
SURUÇ'TA ACI-EDİRNE'DE KIRKPINAR!
Beyazıt Sansı
Yaşama (Hayata) hep %51 olumlu bakmışımdır.
Yani pozitif düşünmüşümdür…
Ben bu anlayışımı “Bardağın yarısını hep dolu görürüm” diyerek ifade etmişimdir.
***
Dün Şanlıurfa Suruç’ta istenmeyen şeyler oldu…
Gözü dönmüş hainler; günahsız 28 insanımızın canına kıydılar.
Biz kocaman bir ülkeyiz ve 78’milyon insan bu ülkenin topraklarında yaşıyoruz.
Suruç nere-Edirne nire…?
Aramızda sıra dağlar, düz ovalar, akan nehirler olsa da biz Suruç’daki yurttaşımızın acısını aynı anda kalbimizde hissederiz.
Eli kanlı katillere, lanet olsun…
Yaşamını yitiren yurttaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet diliyorum, yaralı insanlarımıza da acil şifalar olsun, diyorum.
***
Türkiye sıkıntılı bir dönemeçten geçiyor…
Bir genel seçim geçirdik…
Ülke ekonomisi hırpalandı…
Seçim nedeniyle birçok rutin işimiz ertelendi.
Seçimden umutlarımız vardı.
Yeni bir hükümetle hayata yeni bir başlangıç yapmayı düşünüyorduk.
Gel gör ki; düşündüğümüz gibi olmadı ve hükümet meselesi bir el topu gibi; siyasi partilerin liderleri tarafından oradan oraya savruluyor.
***
Zorlu bir kış geçirdik…
Edirne’mize hayat veren Arda, Tunca, Meriç nehirleri bu kış 4’kez taştılar ve ekili alanlara zarar verdiler.
7 Mayıs günü tufanı andıran bir fırtına olayı yaşadık…
Onun da ayrıca maddi hasarı oldu.
Derken bahar geldi ve buğday tarlalarında başaklar doldu ve hasattan iyi haberler geldi.
Ardından Mübarek Ramazan idrak ettik.
İbadet ettik, dua ettik, mevlit okuttuk, ilahi söyledik.
Gönüllerimiz huzur buldu ve 20 Temmuz günü geldi çattı.
Edirne’nin özel bayramı başladı.
Tarihi Kırkpınar’ın 654. şölenini davul-zurnalarla başlattık.
Ancak o ne ???
Şanlıurfa Suruş’da hain eller 28 canımıza kıydı.
Onlarca da yaralımız var ve Edirne’de Kırkpınar var, güreş var ve şenlik var.
***
Yazının sonunu siz bağlayın…
Ne yapmamız gerektiğine ben karar veremedim…