Bora Dandinoğlu

Hadi seninki de kutlu olsun

Bora Dandinoğlu

1950 doğumlu, 64 yaşında, hem hukuk fakültesi hem de Yüksek İslam Enstitüsü mezunu. Askeri Savcılık, Kaymakamlık, çeşitli bakanlıklarda daire başkanlığı, Ankara, İstanbul ve Zonguldak’ta vali yardımcılığı ve  çeşitli şehirlerde valilik yaptı. Halen de o işle iştigal etmekte.

Artı,

Ankara’da Devlet Lisan Okulunda bir yıl, İngiltere`de yine bir yıl yabancı dil eğitimi, tee Japonya’da mahalli idareler eğitimi aldı. 40’tan fazla ülke gezdi. Kitap yazdı. İngilizce ve Arapça biliyor. Evli ve 5 çocuk babası.

…

Böylesine donanımlı biri işte Valimiz.

…

Günlerden, 28 Ekim 2014, Salı.

Ata’nın, 91 yıl önce, “Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” dediği gün.

…

…

Vali olduğu için,

Valisi olduğu insanlara, Cumhuriyet Bayramı ile ilgili bir mesaj yayımlamak zorunda, genelge böyle.

 

*

 

Aç parantez…

Teknoloji ve internet sayesinde, “Bayramınız kutlu olsun”lar falan bitti haliyle,

hazır mesajlar içeren internet siteleri var artık;

 “Çılgınca esen rüzgar, kavurucu güneşli terleten günler, yıldızlarla dolu bir dünyadır bayramlar,

……. bayramınız mübarek olsun her şey istediğiniz gibi olsun” falan moda artık. Boşlukları doldurup yolluyorsun, görevini yapmış oluyorsun. Yerse.

Kapa parantez…

 

*

 

“Vali, Cumhuriyet Bayramı ile ilgili bir mesaj yayımlamak zorunda” demiştik.

Okumuş adam bizim Vali,

biliyor işi.

Açmış ‘neguzelsozleri.com’u,

sağda biraz aşağıda ‘Özel Günler’ bölümü var. Tıklamış ‘Cumhuriyet Bayramı Mesajları’nı,

21’nci örneği beğenmiş.

…

O örnek mesaj aynen şöyle;

“Türkiye Cumhuriyeti’nin …. yıldönümünü gururla ve kıvançla kutlamaktayız. Cumhuriyet, her şeyini kaybetmiş olan bir milletin ulusal bağımsızlığını kazanabilmek için giriştiği milli mücadelenin sonucunda elde ettiği büyük bir zaferin sonucudur.

 

Bu nedenle yüce Türk Milleti, kendine emanet edilen Türkiye Cumhuriyeti’ni, huzur ve refah dolu yarınlara ulaştırmak için hiç şüphesiz ki el birliği ile çalışacak, Atatürk ilke ve devrimlerine her zaman ve her konumda sahip çıkacaktır. Cumhuriyetimizin …. yılını kutladığımız bu günlerde, geleceğe büyük bir ümit, inanç ve gayretle yürümek azmi ve de kararlılığı içindeyiz. Vatanımızın bölünmez bütünlüğüne ve ulusumuzun birliğine her zamankinden de çok ehemmiyet vermekteyiz.

 

Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin banisi Büyük Önder Atatürk’ü ve de silah arkadaşlarını, canından aziz bildiği vatanı için kanlarını bu toprağa dökmüş şehitlerimizi rahmet ve minnetle bir kez daha yad ediyor Cumhuriyet Bayramınızı yürekten en kalbi sevgilerimle kutluyorum.”

…

…

Bire bir aynısını yazacak değil ya,

Valimiz de aynen şöyle yazmış;

 

“Türkiye Cumhuriyeti’nin 91. kuruluş yıldönümünü gururla ve kıvançla kutlamaktayız. Cumhuriyet, yeniden varoluş ve bir milletin ulusal bağımsızlığını kazanabilmek için giriştiği milli mücadelenin sonucunda elde ettiği büyük bir zaferin ve Anadolu'yu yeniden yurt edinişimizin adıdır.

