarak ölmeyin. Eskisi kadar yakın olamayız belki ama eskisinden daha iyi biri olabiliriz. Eğer hala paranın her şeyi çözeceğini düşününler varsa Sakıp Sabancı’nın ‘Türkiye’nin en iyi otomobillerini ben üretiyorum ama oğlum bu otomobillerden birini bile kullanamıyor.’ Cümlesini araştırsın ve geçtiği söyleşiyi iyice bir okusun. Sağlığımız için sabredelim, sabretmek için biraz olsun tebessüm edelim. Eskiden önem verdiğimiz neleri hayatımızdan çıkarırızbilmem ama hayatımıza iyiliği sokmanın tam da sırası…