
KIRKPINAR'DA CAZGIRLAR!
Beyazıt Sansı
Tarihi Kırkpınar; içinde sosyo-kültürel birçok ögeyi barındıran komplike bir oluşumdur.
655’ yıldan bu yana süregelen asil bir Türk geleneğidir.
Tarihi Kırkpınar’ın ana ögesi, elbette ki Yağlı Güreştir.
Ancak; Tarihi Kırkpınar, Yağlı Güreşin etrafında kümelenmiş birçok oluşumu da bu günlere taşımıştır.
Şunu da açıklıkla söylemeliyiz ki; 655’yıldan bu yana gelişen teknoloji, birçok köklü geleneği de değişime uğratmıştır.
Bu değişimler ayrıca bir yazı konusudur.
Şimdilik konumuz, Tarihi Kırkpınar’ın vazgeçilmezlerinden olan; “Cazgırlık Müessesesi”dir.
Halk dilinde bilinen anlamıyla CAZGIR; Kırkpınar’da ve diğer Yağlı Güreş organizasyonlarında pehlivanları güreşe davet eden ve salan adamdır.
Cazgır, pehlivanları güreşe salarken; pehlivanın adını, memleketini, lâkabını(namını) ve sponsorunu(hamisini) ve hatta çok iyi yaptığı bir güreş oyununu da ekleyerek tanıtan, takdim eden kişidir.
Cazgırlar; genelde tok ve gür sesli olan kişilerdir.
Ve yine cazgırlar; büyük çoğunluğu ile mutlaka yağlı güreş yapmış, yağın, çimenin tadını bilen, pehlivanların yaptığı oyunları da incelikleriyle bilen ve anlatan adamdır.
***
Ben, 1956’yılında ilk kez Tarihi Sarayiçi Er Meydanı’na girdiğimde gördüğüm Cazgır; “Şirin Baba” namıyla ünlenen Mustafa Şirin idi.
Merhum Mustafa Şirin; gayet tok sesli ve konuşma tarzı, duruş ve davranışlarıyla bir eski pehlivan görüntüsü vermekteydi.
Cazgır Şirin Mustafa; Kırkpınar Güreşleri’nin başlamasından bir hafta evvelinden Edirne’ye gelir ve buradaki Kırkpınar ilgilileriyle sohbetlerde bulunurdu.
1960’lı-1970’li yıllarda o zamanın ünlü güreş yazarları; Murat Sertoğlu, Ali Gümüş, Orhan Menemencioğlu ve Kazım Kanat ile o zamanın ünlü meyhanesi Ruhi Baba’da akşam rakılarını içerler, tadına doyulmayan güreş sohbetleri yaparlardı.
Ben, uzaktan da olsa onların sohbetini dinlemiş ve görmüş birisi olarak kendimi bu konuda mutlu insanlardan birisi olarak görüyorum.
Ruhları şad olsun. Nurlar içinde yatsınlar…
***
Günümüzün cazgırları deyince; doğaldır ki 50’yılı aşkın bir süredir bu işi yapan Şükrü Kayabaş akla gelmektedir.
Şükrü Kayabaş ustamız, adını ettiğimiz ünlü cazgır Şirin Mustafa’nın çırağıdır. Ve bu gün için Tarihi Kırkpınar’ın da Baş Cazgırı’dır.
50’yılı aşkın geçen bu süreçte; Şükrü Kayabaş Baş Cazgırımız, kendi ekolünü yaratmış, Tarihi Kırkpınar’a ve ülkemizdeki bütün güreş organizasyonlarına damgasını vurmuştur.
Bugün itibariyle Sn. Şükrü Kayabaş’tan sonra, Bursa İznikli Mehmet Tura’yı Tarihi Kırkpınar’ın gelecekteki baş cazgırı olarak tanımlayabiliriz.
Aynı şekilde Antalyalı Emin GER ve Bayram Ali Dede’yi de bu alanda geleceğin baş cazgırları olarak gördüğümüzü söyleyebiliriz.
Bu arada Edirne’den de Ergun Sevindi kardeşimizi de Kırkpınar’da önemli görevler üstlenecek bir cazgır adayı olarak gördüğümüzü ifade etmeliyiz.
Yağlı Güreşin vazgeçilmezleri olan cazgır kardeşlerimize bu yazı vesilesiyle Edirne’den sevgi ve selamlarımızı gönderiyoruz.
Ve 18-24’Temmuz da 655.Tarihi Kırkpınar’da görüşmek dilek ve umudumuzu sevgilerle iletiyoruz.