KARAAĞAÇ'TA OSMAN İNCİ MÜZESİ?!...
Beyazıt Sansı
Prof. Dr. Osman İnci, Malatya Akçadağ 1952 doğumlu…
Üroloji bilim dalı profesörü…
Cerrah…
1996-2004 yıllarında iki dönem Trakya Üniversitesi Rektörlüğünü yaptı.
Karaağaç Yerleşkesindeki Tarihi Gar Binası ve diğer binaların restorasyonunu tamamladı.
Yerleşkenin tapusunun Üniversiteye geçmesini sağladı.
Lozan Anıtı’nın yapılmasına öncülük etti.
Lozan Anıtı, Meydanı ve Müzesini tamamladı.
Lozan Fidanlığına her 29 Ekimde bir Lozan fidanı dikilmesini başlattı.
Yerleşkedeki lokomotifin yanına “Restoran vagon” getirilmesini sağladı.
Karaağaç Yerleşkesi’ne Üniversite Rektörlüğünün taşınmasını sağladı.
***
27 Aralık Çarşamba günü Karaağaç Mahallesinde “OSMAN İNCİ MÜZESİ” nin tanıtım davetine katıldık.
Az sayıda ve fakat seçkin davetlilerin katıldığı toplantıda; Prof. Dr. Osman İnci misafirlerini bizzat karşıladı ve ağırladı.
Bodrumu ile birlikte dört kattan oluşan Osman İnci Müzesi Binası; taş-beton ve mermerin çok güzel kaynaştırılmasıyla inşa edilmiş.
Binanın dışarıdan görünüşünde dahi; bir sanatsal incelik var.
Prof. Dr. Osman İnci, bu güzel binayı mutlaka çok emek ve para sarf ederek Karaağaç toprağına dikmiş.
Osman İnci müzesi ile Karaağaç Mahallesi, ayrı bir mimari ve kültürel zenginlik kazanmıştır.
Osman inci müzesinde neler var?
Osman İnci Müzesi binasında; Resim, Fotoğraf, El Sanatları, Heykel ve Kitap gibi kültürel değerleri yüksek eserler sergilenmektedir.
Karaağaç’taki Osman İnci Müzesi; sabah 10.00’dan akşamın 19.00’una kadar her gün açık tutulmakta ve ziyaretçisinden ücret alınmamaktadır.
Osman İnci Müzesinin geniş ve rahat dinlenme salonunda; çay-kahve ve diğer meşrubatları tabii ki ücreti mukabilinde içebilir, dinlenebilirsiniz.
***
Prof. Dr. Osman İnci; hiç tartışmasız bir tıp adamı ve mahareti yüksek başarılı bir cerrahtır.
Ancak Osman İnci, bu özelliklerinin yanında aynı zamanda kalbi ülkesi için çarpan, bu konuda bilgi ve birikimini ortaya koyarak projeler üreten bir fikir adamıdır da...
Prof. Dr. Osman İnci’yi 1996 yılından, yani Karaağaç Yerleşkesinde rektör olarak oturduğu günlerden tanıyorum.
8’yıl süren rektörlüğü sürecinde kendisini makamında ne zaman ziyarete gittiysem; Beni ayakta karşılamış ve giderken de dış kapıya kadar uğurlamıştır.
Bugün de; Sn. Osman İnci ile aynı sevgi-saygı ölçütlerinde diyalogumuz süregelmektedir.
Demem o ki; Prof. Dr. Osman İnci, makamın kendisine verdiği kibrin(büyüklenme) tuzağına düşmemiştir.
Prof. Dr. Osman İnci, makamların geçici olduğunu bilmiş ve insanlarla diyalogunu bu gerçek üzerine kurmuştur.
Bu vesileyle Prof. Dr. Sn. Osman İnci’ye Karaağaç’a, dolayısıyla Edirne’mize kazandırdığı muhteşem bu müze için teşekkürlerimi ve devamında sevgi ve saygılarımı arz ediyorum.
Sağ olsun- var olsun…
