2010 yılına dek, insan ömrü ortalama 70 yaş olarak belirlenmişti. Biz de kabullenmiştik. Cahit Sıtkı Tarancı’nın o beynimizin içine içine kazınan “35 Yaş” adlı muazzam şiiri de, bize 35 yaşına bastığımız anda, yolun yarısına geldiğimizi anımsatacaktı.
Ancak 2016 yılında Dünya genelinde çok ilginç bir araştırma yapıldı…
İnsan ömrü, geçen 6 yılda; tam 52 yıl uzamış ve 122 oluvermişti…
Çünkü; Dünyanın bilinen en yaşlı insanı Jeanne Calment, 122 yıl ve 164 gün yaşadıktan sonra hayatını kaybetti. Araştırmaların sonucu; insan nüfusuna ilişkin son demografik veriler, insanların en fazla 122 yıl yaşayabileceğini gösteriyordu…
Araştırmacılar dedi ki: “Çok yaşayacaksınız!”
Öyle mi?
***
Geçtiğimiz günlerde, Edirne Belediyesi bünyesinde kurulan; Edirne Akademi Hocası, Beykoz Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İletişim Tasarımı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Pınar Seden Meral, belediye personeline yönelik ‘Zaman ve Stres Yönetimi’ konulu eğitimde ne demişti:
“72 yıllık ömre sahip bir birey, ömrünün 21 yılını uyuyarak geçiriyor”
Yani 72 yaşında ölümü tadacak bir kişi, ortalama sadece 51 yıl yaşayabiliyor…
Peki, o kişi yaşadığı 51 yılın, ortalama kaç yılını aslında ve gerçekten yaşayarak geçirebiliyor?
***
Çok fazla bekliyoruz…
Bunu sürekli yapıyoruz…
Duraklarda dakikalarca minibüs bekliyoruz…
Sonra…
Bankalarda elimize bir makinenin verdiği ve üzerinde yazan numaranın ekranda yazan numara ile denkleşmesini bekliyoruz…
Hastanede, market kasasında sıranın bize gelmesini bekliyoruz…
***
Üzgün iken mutluluğu bekliyoruz…
Çocukken büyümeyi bekliyoruz…
Öğrenci iken çalışma hayatına girmeyi…
Asker iken terhisi…
Çalışırken emekli olmayı bekliyoruz…
Evleniyoruz, çocuklarımızın büyümesini bekliyoruz; sonra da torunlarımızın…
Yaşlanıyoruz ve ağrılarımızın geçmesini bekliyoruz ve bir de ölümü…
***
Ne oldu?
Yaşadık mı biz şimdi?
