
MARTILAR !
İ. Melih Yurduseven
Geçtiğimiz gün Hudut Gazetesindeki Köşe yazısında martıları yazmış Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük hocam.
Martılar ile ilgili birçok detaya da girerek uzun bir yazı olmasına rağmen sıkmadan okuttu kendisini.
Ve yaklaşın on iki yıl önce yazdığım “Katil Martılar” başlıklı köşe yazım aklıma geldi.
Rahatsızlığım nedeniyle iki yıl önce kiraya verip başkan bir eve kiracı olarak yerleşmeden önce 5.kattaki dairemin camından karşı apartmanların damlarını seyrederken martıların güvercin avlamalarını izler ve üzülürdüm.
Ve onun için de yazımın başlığını KATİL martılar olarak belirlemiştim.
Oysa doğanın kanunuydu yapılan.
Büyük küçüğü, akıllı aptalı, güçlü güçsüzü yok etmeden hayat sürdürmesi mümkün değil çünkü.
Ama biz çocukluk yıllarımızda Martıyı kitaplardan okur ve resimlerini görürdük.
Birde İstanbul’a ayda yılda bir gittiğimizde denizin üzerinde uçuşan kuşların Martı olduğunu görüp öğrenmiştik.
Çünkü martı denince akla deniz, deniz denince de martı gelirdi eskiden.
Türk filmlerinde İstanbul Eminönü ve Sarayburnu gösterildiğinde martı sesleri ve Vapur sesi verilirdi ve büyük bir duygusallık katardı filmlere.
Tıpkı gurbete giderken Tren sireninin çalması gibi…
Ama şimdi martıların barınma ve beslenme mekânları şehir çöplükleri oldu.
Şimdi Martı denince akla Çöplük geliyor.
Denizlerdeki martılar daha mı masumdular acaba?
Çöplüklerde yaşam mı onları böyle katil durumuna getirdi bilemiyorum ama yaşamın bir gereği demek ki.
Oysa;deniz şehirlerinin, sahillerin, en çok da İstanbul’un süsüdür martılar.
Denize olduğu kadar özgürlüğe sevdalıdırlar.
Ben yine de Martıları eskiden kabul ettiğim masum ve sevimli kuşlar olarak görmek ve kabul etmek istiyorum ve onlarla ilgili bir Atilla İlhan ve Can Yücel’in şiirleriyle yazımı bitiriyorum.
BENİ KOYUP GİTME
Beni koyup koyup gitme, n’olursun
Durduğun yerde dur
Kendini martılarla bir tutma
Senin kanatların yok
Düşersin yorulursun
Beni koyup koyup gitme, n’olursun
Bir deniz kıyısında otur
Gemiler sensiz gitsin bırak
Herkes gibi yaşasana sen
İşine gücüne baksana
Evlenirsin, çocuğun olur
Beni koyup koyup gitme, n’olursun
ATİLLA İLHAN
MARTILAR Kİ
Günlerdir kör köstebek nefsimle öyle hırlı
Ve öylesine harlı ki
Esrik nefesim
Bir kibrit tutsam parlayacak.
Bir sarnıç gemisi diyecekler alev almış
Boğazın iki yakasından
Oysa bir gaz tenekesiyle bir şişe mavi
Gelişi güzel mi güzel bir ocak
Suların ortasında sevgili öfkemle benim
Yanacak bahar erişinceye değin
Soğuktan morarmış kanatlarını
Isıtsın diye martılar
Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin
CAN YÜCEL