“Kestane kebap, yemesi sevap” diye bir söz vardır. Hepimiz biliriz bu sözü.
Kestane sevmeyen insanlar da zaten istisnadır bence. Kışın geldiğini kestanelerin kokusundan anlayan bir insanım. Buz gibi havalarda çarşıda, pazarda dolaşırken burnuma gelen o müthiş kokuya asla dayanamıyorum.
Zaten artık kış geldi sayılır. Havalar yeterince soğudu. Ben de bu yüzden çarşıya her gittiğimde İş Bankası’nın yanında duran tonton amcadan kestane almadan dönmüyorum.
Dün yine ben kestane alırken; “ Kızım kestaneler çok pahalı artık, 30 liradan aşağı alamıyorum. Ama napayım Allah bereket versin evi döndürmeye çalışıyorum işte” dedi.
Kıyamam.
O soğukta evine ekmek götürebilmek için uğraşıyor.
Eğer sizin de çarşıya yolunuz düşerse, o güzel kalpli amcaya uğramadan geçmeyin. Zaten her seferinde fazla fazla koyuyor kestaneleri.
Gönlü zengin nadir insanlardan…
Peki bu kestaneyi neden yemeliyiz?
Çünkü; C,B1,B2 vitaminleri açısından çok zengin bir yiyecektir. Sakinleştirici ve detoks özelliği taşır. Mide hastalıklarını hafifletir. Unutkanlığı önler. Beyin hücrelerini tazeler. Ve bunun gibi birçok faydası vardır.
Tabi, her şeyin fazlası zarar. Sonuçta 3 tane kestane 1 dilim ekmek yerine geçiyor. Siz yine de bunu bilerek yiyin ki; sonra kilo aldığınızda bana kızmayın.
Şu soğuk havalarda, evinizin ve yüreğinizin sımsıcak olması dileğimle.