Ayhan Tunca

Kanuni Köprüsü'nün başına gelenler!

Ayhan Tunca

CEPHANELİK Mİ? BÖNCE Mİ? YOKSA… FATİH Mİ?

HAS KÖPRÜ MÜ? SÜVARİ KÖPRÜSÜ MÜ?

Sarayiçi’ne, Edirne yolundan bizi götüren ve bir Mimar Sinan yapısı da olan o köprü, Kanuni adını taşır…

Kanuni Süleyman döneminde yapılmıştır da ondan!

Sanat tarihçiler çok ilgilenir bu köprüyle…

Ama bilir misiniz ki; yıllar sonraki onarımında bile, Edirne Belediyesi’nin dinci-gerici meclis üyeleri…

Şöyle haykırmışlardı o köprü için:

“ Ne! Onarmak mı? Çapkınlık yapmaya gidenler, içki içenler için mi?”

Dönemin Belediye Başkanı Dilaver Bey şöyle yanıtlamıştır; haykırmaları:

“Eğer, bu onarım nedeniyle sizlere günah yazılacaksa, tümünü ben üstleniyorum!”

Sonunda….

Rıfat Osman’ın da içinde yer aldığı bir heyetin hazırladığı onarım raporu ile onarılır…

***

Peki….

Sarayiçi’nden, Sarayı Cadide Amiresiyle kim taşır bizi?

Fatih Köprüsü!

Diğer adlarına gelince…

Neden bir adı da Cephanelik Köprüsüdür?

Neriman Köylüoğlu “ Edirne’de Osmanlı’dan günümüze su yapıları” adlı kitabında yanıtlıyor:

“Sarayın 1844’te cephanelik olarak kullanılmasından dolayı…”

***

1878 Rus İşgalinde sarayın havaya uçurulması sonrasında ise, Süvari Kışlaları’na yakınlığı nedeniyle  “Süvari Köprüsü” denilmiştir…

***

Bazı Edirnelilerin, Hadika-i Hassa’ya (Sarayın bahçesine) yakınlığı nedeniyle Has Köprüsü de dediği biliniyor…

***

Bönce adı mı?

Köprü için, Bönce sözcüğünün de kullanıldığını yazmaz Dr. Rıfat Osman, ama…

Bönce için, şu açıklaması vardır ki; biz bu açıklamayla sadece köprüye bönce denilmiş olmasını değil!

Sarayiçi’nin de aynı adla anıldığını öğreniriz:

“ 1694 tarihinde Edirne Bostancıbaşı (bu günün emniyet müdürü) Karayılanzade Ali Ağa tarafından Hıdırlık’ta zengin ve temiz bir suyu olan ve anlatıldığına göre temeli Bizanslılar tarafından (bönce) kaynağının suları da; Yıldırım, Yeniimaret mahalleleri çeşmelerine aktarılmış ve köprülerden geçirilerek sarayiçinde yapılan çeşmeye getirilmiştir ki, 30-40 yıl öncesine kadar Edirne hanımlarının Sarayiçi Korusu’na (Bönce) denmesinin nedeni budur…

Hanımlar, Sarayiçi’ne gidelim yerine Bönce’ye gidelim derlermiş.”

***

Evet!

Bu köprüye, pek çok ad dışında Bönce adının da verilmiş olması, bu su ile anlatılabilir…

İyi de…

Asıl ad nedir, ne olmalıdır?

Elbette Fatih!

Yaptıranı Fatih’tir çünkü…

 

Yazarın Diğer Yazıları