' HANGİ GECE VAR Kİ HEP ZULMETTE KALA'

Ne zaman yazdığımı hatırlamıyorum. Ancak, ezberimde tutuğum bir dörtlük şiirim var.

Şöyle demişim:

“ HER GÜN GÜLSEM NE ÇIKAR

BENDE BU ACI VARKEN

AKŞAM UNUTTUĞUM DERT

BAŞLIYOR GÜN DOĞARKEN”

Radyodan, TV ekranından ve yaygın gazetelerden ne zaman bir şehit haberi duysam-okusam; bu dörtlüğü hatırlarım.

Az değil.

Taa 1984’ten bu yana T.C. Devleti, Güneydoğu’da palazlanan terör belası ile uğraşa gelmektedir.

Bu artık sıradan bir terör olayı değildir.

Bir takım Kürt kafatasçılarının T. C. Devletine karşı resmen isyanıdır.

1984’teki ilk isyan hareketinde; devrin Başbakanı Merhum Turgut Özal bu hareket için “3-5 Eşkıyanın işidir” diye tanımlama yapmıştı.

Şimdi o yıllara geri dönüp baktığımızda; merhum Turgut Özal’ın bu olaya sağlıklı bir teşhis koyamamış olduğunu görüyoruz.

Sonraki yıllarda Ak parti İktidarının “açılım” uygulaması da PKK Hareketinin güneydoğu’da palazlanmasına ve de kökleşmesine fırsat vermiştir.

Şimdiki halde ise; PKK ve ona bağlı kolları ile Suriye topraklarında bir cephe savaşı veriyoruz.

Hiç şüphesiz; Şanlı Ordumuza ve Aziz Milletimizin azim ve kararına sonsuza kadar bir inanç ve itimadımız vardır.

Büyük Türk Milletinin tam desteğini ardına alan Şanlı Ordumuz; hedeflediği zafere mutlaka ulaşacaktır.

Ancak bu uğurda bizim de canımız ne yapalım ki yanacaktır.

1 Mart Perşembe gece yarısından sonra TV ekranlarına canımızı yakan o kara haber düştü.

Afrin’e ilerleyen askerimiz, kalleş bir pusuya düşürülmüştü ve 8 şehit ile 13 yaralımız vardı.

Bu noktada söyleyecek sözü bulmak da gerçekten zor.

Ateş düştüğü yeri yakıyor ve o genç aslanlar; hayatlarının baharında bu mübarek Vatan ve O Şanlı Ay yıldızlı Bayrak uğruna toprağa düşmüşlerdi.

Milletimizin başı sağ olsun.

Şehitlerimizin ana-babalarına ve diğer aile bireylerine Yüce Allah’tan sabır ve metanet diliyorum.

Yazımızı bize umut ışığının daima var olduğunu anlatan bir Türk Özdeyişi ile bitirelim.

“ HANGİ GECE VAR Kİ HEP ZULMETTE (Karanlıkta) KALA”