Yardımcı, Nasıl Mücadele Etti?
Borsa Başkanı Mustafa Yardımcı, Dozvola'nın Edirne'de kalması için nasıl mücadele etti?
ETSO eski yönetimi hakkında neler söyledi? Hangi Bakanla, ne için pazarlık yaptı.
--Hangi Bakanla pazarlı yaptı?
-- Kimi hainlikle suçladı?
-- Başsavcıya nasıl telkinde bulundu?
-- Ümit efendi kim?
-- ETSO'nun eski yönetimi suistimal ve yolsuzluk yaptı mı?
-- Kimler Yardımcı'ya ağbi diye hitap ediyor?
-- Yardımcı, kime oğlum diyor?
--Çok bilmiş genel sekreter kim?
-- ETSO eski yönetimine soruşturma açılacak mı?
-- Milletvekili Müezzinoğlu Dozvola işinin neresinde
Dozvola'nın Edirne kalması için mücadele ettiğini belirten Mustafa Yardımcı'nın basın toplantısının tam metnini veriyoruz.
İşte Borsa Başkanı Mustafa Yardımcı'nın nasıl mücadele ettiğinin konuşması
"ETSO'da yapılan olağanüstü yönetim toplantıya katılmasını, 'Pazarlık yapmaya gelmedim' diye anlatan Mustafa Yardımcı, "Ama dedim ki bakın bu konuda ben sizle pazarlık yapmaya gelmedim. Çünkü Ulaştırma Bakanlığı'nda bazı şeylerin gizli kalması lazım. ETSO'ya buradan bir para aktarmak için Ticaret Borsası'na verildi bu olay. Esasında şeyden alınmıştı, Ulaştırma Bakanlığı bu işi yapacaktı. Biz size bunu anlatmaya geldik dememize rağmen yönetim kurulundan bir arkadaşla bizim her zamanki bozguncu, bir şeyden anlamayan Ömer Erakman böyle olacağına Ulaştırma Bakanlığı alsın bilmem ne. Maksat ne biliyor musunuz maksat borsa almasın kim alırsa alsın. İsterse Bulgar şeyi alsın kurumu alsın. Maksat bu. Yani bizim onlara bunların karşılığında onların borçlarını ödemeleri için verebileceğimiz paradan da olacaklar. Çünkü başkanın (Rifat Hisarcıklıoğlu) söylediği şu oldu. Dedi ki Abi bu işi sen al. O gün Ömer'in de olduğu toplantıda arkadaşlar bakın sakın yanlış beyandan kaçının iki kurumun arasını zedeleyecek şey yapmayın. Ondan sonra şimdi burada bakın başlığa: Ticaret ve iş adamlarının temsilcisi ETSO'nun elinden alınıp çiftçilerin temsilcisi alakasız Ticaret Borsasına verilmesi. Verilmek isteniyordu verildi zaten. Verilmek isteniyordu da bir şey yok. Verildi yazılar çiziler hepsi var bizde. Şimdi burada 2006 yılıyla 2009 yılı arasında Ümit Efendi'nin başkanlığındaki yönetim kurulu ki o yönetimde Ömer de var biliyorsunuz. Bunların savrukluğu, bunların kontrol etmemesi, bunların gayri ciddi davranışlarından dolayı bütün olaylar. Çünkü o zaman denk geliyor dozvola da yapılan yolsuzluklar ve savcılığa intikal ediyor durum. Gider konuşurdum adamlarla. Müfettiş raporu geldi bizden aldılar şeyi dedi. Dedim ya buraya gelene kadar niye bu durumu buraya getirdiniz. Bu duruma gelene kadar neredeydiniz? Müfettişler geldiği zaman bize gelseydiniz dedi biz en azından bu işi hafifletme anlamında şey yapardık. Başsavcıya ya yöneticileri karıştırmayın dedim ama bilmem tabi onların şeyi nedir. Çünkü kontrol etmemek de o yöneticinin ihmalidir. Bakın