
ALASONYA’DA KATLİAM…
Ayhan Tunca
Sabaha kadar alevler içinde kalmış ve yok olmuştu şehir…
ALASONYA’DA KATLİAM…
Harbin 18. Günü, yani 18 Ekim 1912’de,Yunan ordusunun hızlı ve hırslı biçimde ileriye atılarak, ikinci gününde, zayıf durumdaki Türk ordusunu attığı ve hududun 40 km. uzağındaki Alasonya kentine ulaştığı görüldü…
***
Yunanlar, gece vakti girdiler şehre ve onları minareye çıkarak ateş eden altı imamın direnişi karşıladı…
Sen misin bunu yapan!
Çevredeki Yunan köylüleri şehre hücum etti ve Türklerin evlerini yakıp yıktılar…
Sabaha kadar alevler içinde kalan şehir yok oldu…
Katliamı büyük şenliklerle kutladılar…
SERFİÇE’DE…
Yunan öncü güçleri 23 Ekim’de şehre girmeden önce, Sekizinci Kolordu ile Veliaht’ın Teselya Ordusu arasında ilk büyük ve kanlı çarpışma Serfiçi’nin güneyinde yaşandı…
Ancak, sonuçta bir büyük katliamı burada da görmekteyiz…
Buradaki katliam, Serfiçeli Müslümanların, Alasonya’daki Türk katliamını haber alınca, tutuklu 70 Rum’u öldürmeleriyle şiddet kazandı…
Bu olayın yarattığı öfke ile Rumlar, Serfiçe’de ellerine geçirdikleri Türkleri boğazladılar, evlerini talan edip yaktılar…
Bir zafer sarhoşluğu içine girdiler bu katliamla birlikte ve şenlikler yaparak kutladılar…
Öğleden önce mi sonra mı, hangisi doğru?
YENİCE…
H asan Tahsin Paşa, Ustruma Kolordusu’ndan bir tümen alarak Yunan’a karşı savunmayı güçlendirmişti…
1 Kasım’da başlamıştı savaş ve Yunan ordusu, Sekizinci Kolordu’nun büyük bir kuvvetle tutmakta olduğu Yenice gölünün güneyi yerine, kuzeydeki zayıf mevzilere yüklenerek, Türk kuzey cephesini yardılar…
Bir yenilgi daha yaşanmış oldu ki; sebebi, tarihte örneği görülmemiş bir yanlışa bağlanmıştır…
Neden mi?
Efendim… Kolordu’dan duyurulan bildirideki emirde tümenlerin hareket saati “öğleden evvel” yerine “öğleden sonra” yazılmıştır da ondan…
***
Hasan Tahsin Paşa çekilme emri verdi…
Akşama doğru başlayan çekilme, öncekilerde olduğu gibi bir bozguna dönüşüverdi…
İnsanlar, yine adeta bir sürüye döndüler ve Vardar köprülerine doğru bir koşma başladı…
Köprüleri geçtiler…
Geçtiler geçmesine ama bu köprüleri tahrip edecek zamanları yoktu ve arkalarından Konstantin’in orduları da ayni köprüden geçtiler…
Hem de son derece hızlı biçimde…
Selanik’e doğru yürümekteydiler…
***
Yenice’deki savaşta Sekizinci Kolordu sekiz bin şehit verdi,14 Top Yunanların eline geçti…
Savunma mı yoksa sokaklarda bekleme mi?
SELANİK İÇİN YARIŞ VARDI YARIŞ…
Aslında Türk askerinin, o günlerde Selanik’teki durumuna savunma duruşu yerine Selanik sokaklarında düşmanı beklemek demek daha doğru olur…
4 Kasım…
Yunan ordusu Selanik’e 20 kilometre uzaklıktaydı; Bulgar ordusu ise, doğudan gelmekteydi ve şehre 50 kilometre yaklaşmışlardı…
Aralarında gece gündüz ve durmak bilmeyen bir yarış vardı…
Selanik’e daha önce varıp ele geçirme yarışı…
***
Türk ordusu (Sekizinci Kolordu)yenice hezimeti sonrasında, elinde kalan 20 bin askerle Selanik’e doğru çekilmekteydi…
80 bin kişilik Konstantin ordusu vardı arkasında…
Yunanlar, Bulgarlarla girdikleri Selanik’e önce girme yarışını önde götürmekteydiler…
***
5 Kasım…
Yunan ordusu batıdan ilerleyişini sürdürürken, diğer yanda, denizden de koordineli biçimde, Selanik’in doğusundaki kıyılarına çıkartma yapmıştı…
Şehir sıkıştırılmaktaydı…
Avarof zırhlısı başta olmak üzere diğerleri, kıyılardaki Türk tahkimatını bombardıman etmeye başladılar…
Kentin denizden beklenen yardımları önlenmişti…
5 Kasım’ı 6’ya bağlayan gece, Selanik limanındaki Türk savaş gemisi Fethi Bülent, batırıldı…
Selanik, elden çıkma noktasına dayanmıştı artık…