 

Büyük Türk Milleti, kendine emanet edilen Türkiye Cumhuriyeti’ni, huzur ve refah dolu yarınlara ulaştırmak, Yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesiyle hiç şüphesiz ki el birliği ile çalışacak,  Atatürk ilke ve devrimlerine her zaman ve her konumda sahip çıkacaktır. Cumhuriyetimizin 91. yılını kutladığımız bu günlerde, geleceğe büyük bir ümit, inanç ve gayretle yürümek azmi ve de kararlılığı içindeyiz. Her zaman olduğu gibi, bu günlerde barış ve huzurumuzun korunmasına, vatanımızın bölünmez bütünlüğüne ve ulusumuzun birliğine daima ehemmiyet vermeliyiz.

 

Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, canından aziz bildiği vatanı için kanlarını bu toprağa dökmüş şehitlerimizi rahmet ve minnetle bir kez daha yad ediyor, Cumhuriyet Bayramınızı yürekten en kalbi (sevgilerimle) duygularımla kutluyorum.”

 

*

 

Valimizin mesajında koyu renkle yazılan kelime ve cümlelerin, Valimizin kendi cümleleri olduğunu tahmin ediyorum.

 

*

 

Neyse uzatmayalım, ‘Copy-Paste’ ile de olsa Cumhuriyetinizin 91. yıldönümünü kutlamış mı, kutlamış, görevini yapmış mı, yapmışâ€¦

Ne demek “kopyacılık bu” falan,

ayıp oluyo şekerim.

 

*

*

*

 

KAZANANLAR KULÜBÜ

 

Yağmur ve soğuğa rağmen,

ellerindeki Türk Bayraklarını, aralarında olmayan, partisinin Edirne temsilcisi AKP İl Başkanı’nın gözüne sokarcasına yürüyen, Cumhuriyeti’ne sahip çıkan,

 

Edirneliler KAZANDI..!!

 

*

 

KAYBEDENLER KULÜBÜ

 

Twetter’dan; Kurban’ı kutlayan,  Dünya Çocuk Günü’nü kutlayan, Türk Tıp Dünyası Kurultayı'ndan selam yollayan ama,

Cumhuriyet’in 91’nci Kuruş Yıldönümü’nü kutlamayı unutan(!),

Edirne’ye bir mesajı bile çok gören,

 

Edirne Milletvekili, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu KAYBETTİ..!!

 

*

 

LÜTFEN

 

Başkan Gürkan’ın Tunca Nehri Projesi için olumsuz uzman görüşlerini dile getiren Edirnehaber’e o uzmanların isimleri belirtilmediği için yağıp gürlemiş, bu haberi ‘ucuz ayak oyunu’ olarak değerlendirmiş, bir başkana yakışmayacak laflar etmişti.

Hatta hızını alamayıp, “Bir tane uzmanın adını bana söylesinler ben hemen bu projelerin hepsini iptal edeceğim” demişti.

…

Edirnehaber’den Kerim Yurk, son köşe yazısında da belirttiği gibi, bu uzmanların isimlerini Başkan Gürkan’a söylemiş.

…

Eeee laf ağızdan çıkıyorsa projeleri iptal etme zamanıdır şimdi..!

…

Ama ne Edirnehaber ne de ben, projelerin iptalini istiyoruz. Edirne için, en uygun, en güzel şekilde gerçekleşmesinden başka dileğimiz yok. Paralar boşa gitmesin yeter.

İstediğimiz,

Başkan’ın işine gelmeyen durumlarda, ağzından çıkanları kulağının duyması.

Lütfen..!

 

*

 

NEDEN..?

 

TÜ Rektörü Yener Yörük, “Amerika'daki Acil Servis'ten bile hızlıyız” demiş.

