Yalan tüm o gösterişler, konuşmalar. Yardımlar, kermesler, toplantılar hepsi yalan. İnsanlığımızı ve asıl insan olanlarımızı yaklaşık bir 10 yıl kadar öncede bıraktık. Şimdi olan her şey menfaat, her şey kibir.
X Belediyesi X halkına bilmem ne çarşısında pilav dağıtıyor. Boy boy fotoğraflar, boy boy haberler. Peki, abiciğim sen giyinmişsin takım elbiseni ya da ablacığım sen de giyinmişsin şık elbiseni gelmişsiniz. Maksat ‘halkımız için varız’ gösterisinde bulunmak. Sanki o halk hiç tuzsuz-yağsız pilav yemedi. Siz bir geçin bu işleri bırakın o bencilliği, kibri de oturun bir konuşun. Halk ne istiyor?
Pilav, makarna istediğini sanmıyorum şahsen.
Bir sor bakalım teyzeciğim, amcacığım, kardeşim, bacım mutlu musun huzurlu musun? Evladın var mı? Okula gidiyor mu? Eğitim ihtiyacı var mı? Evin var mı? Barınacak sıcak yuvan var mı? Hasta mısın sağlıklı mısın? Sigortan var mı, ilacın var mı? Pilavı geç. Sağlık yoksa pilavın da bir önemi yok zaten.
Bunların hepsinden sonra giyin o takımlarını al mikrofonunu haykır ne kadar istersen. Ama o halk bilsin senin ne kadar yardımsever, vicdanlı ve düşünceli bir insan olduğunu. Seçimleri kazansan da kazanmasan da zaten sen onların gönlündeki seçimi kazanmış olacaksın. O sana oy verecek insanlar kadir kıymet bilir neticesinde sen hiç endişelenme.
Unutmayın oturduğunuz o gıcırdayan koltuklar bu dünya için geçici. Mühim olan öteki dünyadaki gönül koltuğuna oturabilmektir. Makam, mevki gözlerinizi kör etmesin. Geride bıraktığımız o insanlığa kavuşmamız zor değil.
Önemli olan bunu imkansız hale getirmemek.