Bora Dandinoğlu

Oldu mu şimdi..?

Bora Dandinoğlu

Trakya Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu, son genel kurul sonrası Edirne Valisi’ne nezaket ziyaretinde bulunmuşlardı.

‘Hayırlı olsun-teşekkür ederiz’ faslından sonra,

Vali,

derneğin binasını gördüğünü, çok beğendiğini ancak kapalı olduğu için içerisini gezemediğini anlattı.

Dernek Başkanı Orhan Doğan da doğal gazın kapıda olmasına rağmen parasızlıktan bağlatılamadığını, binayı ısıtamadıkları için de kışın kullanılmadığını söyledi.

Vali, valiliğini göstermiş, “o güzel binanın ısınma işini ve küçük çaplı onarımını yaptırırım” demişti.

Üyeler sevinmişti, artık binaları ısınacak, gazeteciler o binada bir araya gelebilecek, kah çalışacak, kah sohbet edebileceklerdi.

Vali’ye helal olsundu.

Yalnız küçük bir pürüz vardı.

Vali bu güzellik için bir şart koşmuştu.

Dernek,

binanın bodrum katını cüzi bir fiyata kiralamıştı, kirayla, elektrik faturasını, kırtasiye giderlerini, ziyaret masraflarını falan ödüyorlardı.

Başka da bir gelir olmayınca bu kira Şam’da kaysıydı, daha ne olsundu.

Yalnız küçük bir pürüz vardı.

Kiracı ‘bar’ işletiyordu ve

diz üstü eteğe, kolsuz askılı elbiseye karşı olan Vali,

‘bar’a da karşıydı.

“O kiracıyı çıkartırsanız doğal gazınızı bağlatır, binanızı onartırım” dedi. Kiracı çıkartılmazsa yardım falan yoktu.

Yalnız küçük bir pürüz vardı,

kiracının kontratı yıl sonuna kadar sürüyordu.

Olsundu,

Vali’yi kontrat falan bağlamıyor,

“Siz çıkartın, ona da 5 bin lira veririm, gitsin başka işyeri açsın” diyordu.

Ancak küçük bir pürüz vardı, yıl 2015’ti ve 5 bin liraya pazarda tezgah bile açılmıyordu.

Ne fark ederdi,

bir esnafın ekmeğiyle oynamakta sakınca görmeyen koskoca Vali bunu mu düşünecekti.

Vali, konuştuklarının yanlış olduğunu biliyordu, “Bunlar gazetecilerin yanında konuşulmaz ama…” dedi.

Küçük bir pürüz vardı,

odadaki herkes gazeteciydi.

Aç parantez.

AKP’liliği belgelenmiş Valiyle arasından su sızmayan CHP’li Belediye Başkanı’nın bir silahlı olay sonrası ‘Sokakta hayat var’ sokağını neden apar topar kapattığı üç aşağı beş yukarı anlaşılmıştı. Vali’nin bir şeye karşılık bunu şart koştuğunu, CHP’li Başkanın da AKP’li Vali’yi kırmadığını tahmin etmek zor değildi.

Zaten o sokaktaki işyerlerinden iki tanesi, Gürkan’ın papaz olduğu Hamdi Sedefçi’nin, oğluna aitti.

Kapa parantez.

Ama bu sefer küçük bir pürüz vardı,

Vali’nin “çıkartın” dediği kiracı, Başkan Gürkan’ın kankalarından biriydi.

Gün gelmiş devran dönmüştü. Bakalım ne olacaktı.

Bu şart, Vali’nin ne ilk ne de son gafıydı,

daha Türkçeyi yeni öğrenen miniklerin tahtasına, Osmanlıca “Süt için” yazacaktı.

AKP’nin çıkarmaya çalıştığı iç güvenlik yasası, savcıların yetkisini bile valilere devrediyor, gerisini siz hesap edin şekerim.

 

*

 

Edirne Televizyonu “Yılın En’lerini” seçmiş.

Gülmem çarşambaya kadar geçer, Perşembe de yazarız gari :)

Yazarın Diğer Yazıları