şimdi bu dönemde çok fazla bir şey yok neden her gün kontrol ediyorlar evrakları. Her gün kontrol ediyorlar. Dolayısıyla neticede durum buraya geldi. Sarf ettiğim çabayı en çok Mehmet Müezzinoğlu bilir. Ondan sonra hatta Cemil'e şunu söyledim. O zaman dedim, bak sizde kalması veyahut şeyi tamamen şeye bağlı. Mehmet Müezzinoğlu'nun Edirne'den seçiliyor olmasına bağlı. Arkadaşlar bak bunu Cemil bunu aklına koy kafana koy şeklinde ve inanın her safhasını orada da yaptığımız toplantıda her safhasını Cemil'le paylaştım. Durum bu, iş buraya gidiyor şununla konuştuk, bununla konuştuk. İki defa Binali Yıldırım'a gittim. Tabi siyasetçiler ne der biliyorsunuz. Siz Mehmet'i seçtirin de gerisi kolay hallederiz. Çünkü benim onlarla diyaloğum da var Ankara'da bulunmamızdan dolayı. Ve neticede biz bunun bize olması konusunda başkan dedi ki bunu sen hallet Abi dedi. İki defa İzmir'e İzmir'de bölge dışında çalışıyordu ya şey iki defa İzmir'e gittim ve tamam dedi söz veriyorum dedi. Şey olursa tabi Mehmet Bey seçilirse isteği bu.Edirne'de bulunan Kapıkule, Hamzabeyli, İpsala geçiş belgesi dağıtım bürolarında yürütülen işlemlerin 1 Ekim 2011 tarihinden itibaren birliğimiz adına borsanızca yürütülmesinin uygun olduğu bildirilmiştir. Ulaştırma Bakanlığı diyor ki, borsanın dağıtması uygundur. Borsanızca yapılacak geçiş belgesi dağıtımına ilişkin usul ve esasları düzenleyen protokolün bir örneği ekte gönderilmektedir. Protokol imzalayacağız. Birliğimizce yetkilendirilen oda ve borsalarımızca yürütülen geçiş belgesi dağıtımı sadece uluslararası karayolu taşımacılığı sektöründe değil ülkemiz ithalat ve ihracatını da etkileyen bu sebeple azami özen gösterilmesi gereken bir kamu hizmetidir. 1 Ekim 2011 tarihinden itibaren borsanız tarafından gerçekleştirilecek geçiş belgesi dağıtımı işlemlerinde azami özenin gösterilmesi ve ekte gönderilen protokolün imzalanarak 9 Eylül 2011 tarihine kadar birliğimize gönderilmesi usulen rica ederim. Zaten protokolü de imzaladık. Ben ayın 2'sinde giderken götüreceğim. Bu yazının çıkacağının duyumunu aldım dozvola oyunu ve (ETSO Başkanı Cemil Güler'i kast ederek) Cemil'i aradım. Cemil dedim bak böyle böyle ne konuştuk oğlum. Dedim bak bu haber çıkarsa sizin için iyi mi olur kötü mü olur düşünün öncelikle. Kim zararlı çekecek bundan. ETSO zarar çekecek. Geçen gün söyledim ama Ömer Erakman al işte ETSO'ya hainlik yapıyor Ömer Erakman. Bu yazının hazırlandığı yerde Ömer Erakman da vardı. Bilgileri aktaran o. Yönetim kurulu üyeleri hiçbir şey demediler madem öyle şunu ver bize bunu ver bize. Yav kardeşim konuşacağız sizin orada demirbaşlarınız var bilmem neniz var şuyunuz var buyunuz var. Neticede bu işi paylaşacağız beraber yapacağız dememe rağmen işte Ömer efendinin yaptığı olay budur. bende Edirne Ticaret Odası'nın Meclis Başkanı kendi odasına ihanet ediyor. Ömer Erakman