Ölümlü bir insanın, ölümünden bunca yıl geçmesine rağmen; onu seven, sayan koca bir millet tarafından hala ‘ölümsüz’ diye anılması kadar güzel bir şey olabilir mi?...
Atamız hiç ölmedi ve bu ülkeyi hiç bırakmadı. Vatanını, milletini, Türk evlatlarını ışığıyla aydınlatmaya devam etti.
Ve edecek…
Bizler Mustafa Kemal’in evlatlarıyız,
Bizler Mustafa Kemal’in torunlarıyız,
Bizler Mustafa Kemal’in ışığına yüreğini veren Türk Milletiyiz.
Bu yüzdendir ki; sadece 10 Kasım’lar değil, hiçbir gün bizi onun yanı başımızda olmadığına ikna edemez.
Ülkemizi Cumhuriyet’e kavuşturmak uğruna verdiği savaşlar, çabalar ve iradesi sayesinde biz şuan bulunduğumuz yerde ‘rahatça’ ve ‘özgürce’ oturabiliyoruz.
Hakkımızı savunup, adalete inanıyoruz. İstediğimiz gibi davranıp; istediğimiz yerde söz hakkı alabiliyoruz.
Okullara gidiyor ve eğitimler alıyoruz. Çalışıp; kendimiz için kazanıyoruz.
En önemlisi de özellikle biz kadınlar, kadın-erkek eşitsizliği altında ezilmiyoruz.
Peki, tüm bunları kimin sayesinde yapabiliyoruz?
Yüreği, merhameti, vicdanı ve Türk Milleti’ne duyduğu sevgi sebebiyle bizim için tüm bunları gerçekleştiren Mustafa Kemal Atatürk sayesinde.
Bize bıraktıklarını ve bize gösterdiği yolu asla unutmuyoruz.
“ATATÜRK ÖLMEDİ, YÜREĞİMDE YAŞIYOR”
