Muammer Oytan

CUMA SOHBETLERİ-29             

Muammer Oytan

                               DOĞRU VE DÜRÜST OLMAK

İslâm dini, doğruluk, dürüstlük, yardımlaşma, iyilik yapma; hak, hukuk, güven ve adalet üzerine kurulmuştur. Bir toplumun huzur bulması ve mutlu yaşaması için, her ferdin doğru ve dürüst davranması gerekir. Mümin kişinin, özde doğru, sözde doğru, tutum ve davranışta doğru olması kaçınılmazdır. Müslümanın sözü gibi özü de doğru olmalı; içi-yüreği, kötü duygu ve düşüncelerden arınmış bulunmalıdır. Müslümanın sözü ve özü doğru olunca işi de doğru olacaktır; işinde hile ve haksızlık olmayacaktır!

Şüphesiz ki toplum içinde daima doğru ve dürüst davranmak belirli bir gayret göstermeyi gerektirir. Hilekârlıklar karşısında hem aldanılmamalı, hem de başkalarına karşı dürüst davranılmalı, aldatmamalıdır… Allah Tealâ, Hûd Suresinin 112.Ayetiyle:“Öyle ise, emrolunduğun gibi dosdoğru ol …”(Hûd,11/112) buyruğunu verdikten sonra, Hz.Peygamber(s.a.s.), “Hûd Suresi beni kocalttı!” (Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 56) buyurmuştur.

İnsan, doğru-dürüst-âdil olursa islâmî ve insanî vazifelerini yerine getirmiş olur ve Cenab-ı Allah’ın rızasını, hoşnutluğunu da kazanmış olur.

Kur’ân-ı Kerim ayetleri, insanlara meşru ve helâl kazanç yollarını göstermiş ve helâl rızık peşinde koşmaya teşvik etmiştir. Gasp ederek, çalarak, rüşvet ve zimmet yoluyla, kumarla, ölçü ve tartıda hile yaparak, aldatarak mal-mülk-para elde etmeyi yasaklamıştır, haram saymıştır:Ölçüde haddi aşmayın”(Rahmân,55/8) . “Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın.” (Rahmân,55/9). Meşru ve helâl olan kazanç, insanların el emeği-göz nuru ile emek sarf ederek, meşru yollardan, dinin kabullerine ve ahlâka aykırı davranmadan, başkalarının haklarını çiğnemeden ve hiçbir varlığa zarar vermeden elde edilen kazançtır. “Ölçtüğünüzde ölçmeyi tam yapın, doğru terazi ile tartın. Bu, daha hayırlı, sonuç bakımından daha güzeldir.”(İsrâ,17/35)

Ticaret yapanların; müşterinin gaflet ve bilgisizliğinden yararlanıp, malın iyisini kötüsünden ayırmadan, malın ayıp ve kusurlarını açıkça söylemeden, malını methetmek için yalan yere yemin ederek,  ölçü ve tartıda hile yaparak satış yapmamaları gerekir. Hz.Peygamber (s.a.s.), ticarette doğru ve dürüst olmayanlar için “Bizi aldatan bizden değildir !” buyurmuştur. Ayrıca, “Doğruluktan ayrılmayın, çünkü doğruluk insanı iyiliğe, iyilik de Cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğruluktan ayrılmazsa Allah katında doğru/sıddîk olarak tescillenir. Yalandan sakının.Çünkü yalan insanı kötülüğe, kötülük de Cehenneme götürür.Kişi devamlı yalan söyler, yalan peşinde koşarsa Allah katında yalancı/kezzab olarak tescillenir.”(Müslim, Birr,105) buyurmuştur. Bu sebeple, Allah Teal’a’nın buyurduğu gibi: Kim doğru yolu bulmuşsa ancak kendisi için bulmuştur; kim de sapıtmışsa kendi aleyhine sapıtmıştır..”(İsrâ,17/15).

 

ŞEFAAT  PINARI

Yâ şefaat pınarı Muhammed Mustafa,

Ol pınardan bir damla sun Allah aşkına!

Ruhum şefaate muhtaç arıyor sefâ,

Ol pınardan bir damla sun Allah aşkına!

 

Dünya âlem hep sana hayrandır Efendim!

Hasret gideren ölüm bayramdır Efendim!

Senin şefaatına nâil olmak var yâ ?

Ol Cennet-i Âlâ’da seyrandır Efendim!

 

Nur cemalin kıskandırır gonca gülleri,

Mis kokun, Habibim mest eder bülbülleri,

Senin hürmetine var oldu bu Kâinat,

Şükreder Sana tüm tabiatın dilleri!

 

Yanan kalplere hep umut ve devâsın Sen!

Yaşayan gönüllere daim sefâsın  Sen!

Ne olur herkese şefaat et Efendim,

Mahşerde ruhlara bulunmaz şifâsın Sen!

 

Yâ Muhammed Mustafa, Yâ Habibullah!

Yâ Aliyyel Murtaza, Yâ Veliyullah!

Tâ Arş’a çıkar OYTAN Muammer’in âhı,

Dilerken ruha şefaat Yâ  Resûlullah!

 

Yazarın Diğer Yazıları