resmen ihanet ediyor. Ömer Erakman zaten bu işlerin müsebbibi de o. Çünkü daha önceki yönetim kurulunda o da vardı. Bu işi yapan yönetim kurulunda. Esasında onlara ben şunu söyledim. Siz bana hesap sormayın bu konuyla ilgili soramazsınız zaten dedim. Sen kendin içinde bulunduğun yönetime soracaksın bu hesabı daha önceki yönetim kurulundaydı ya. Niye bunları yaptınız niçin bunları takip etmediniz. Acaba sizin de mi şeyiniz vardı dozvola da. Hatta kendi ağzından bir şey kaçırdı. Ben dedi şu kadara Ukrayna dozvolası alıyordum dedin. Ne işin var senin dozvolayla TIR'ın mı var senin. Başkalarına alıyormuş demek ki.Peki 19 yıldan beri bir de bir sürü şeyler var. Bana dediler ki ne dediler size yılda 1,5 milyar para kalıyor dediler değil mi? Hesaplar çıktı 600 milyon nasıl oluyor bu. Hesaplar çıktı 600 milyon kalıyor. 19 senedir 600 bin lirada olsa yaklaşık 15 trilyon parayı ne yaptınız? Ne yaptınız 15 trilyon parayı bir tane bir tane iş hanı yaptınız şeyde nedir o ne caddesi orası Yeni Çarşı bir iş hanı yaptınız o kadar. Binayı zaten gırtlağa kadar borçlan yapıyorsunuz neticede madem ki işte çıkardık hesapları 600 bin lira diyorlar. Hani 1.5 trilyon diyordunuz ya, şeyin 1.5 trilyonu gidiyor diyordunuz ya oda yalanmış Adam bana aynen şunu söyledi. Müsteşar yardımcısı 'Bak Mustafa Abi, biz sana güvendiğimiz için bu işi şey yaptık', tabi siyasi bir tarafı da var ama bu çok hassas bir görev aslında. Biz burada yapılan inanın 19 yıldan beri yapıyoruz diyorlar ama 19 yıldır gelen şikayetleri bakanlık şey yapmış. Göz ardı etmiş. Yetti artık dedi ve neticede ben dedim ki kendisine dedim ya sayın müfettiş şimdi ben cılk acemilerle nasıl çalışacağım.30 kişinin 17 tanesinin iddianamede ismi var. Bunları zaten beni arayanlara söylüyorum. İddianame de isminiz varsa, hiç sokulmayın. Yani çünkü devam ediyor şey neticede.Bize bu konuda danışmanlık yapın dedik. Başta bu işleri, bu bilgileri aktaran, onların çok bilmiş bir genel sekreterleri var. Muhatap onu almak istemiyorum ama bütün esasında şey ondan çıkıyor. Bütün fiştikler, şeyler, ondan çıkıyor. Ama kime şey yapıyor. Ha gelirler düşünce maaşımda düşer diye düşünüyor. Onu da o düşünsün. Bu iddianamede ismi olmayanlar, ama biz buna rağmen, onların tecrübelerinden yararlanarak. Şey yapacağız tabi, ben bu durumda, biz bu durumda, bunu Odalar Birliği Başkanı ile birlikte değerlendireceğiz. Yani Mehmet Müezzinoğlu bu işi, Mehmet Müezzinoğlu ile beraber yaptık. Yoksa Ulaştırma Bakanlığı bu işi alacaktı. İşin şeyi bu. Olay aynen bu. Atayacağız biz şu anda yani bu işin özelliklerini bildiğimiz için yani belli arkadaşlarda aldık, dış kontroller için ondan sonra tabi bunun bilinmesini istemiyorum. Şöyle istemiyorum. Siz duyarsınız da ben söylemek istemiyorum. Çünkü dışarıyı kontrol etmemiz lazım. Dışarıyı. Bütün pislik şeyde büronun içerisinde bir şey yapamazsınız."