
'SAZ ŞAİRLERİ ANTOLOJİSİ'NDEN İKİ ŞİİR!
Ayhan Tunca
1963 baskısının ciltlenme olumsuzlukları da var bu 544 sayfalık kitapta ki; yaprakları tutturulmadığı için yere düşmekteyken, yetmiyormuşçasına, nihayet kapağı da kopuverdi…
Ve…
İşte Mehmet Kemal’den kesilip yapraklar arasına konulmuş “Politika ve Ötesi” adlı köşesinde Şair Baki’ye ait bir yazı…
Yıllar sonra vesileyle onu da okuyuverdik bu arada…
***
Saz Şairleri Antolojisi mi?
Vasfi Mahir Kocatürk’ün bir çalışması bu ve doğrusu babamın kitaplığına nerden, niçin geldiğini de hep merak etmişimdir…
Şiirle asla ilgisi olmamıştır babamın…
Kitap, yıllardır bende…
***
Bir kapak onarımı için aldık elimize bu şiir kitabını ama gel de bırak…
Zaman içinde Edirne şairlerini de aradığımı biliyorum ve kapak onarımı için elime almışken, bu kez, gelişi güzel çevirdim yaprakları…
Aaa!
Al sana bir destan…
***
“Hayvanlar Destanı” nın şairi Âşık Ömer,1707 yılında ölmüş ki, doğum tarihi tam olarak bilinememiş…
Aydınlıdır ama çocukluğu ve gençliğinde Kırım’da da bulunmuş ve o, iddialı bir öğrenime sahip olmayan, kendi kendini yetiştirmiş şairlerimizden biridir…
Yeniçeri saz şairi sıfatıyla Osmanlı ordusunda bulunmuş ve seferler nedeniyle memleketin pek çok yerini konu etmiştir…
Şiirleri, Sadettin Nusret Ergun tarafından toplanarak, hayatına ve şahsiyetine ait bilgilerle birlikte yayınlanmıştır.
***
Vasfi Mahir Kocatürk, Âşık Ömer’den; Türkü, Koşma, Deyiş örnekleri almış ama bir de destanı var ki; işte biz, ona takıldık:
HAYVANLAR DESTANI
Gel vahş u beyan edelim,
Gör neler halk etmiş Bari Taala,
Her birin ismiyle ayan edelim,
Ayn-i ibret ile eyle temaşa.
Zor ü kuvvet düşer aslan şanına,
Ancak karakulak varır yanına,
Yüce taht kurup fil üstühanına
Demir mıh kakarlar kar etmez asla.
Ayıya hor bakma, ateştir özü,
Gerçek kurdun dahi soğuktur yüzü,
Gergedan bir hayvan onun boynuzu,
Zahir nuş eyliyen canlara feda.
Tavuşan tutamaz bu kühisarı,
Tazı diri etmez eldeki varı,
Parsı alır asla komaz şikarı,
Çakal hırsızlıkta cümleden ala.
Kepçekuyruk dersen ateş-i Suzan,
Maymuna her fenni öğretir insan,
Daim bulut ile ceng eder kaplan,
Pars ile hasımdır bibak ü perva.
Sincap daldan dala gelip gezmede,
Sıçan duvarları delip gezmede
Gelincik bulduğun çalıp gezmede,
Hüda köstebeği yaratmış ama.
Yaban eşeğine eyledim nazar,
Beğendiği yerde dolaşır gezer,
Sığır her tarafı otlayıp keser,
Camu gölde sürer zevk ile sefa.
Koyun mübarektir çıktı cennetten,
Keçide bulamadım eser lezzetten
Katır eşek dönmez düşen hizmetten,
At yanında ester misali sıpa.
Kedi ne keşmerdir gör küçücükten,
Porsuğu öldürsen almaz dayaktan,
Hele hakikatlı yoktur köpekten,
Nan yediği yere eyler can feda.
Miktarı küçüktür gerçi karınca,
Neydüğün bilirsin zalımın vurunca,
Gör kaplumbağayı, adem görünce
Hicap ile başın çeker hırkaya.