Aklıma İsviçreli bilim adamları geldi. Hani, gazetelerde boş yer kalmasın diye, “İsviçreli bilim adamları yıllarca süren çalışmalar sonucu yolda yürürken tükürenlerin daha çok yaşadığını tespit etti” türü saçmalıklar yazarlardı ya, tersini ispat edebilirsen et de görelim türü haberlerdi onlar.

…

Hadi Amerika’ya gittik, Amerika’nın hangi hastanesinin acil servisinin bizimkinden daha yavaş olduğunu öğrenene kadar ne zaman ne vize ne de para yeter. İnanacağız(!) mecbur.

…

Gelelim asıl olaya;

Rektör, bir de “Hizmet kalitemiz bunlarla orantılı ama hastanede sürekli geziyoruz, eşim her hafta hastaneyi ve hastaları ziyaret ediyor. Yani aslında hastanemiz bölgede insanımızın beğenmediği kadar değil” buyurmuş.

…

Hocam, koca fakültede siz ve değerli hanımefendi gezerken bir aksilik, bir olumsuzluk olması mümkün mü..?

Ayrıca siz ve avukat olan eşinize kadar hastanenin durumunu tetkik etmek için gezecek, işi bu olan ilgili yetkili yok mudur, neden onlar gezmiyor ki..?

 

*

 

DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ..?

 

14 Kasım 2006 tarihli Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul Tutanağı… 

Zamanın Milletvekili Necdet Budak;

“Hamzadere Barajı, üç yıl içerisinde, dört yıl içerisinde biterse…”

…

8 yıl sonra;

31 Ekim 2014,

Hamzadere Sulama Birliği Başkanı Seçkin Şimşek;

“Hamzadere Barajı ve sulama projeleri tam olarak bittiğinde 365 gün çalışır bir proje olacak”

…

Sizce bu baraj neden bir türlü tam olarak bitmiyor, altında yatır falan olmasın.

 

*

 

YOK ARTIK..!

 

Ben ETSO Başkanı olacağım,

Şehrin en etkili gazetelerinden birisi, ETSO ile ilgili birilerinin gazeteye tuzak kurduğunu günlerce en ufak ayrıntısına kadar yazacak, oynanmış belgeleri yayınlayacak, işin içinde benim şahsi arabam da olacak, kamuoyu çalkalanacak,

ben de susacağım..!

…

Yok devenin nalı..!

 

*

 

BENDEN SÖYLEMESİ

 

Başkan Gürkan, Edirne’de trafiği rahatlatabilmek için DSİ ve Migros kavşaklarına ‘battı-çıktı’ gerektiğini, böylece Edirne trafiğinin ciddi anlamda nefes alacağını buyurmuş.

…

Mühendis değilim ama ‘Battı-Çıktı’sı bol şehirlerde uzun süreler yaşadım. Bu sistem araçların, kavşakta durmadan hızla geçmesini sağlar.

Peki, bir sonraki ‘Battı-Çıktı’ olmayan kavşakta durum ne olacak, oraya kadar durmadan hızla gelen araçlar birikmeye başlayacak.

Yani iki ‘Battı-Çıktı’ ile olmaz. Yapılacaksa,

Olin Kavşağı’ndan, Ziraat Bankası Kavşağına kadar her kavşağa yapılması gerekir. (Ki mümkün değil)

Aksi taktirde bir batarsın, bir daha çıkamazsın…

 

*

 

BİR SORU..?

 

Doktorun yazdığı ilaçları eczaneden alıp eve gidene kadar o ilaç poşetini düşürme, kaybetme ihtimalimiz var mı..? Var.

Gidip yeniden yazdırabilir miyiz..? Yazdırırız.

Peki tekrar yazdırdığımız o ilaçları eczaneden alabilir miyiz..?

Nah alırız..!!

- Elinizde var görünüyor sistemde.

- Vardı da kaybettim be kızanım.

- Bilemem valla.

- E tedavim ne olacak..?

 

N’olcak hakikaten..?

 

*

 

GÜLÜMSEYİN

 

Şimdi bazı bademler bilmez, kütüphane sanar burayı,

burası bir bar, saat 03:20 falan…

 

Yazarın Diğer Yazıları