
GÜRE VE SARI KIZ EFSANESİ!
İ. Melih Yurduseven
2007 Yılında yani on yıl önce aldığım Güre’deki Hattuşa Devre Mülküne her gelişimizde olmasa da birkaç kez çıkmışımdır Sarı Kız tepesine.
Zaten Güre dendiğinde ilk akla gelen de Sarı Kız efsanesi olur.
Aslında bir ibretlik hikâyedir anlatılanlar.
İftira atmanın, insanları yok yere ve asılsız dedikodular ile itham etmenin ne kadar yanlış olduğunu ve yüce yaratanında ona büyük bir mükâfat vererek ödüllendirmesini anlatması bakımından önem taşır Sarı Kız efsanesi.
Sarı kız heykelini birçok yerde görmeniz mümkündür.
Ağustos ayı içinde Sarı Kız Festivali de düzenleniyor son yıllarda.
Sarı Kızı efsanesi Güre Kavurmacılar köyünde yaşanmış bir olay olmasına rağmen tüm Edremit Körfezinin efsanesi olarak anılır ve hemen her yerleşim biriminde heykeli vardır.
Akçay, Altınoluk, Küçük köy ve Edremit’te o efsane dillerde hala dolaşır durur.
Turizm anlamında da büyük katkısı vardır yöreye.
Anmalık hediyelerde, maskotlar da tablo ve duvar süslerinde sarı kız vardır.
Sözün özü şu ki; Sarı Kız efsanesi Güre ve Edremit Körfezinin simgesi olmuş.
Bu efsane ile ilgili birçok yazılmış hikâyeler var.
Bende kısa ve öz olan birini sizler ile paylaşmak istedim.
İşte Sarı Kız efsanesi;
“”Yüzlerce yıl önce bölgede yaşayan baba ile kızın öyküsünü anlatan ''Sarıkız Efsanesi''ne göre; Sarıkız, fakir babasıyla birlikte Edremit'in Güre köyünde yaşar. Sarıkız ile evlenmek isteyen gençler, ''yüz bulamayınca'' onun hakkında dedikodular yayıp hakaret etmeye başlarlar. Yöre halkı, bunun üzerine babadan kızını öldürmesini ya da köyden kovmasını ister. Çaresiz olarak kızını Kaz Dağları'nın bir tepesine bırakıp köye dönen baba, birkaç hafta geçince ''Gidip bir bakayım, hiç olmazsa belki ölüsünü bulur, ona mezar yaparım'' diyerek dağa çıkar. Ancak kızını bıraktığı vahşi ormanda kaz güderken bulur. Burada abdest almak istediği suyun tuzlu olduğunu fark eden baba, çevrede deniz bulunmamasına rağmen ''Suyu uzanıp denizden doldurduğunu'' söyleyen kızının ''ermiş'' olduğuna inanır ve onunla birlikte dağlarda yaşamaya başlar. Yıllar sonra ölen babasını, Kazdağları'nın en yüksek tepesi olan ve halen ''Baba Dağı'' olarak anılan tepeye gömen Sarıkız da bir süre sonra ölür. Baba Dağı'nın yakınındaki 'Sarıkız Tepesi''ne gömülen genç kız adına türbe yapılır”””.