Baş mebus
Bora Dandinoğlu
“Edirneli gençlerden rica ediyorum, gidin Edirne'deki şehitlikleri gezin.”
dedi…
“Binlerce Şehidimizin katillerini ben saldım” demedi.
“Bak ben size eserle konuşuyorum, planla konuşuyorum, projeyle konuşuyorum”
dedi…
“İstanbul Çınaraltı'nda tarihi eser niteliği taşıyan yapı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a peşkeş çekildi” demedi.
“Hürkuş'u yaptık”
dedi…
“Çin malı füze alacaktık olmadı” demedi.
“SSK hastanelerinde çektiğimiz çileyi biliyorsunuz, değil mi?”
dedi…
“H3N2 virüsüne bağlı olarak yayılan ve bir çok insanı etkileyen grip salgının tedavisinde kullanılan ilaçlar piyasada bulunmuyor” demedi.
“Allah insan için aklı verdi. Düşünmeyi emretti”
dedi…
“Bilal’den” bahsetmedi.
“Engellileri biz düşündük”
dedi…
“Milli Savunma Bakanlığı, Güneydoğu'da sürdürülen terörle mücadele çalışmaları sırasında mayına basarak bir ayağını kaybeden Adanalı Uzman Çavuş Yüksel Ünal'a ödediği 12 milyar liralık tazminatı, yasal faiziyle birlikte 27 milyar lira olarak geri istedi” demedi.
“İnsanlara koltuklar şeref kazandırmaz. İnsanlar, koltuklara şeref kazandırır”
dedi…
Kabinesindeki koltukların şerefini iki paralık edenlerden bahsetmedi.
“Biz bunların koltuğa oturduğu gibi koltukta değiliz. Seçimde AK parti birinci çıkmazsa ben genel başkanlığı bırakırım”
dedi…
Daha önce de “İmralı ile görüşen şerefsizdir demiştim” demedi.
“Dul hanım kardeşlerime iki ayda bir 500 lira veriyoruz”
dedi…
500 Lira ile iki ay nasıl geçinilir söylemedi.
“Şimdi çıkmış İstanbul'a bir aday bulmuş, klasörün önünde resim çektirmişti, yolsuzluk klasörü. Onun önünde resim çektirerek ihraç etmiştiler”
dedi…
Kendisinden vazgeçtim, Egemen’i ne zaman ihraç edeceğini söylemedi.
“İstanbul'a 3. havalimanını yapıyoruz. Maliyeti ne biliyor musunuz 46 milyar dolar. Devletin cebinden bir kuruş çıkmıyor”
dedi…
Devletin cebinde kuruş bırakmadıklarını söylemedi.
“Ah kardeşlerim, bunlar iftiralarını atsınlar, bunlar yalanlarını söylesinler ama benim milletim bütün gerçeği biliyor ve artık bunların iftiralarını milletim yutmuyor”
dedi…
Başörtülü bacısının üzerine işediler diye iftira attığından bahsetmedi.
“Meriç, Fatih'in doğduğu Edirnemiz’de şanına yakışır şekilde akacak”
dedi…
“Meriç’in üzerindeki köprüyü hala aydınlatamadık” demedi.
“Edirne'ye 400 Yataklı Devlet Hastanesi yapıyoruz. İnşaatı devam ediyor”
dedi…
Hastane yapacağız diye alıp TOKİ’ye verilen tarımsal araştırma arazisine yapılan konutlardan yine TOKİ kazandı” demedi.
“Yolsuzluklar içerisinde olan bir iktidar, soruyorum 230 milyar dolardan, Türkiye'nin milli gelirini 820 milyar dolara çıkarabilir mi?”
dedi…
“37 milyar dolar borçla devralmıştık ülkeyi, şu andaki borç 600 milyar dolar” demedi.
“Pensilvanya'nın başındaki zat ne diyor? Hayatımda bir kere oy kullandım. Ama şimdi Cebrail gelse parti kursa ona bile oy vermem diyor… Meleklere iman diye bir şey var. Cebrail'in işi gücü yok parti mi kuracak? Teşbih hata kabul etmez. Benzetmede hata olmayacak”
dedi…
Düne kadar bakanı olan zatın Kur-an’la dalga geçtiğinden bahsetmedi.
“Milli Eğitim Bakanlığı okullarda ücretsiz takviye kursu verecek. Devletin okulları bize yeter vermeyin bunlara”
dedi…
“Devlet okullarında temizlik parasını, görevli maaşını velilerden topluyoruz” demedi.
“Ey Pensilvan'nın mensupları niye kaçtı gitti ya bu vatansever değil mi vatanseverse gelsin Edirne'ye. Niye gelmiyor?”
dedi…
“Bilal vatanseverdi, savcı çağırınca aynı gün hemen gitti” demedi.
…
…
“Gereken dersi verecek olan sizlersiniz”
dedi…
Bu sözüne bir şey diyemedim, doğruyu söyledi şekerim.
Vereceğiz tabii ki.
