İ. Melih Yurduseven

İLK TERAVİH İLK SAHUR.....

İ. Melih Yurduseven

Zaman ne çabuk ta geçiyor.

Dün gibi sanki.

On bir ayın sultanı Ramazan ayının mükafatı olan Bayramı kutladığımız günlerin üzerinden bir yıl geçmiş.

Bu akşam ilk teravih namazı kılınacak ve gece de ilk sahurumuza kalkacağız.

Bu günlere erişebilene ne mutlu.

Ramazan ayı bereket ayı,mağfiret ayı olması bakımında müslümanlar için çok önemli bir ibadet ayıdır şüphesiz.

En uzun ve en sıcak günleri yaşadığımız şu günlerde bu ibadetiini yerine getirebilmek ne kadar zor ve meşakkatli ise,mükafatıda o kadar çok ve bereketli olarak bilinir.

İlahiyatçı yazar Şaban Piriş bakın Ramazan ayı ile ilgili neler söylemiş;

Ramazan,insanlar için kılavuz olan Kuranın indirildiği ay. Kuran, alemlerin Rabbi, evrenin hakimi, din gününün sahibi Allahın kitabı. Müslüman, Allaha inanan ve Allahın kitabına göre hayatına yön veren insan. Yüce Rabbimiz Ramazan hakkında bakın ne buyuruyor?

"Ramazan ayı, içinde insanlara doğru yolu gösteren, doğru ile yanlışı birbirinden ayırıp açıklayan, bir rehber olmak üzere Kuranın indirildiği aydır. Sizden kim o aya erişirse oruç tutsun. Hasta olan veya seferde bulunan, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Sayıyı tamamlamanızı ve size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allahı tekbir etmenizi ister. Umulur ki şükredersiniz."

Bir kez daha ayet-i kerimenin ilk cümlesine dikkatlerimizi yoğunlaştırırsak: "Ramazan ayı, içinde insanlara doğru yolu gösteren, doğru ile yanlışı birbirinden ayırıp açıklayan, bir rehber olmak üzere Kuranın indirildiği aydır." ifadesi Ramazan ayının öneminin nereden kaynaklandığını göstermektedir.

Bizim oruç tutmamız, adeta yüce Rabbimizin bize sunduğu Kuran nimetine bir teşekkür kabilindedir. Mademki yüce Allah bizi yaratıp, başıboş bırakmamış, bize gönderdiği elçisiyle indirdiği mesajlarıyla, hayatımızı nasıl düzenleyeceğimizin yol ve yöntemlerini bildirmiş, bizi dalaletten, sapmalardan ve şaşkınlıktan kurtarmış; öyleyse biz de bu nimetin farkında olduğumuz mesajını "oruçla" Rabbimize bildirmiş oluruz. Rabbimiz! Sen indirdiğin kitabında bize iki cihanımızı aydınlatacak nurlar bahşettin, biz de sana hamd ediyor, şükrediyor ve senin için gün boyu ağzımıza tek lokma bile koymadan, bir yudum su bile içmeden sana bağlılığımızı arz ediyoruz. Ramazan Ayı, kulun Rabbini tanıdığını ve ona itaatini arz ettiği zaman dilimidir. Kulun Rabbi ile her daim iletişimde olduğu süreçtir. Ramazan Ayı, kulun sadece yemeden içmeden kendisini uzak tuttuğu değil; her dönemde olduğu gibi her türlü tutum ve davranışını da kontrol altında bulundurduğu günler ve ibadetle geçirdiği gecelerdir.

Allah, bunun ötesinde, insanla konuştu. Ona elçileri vasıtasıyla sözlerini vahyetti. Ona bu dünyada varoluş gayesini hatırlattı ve

Elçisi vasıtasıyla şu mesajı bize iletti:

" Kullarım benden sana sorarlarsa; şüphesiz ben yakınım. Bana dua edenin, dua ettiği zaman, duasına karşılık veririm. O halde onlar da benim davetime icabet etsinler ve bana inansınlar ki doğru yolda olsunlar."

Hamdolsun Rabbimize ki, bize mübarek bir ayda, mübarek bir elçi ile mübarek bir kitap indirdi. Bize eğrisi büğrüsü olmayan dosdoğru yolu gösterdi. İşte Ramazan, bize ebedi kurtuluş kapılarını açan mesajların içinde çağladığı bir aydır.

Bu ay, bu yüzden mübarektir, bu yüzden bereketlidir. Ebedi bir saadeti müjdeleyen kitabın inmeye başladığı kutlu bir başlangıçtır. İki dünyamızı da cennete çeviren hayat iksirini, yudum yudum, kana kana içtiğimiz, Allahın boyası ile hayatımızı renklendiren yüce kitabın, yüce Mevlamızın içinde bizimle konuştuğu, bize gönderdiği mektupların yer aldığı o kitabın, şerefli, hikmetli kitabın indiği ay olduğu için mübarektir.

Müslüman, sadece Allah rızası için oruç tutuyor. Hiç kimsenin onu görmediği yerlerde de Allahın kendisini gördüğünün farkında olarak, yemiyor, içmiyor, ağzından kötü söz çıkmıyor, her daim Allahın murakabesi altında olduğunu unutmuyor.

Yazarın Diğer Yazıları