Nadide Sultan
Bora Dandinoğlu
Yurdum insanın ülkeyle alakasının
anahaber bültenleri ve gazetelerin birinci sayfalarından oluştuğunu düşünürsek;
Roman memleketidir Edirne,
kapı gıcırtısına oynarız, çadırlarda bilemedin teneke çatılı evlerde yaşarız. Her sabah gün doğmadan Tunca’da yüzümüzü yıkar Babafingo’yu bekleriz.
…
Tır kuyruğudur Edirne,
ahali sanır ki şehir merkezi Kapıkule’dir. Tırı olmayan yoktur.
…
Taşkın alanıdır Edirne,
sabah kalkan paletini şnorkelini takmadan kahvaltı etmez.
…
Kaçaktır, kaçakçıdır Edirne,
uyuşturucu ve mülteci kaçırmayana kız vermezler.
…
Ergene’dir Edirne,
musluklarımızdan zehir akar.
…
Dursun Ali Şahin’dir Edirne,
okullarda Osmanlıca okur-yazarız.
…
Müezzinoğlu’dur Edirne,
kadınlarımızın en önemli kariyeri anneliktir, sadece doğururlar.
Sağlık Bakanımız bile hastaneden randevu alamadığına göre hiç birimiz hastaneye bile gidemeyiz.
…
Selimiye’dir Edirne,
boş vakitlerimizde bahçesinde altın ararız.
…
Bebek öldüren hastanedir Edirne,
Fakülte Hastanemiz sırf onun için kurulmuştur.
…
Komple hafızdır Edirne,
Fen Lisesi istemez İlahiyat Fakültesi isteriz.
…
Serserilerle doludur Edirne,
her gün barlarda adam öldürülür.
…
Sanki Yozgat’tır Edirne,
denizi ve nehirleri vardır ama kimse yüzme bilmez, balık tutmaz.
…
Ciğercidir Edirne,
temel besinimiz tava ciğer, temel içeceğimiz şaraptır.
*
Lakin;
Kırkpınar değildir Edirne, turizm kenti değildir, Osmanlı Başkenti değildir, sultanların kenti değildir, sınır kenti değildir, sanat kenti değildir, eğitim kenti değildir, spor kenti değildir, sağlık kenti değildir, mesire kenti değildir…
Nadide Sultan gibidir,
hayatı boyunca müzikle iç içe yaşamış, üniversite mezunu, doktora yapmış, bir çok esere imza atmış
bir sanatçıdır ama,
herkes onu memeleriyle tanır şekerim.
