
İSTİKLAL MARŞI'MIZA YENİ BESTE Mİ?!...
Beyazıt Sansı
Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan haftaiçi yaptığı bir konuşmasında; “İstiklal Marşı’nın anlamını ve önemini çocuklarımıza iyi öğretmeliyiz. En büyük üzüntüm, bu emsalsiz marşın hakiki manasını yüreklere nakşedecek bir bestenin yapılamamış olması, olmaması… Güfte var ama istenilen beste yok” diyerek, halen çalınıp-söylenmekte olan İstiklal Marşı’mızın bestesini beğenmediğini ifade etmiştir.
Ben eminim ki; Sn. Cumhurbaşkanımızın bu söyleminden sonra,Ak Parti’nin emrindeki bütün bestekârlar,çalgılarının başına oturup İstiklal Marşı’mıza yeni bir beste yapmanın çabasına girmişlerdir.
Hatta Sn. Cumhurbaşkanımızın bu niyetini önceden sezinlemiş olanlar olduysa;bestenin notalarıyla birlikte Ak Parti Genel Merkezinin kapısına varmışlardır bile.
İstiklal Marşı’mızın bestesi konusunda naçizane bir müzik adamı ve Tarihi Kırkpınar’ın Marşı’nın bestecisi olarak şunları söylemeliyim: “ Bu güne dek İstiklal Marşımız için iki büyük bestekârımız beste yazmışlardır. Bu bestekârların kısa kimliklerini aşağıda takdim ediyorum. Bugün çalıp söylediğimiz Osman Zeki Üngör’ün bestesi içinintibaım şudur; İstiklal Marşımızın prozodi dediğimiz; söyleyenlerin sesi ile enstrümanların çaldığı ezgi arasında uyumsuzluk vardır. Kelimelerin bütünlüğünü bozan hece bölünmeleri vardır. Kaba seslerden tiz seslere geçişte bir oktav(7 ses) gibi yüksek bir fark vardır. Ancak İstiklal Marşımız sadece enstrümanlarla çalındığı zaman; muhteşem bir kompozisyonu ve kulakta kalacak bir ezgi bütünlüğü vardır. Ve her şey bir yana 1931’yılından bu yana geçen 87’yıldır, ülkemizin acılı-tatlılı günlerinde İstiklal Marşımız bu ezgi ile çalınmış, nesiller boyu beynimize nakşetmiş, gönlümüzdeki saygın yerini almıştır.”
Bu nedenle İstiklal Marşı’mızın ezgilerinin korunması,Bizi geçmişe bağlayan en önemli görevlerimizden birisi olmalıdır.
Eğer İstiklal Marşı’mızın ezgisi değiştirilecekse; bunu Aziz Türk Milletinin rızasına başvurarak yapmalıyız.
Yani, halk oylaması ile yapmalıyız.
Bir halk bireyi olarak Benim oyum statükodan, yani bu günkü ezginin korunulmasından yanadır.
***
İSTİKLAL MARŞI'MIZ İLE İLGİLİ KISA BİLGİ:
Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının bir göstergesi olarak marş arayışları içine girildi. Bu kapsamda bir yarışma düzenlendi. Şiirin bestelenmesi için açılan yarışmaya 24 besteci katılmış, 1924 yılında Ankara'da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini kabul etmiştir.
Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da 1930'da değiştirilerek, dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası şefi Osman Zeki Üngör'ün 1922'de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe konmuştur.
İstiklal Marşı'mızın bestecileri; 1. Bestecisi Ali Rıfat Çağatay, 2. Bestecisi Osman Zeki Üngör'dürGünümüzde İstiklal Marşı'nın Bestecisi olarak Osman Zeki Üngör kabul edilmektedir.
ALİ RIFAT ÇAĞATAY(1869-1935)
İstiklal Marşının ilk bestecisi olan Ali Rıfat Çağatay 1869 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Ölümü 3 Mart 1935’dir. Udi Rıfat Bey olarak da tanınır. Türk udi, bestekâr, yorumcu, eğitimci ve çellisttir. Ancak Ali Rıfat Çağatay’ın asıl bilinilirliği Milli Marşımız olan İstiklal Marşının ilk bestecisi olmasıdır. 1921 yılında kabul edilen İstiklal Marşının ilk bestesini kendisi yapmış ve yapmış olduğu beste 1930 yılına kadar Osman Zeki Üngör’ün bestesi ile değiştirilinceye kadar kullanılmıştır.
OSMAN ZEKİ ÜNGÖR(1880-1958)
Besteci, Orkestra şefi, keman virtüozu Osman Zeki Üngör, 1880 yılında İstanbul'da doğdu. Muzıka-i Hümayun'daFasl'ıCedid'itertib eden Santuri Hilmi Bey'in torunu; Hacı Bekirzade Hüseyin Bey'in oğlu, Ekrem Zeki Ün'ün babasıdır.
Avrupa şehirlerinde de orkestralar idare ederek konserler veren Üngör; asıl ününü Mehmed Akif Ersoy'un İstiklal Marşını 1922 senesinde besteleyerek elde etti. Cumhuriyet'in İlanı'ndan sonra vazifesini Ankara'ya naklederek Ankara Riyaset-I Cumhur MusıkiHey'eti Şefi oldu.
Osman Zeki Üngör’ün bestelediği İstiklal Marşımız T.C. Devletinin Resmi Marşı olarak 1930’yılından günümüze kadar çalınıp, söylenmektedir.