
İNCİ'NİN KARNESİ VE 'KÖYE GİDEN AKINCILAR'
Ayhan Tunca
İnci mi?
O’nun ikinci adı Eflal’dir!
Kardeşi Rüzgâr Selim, bir kreş öğrencisidir ama…
Aramızda kalsın; sabah karanlığında onu okul servisine bindirmek, çok zor oluyor…
İsteksiz!
***
İnci’nin ağabeyi Efekan, bir konservatuar öğrencisidir ki o; lise ikinci sınıftadır!
Efekan,Edirne Musiki Derneği konserlerinde soloya da çıkıyor ve göz yaşı döktürüyor…
Anne annesine!
***
Bitmedi!
İnci Eflal’in dayısı Utku; İstanbul’da yaşıyor ve o bir turizmcidir…
Kendi turizm acentesi var ve özellikle İstanbul’a gelen yabancılar için…
Dost acenteler ondan, sürekli ve İngilizce rehberlik ister…
***
Ah ah!
Utku’nun kızı Duru Nehir’i tanımalısınız…
O, İnci ile yaşıt gibidir ve kardeşi Alp Deniz ise, Rüzgâr Selim ile…
Ama ben, İnci Eflal’in karne töreninden söz etmek isterim!
***
O karne törenine yetişemeyişimiz…
Tamamiyle…
Programa başlanacak olan saat konusundaki yanlış bilgidir!
Eyvah!
İnci sahneye çoktan çıkmış, şiirini okumuş ve karnesini almış bile…
Öğretmeni Jale Soykan öyle güzel bir jest yaptı ki!
İnci’yi yeniden “dede ile anneanne için” çağırdı sahneye ve bir kez daha okundu o şiir:
Okumayı öğrendim Atatürk,
Sınıfta en güzel yer,
Senin köşen Atatürk…
Kalbimde en güzel yer
Senin yerin Atatürk!
İlk yazıyı öğrendim;
Seni yazdım Atatürk!
Okumayı öğrendim…
Sevindin mi Atatürk?
Teşekkürler Jale öğretmen!
***
“Köye Giden Akıncılar”a gelince…
Benim verdiğim ve Yöre dergisinin kapağında kullandığım bir isimledirmedir bu!
Kimler midir onlar?
Yaşları yetmişe ulaşan pek çok köy çocuğunun Eğitmen’i…
Evet!
İnci’yi dinlerken ben, bana Alfabeyi öğreten Eğitmenim Nail Yılmaz’ı andım!
***
Cumhuriyet’i kuran Atatürk ve arkadaşları ne yapabilirlerdi ki?
Ülkenin okur oranı, yüzde ondan aşağılardaydı…
Öğretmen yoktu!
Ne mi yaptı Atatürk?
Askerliğini çavuş olarak yapmakta olanları, askerlik sonrası topladı ve…
Geçirilen etkin kurs sonrasında köylere gönderdi…
Okuma-yazma dışında, her Eğitmen, köy üretiminde örnek yenilikleri de öğretecekti…
Eğitmenler, kendi köylerine gönderildiler ve benim Eğitmen’im, Kadıdondurma köyündendi…
***
Babam rahmetli;2-3-4-5. sınıfları ayni derslikte toplamıştı…
Bizler Nail Eğitmenimizin dersliğinde; iki masa büyüklüğündeki bir tahtaya yayılmış olan…
Kumlar üzerinde öğrenmiştik, parmaklarımızla çizerek A-B-C’yi…
***
Benim torunlarım…
İnci, Duru çok şanslıydılar çok!