Herkes çiçeklerini, kalpli balonlarını, hediyelerini aldıysa normal hayatımıza geri dönebiliriz. Bizler bu Sevgililer Günü olayını biraz fazla abartmıyor muyuz sizce de?
Eşim şehir dışında olduğundan dolayı ben de bu esnada biraz dışarı çıkayım, kuzenimle bir yerlerde kahve içeyim diye düşündüm. Oturduk bir yere ve kahvemizi içerken etrafı şöyle bir gözlemleme fırsatım oldu. Çok acayip bir manzarayla karşılaştım desem yeridir. Mahallelerde, ortamlarda “şöyle delikanlıyız, böyle yakarız, yıkarız” diye dolanan beylerin her birinin elinde kırmızı kırmızı balonlar vardı. Yani dedim neden olmasın, sonuçta Türk erkeklerinin romantik olmadığını düşünürsek senede bir defa böyle olmaları da güzel.
Oturduğum mekânda sağıma soluma baktığımda uçan sandalyeler gördüm. Bir an artık herhalde toplu bir şekilde havaya doğru süzüleceğiz sandım. Güzel ve heyecanlı kız arkadaşlar balonlarını sandalyelerine bağlamışlardı. Masanın bir köşesinde çiçek, diğer köşesinde kırmızı kutusu süslenmiş hediyeler.
Çiftlerin gözlerinden çıkan kalpler de ekstra.
Süper.
Herkesin sevdiği insanla mutlu olması harika bir şey elbette. Ama keşke bu sevgi pıtırcığı hallerinizi sadece 14 Şubat’ta değil de her gün sergileseniz bu Dünya daha yaşanabilir ve güzel olacak. Sevdiğiniz insana çiçek, balon veya hediye almak için illa ki Sevgililer Günü’nü beklemeniz gerekmiyor. Hediyeleri sevmeyen insan yoktur. Yılın herhangi başka bir gününde de içinizden gelerek onu mutlu etmek zor olmasa gerek. Özel günler güzeldir, anlamlıdır. Benim tercihim bu günlerde hediye ve balon değil de güzel sözler, iyi ki’ler. İnsanın böyle günlerde hediyeden daha çok bunlara ihtiyacı var.
Diğer günler istediğiniz kadar balon ve hediye alabilirsiniz.
Yılın her gününü “Sevgililer Günü” gibi geçirmeniz umuduyla…
Çok sevin, hep sevin.
Sevgiyle kalın.