Yağlı güreşin olmazsa olmazı kıspet mesaisi başladı

Edirne'de tarihi 664'üncü Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ne sayılı günler kala, kispet ustalarında çalışmalar hızlandı. Er meydanında güreşen pehlivanlar, kendilerine özel kispet diktirmenin peşine düşerken, ustaları da taleplere cevap verebilmek için yoğun mesaiye geçti.

Yağlı güreşin olmazsa olmazı kıspet mesaisi başladı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

    Her biri el emeği göz nuru olan kispetler Kırkpınar ruhunu yaşatıyor. 664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ne sayılı günler kala kispet ustalarının mesaisi de başladı. Pehlivan kispetlerinin yanı sıra minyatür hediyelik kispetlere de yoğun talep var. Ustalar canla başla Kırkpınar için çalışıyor. 

Yağlı güreşin olmazsa olmazı

                Vücudun bel aşağısıyla baldırının üstüne kadar olan kısmını kaplayan kuşaksız, düğmesiz, iliksiz olarak deriden dikilen giysi olan Kispet, yağlı güreşin olmazsa olmaz unsurları arasında yer alıyor. 

                "Kayın çifti, işini büyük bir aşkla sürdürüyor"

                Türkiye'de geleneksel kispet yapan sayılı ustalar arasında gösterilen Adem Kayın, en büyük desteği eşi Heves Kayın'dan görüyor. Kispetin kasnak, hazne ve paça bölümlerini Adem usta üretirken, süsleme, isim yazma, kurdelelerini takma ve iplerini bağlama işlemlerini ise el sanatları öğretmeni eşi Heves Kayın yapıyor. 

Yağlı güreşin olmazsa olmazı

                Eşinin yanında çırak olarak mesleğe başlayan ve kısa sürede ustalaşan Heves Kayın da, kurdukları atölyesinde geçmişten günümüze gelen geleneksel kispet üretiminde büyük bir aşkla emek veriyor. 

                Unutulmaya yüz tutmuş el sanatını geleceğe taşıyan Kayın çifti, Ata sporu Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ne kısa bir süre kala çalışmalarını hızlandırdı. 

                "Güreş sevdası kispetle birleşti, işin inceliklerini öğrenip usta olmak için çabalıyor"

Yağlı güreşin olmazsa olmazı

                Kırkpınar'ın ve yağlı güreşlerin en önemli unsuru olan kispet, Edirne’deki usta Adem Kayın ve eşi Heves Kayı'ın elinde şekilleniyor. Üstelik onların imdadına yetişen bir de çırak var. Çocukluktan beri güreş sevdalısı olan 32 yaşındaki Burak Güvenir, Kayın çiftinin yanında işin inceliklerini öğreniyor. Güvenir ilk kispetini 1 yaşındaki oğluna dikmenin heyecan ve mutluluğunu yaşadı. 

                "Son aşamalara geldik"

Yağlı güreşin olmazsa olmazı

                Bu sene 664'üncü Kırkpınar'ı göreceklerini belirten Kispet Ustası Adem Kayın, birçok kispet yaptıklarını ve artık son aşamalara geldiklerini söyledi.  Kırkpınar'a hazır olduklarını ve  küçük minyatür kispetler de yaptıklarını aktaran Kayın, "İnşallah bu sene Sarayiçi Er Meydanı'nda standımız olacak. Kispet'i tanıtmak istiyoruz. Hiç görmeyenler veya uzaktan görenler dokunmak istiyorlar. Kispet pehlivanın yol arkadaşı. Çayırda pehlivan sadece kispetiyle baş başa kalıyor. Bütün oyunlar yağlı güreşte kispet üzerinden yapılıyor. O yüzden yağlı güreşin en önemli öğesi pehlivan diyorsak bir o kadar da kispetin de önemli olduğunu düşünüyorum" ifadelerine yer verdi. 

Yağlı güreşin olmazsa olmazı

                "Kispeti geleneksel bir şekilde yapıyoruz"

                Kispeti geleneksel bir şekilde yaptıklarını söyleyen Kayın, " Zaman ne kadar geçse de yaklaşık bir 150 yıllık tarihi ustamızdan gördüğümüz gibi uygulamaya çalışıyoruz. Kispet sağlam olması, yarı yolda bırakmaması gerekiyor. Ustamızın bir lafı var. Pehlivan kispetini alır,kispetini arar diye. Kispet olmazsa olmaz diye düşünüyorum. Ben el sanatları öğretmeniyim ama bu işlere çok meraklıyım. Şimdi şükürler olsun meraklı bir kardeşimiz var. Bulduk yardım ediyor. Eşim de aynı şekilde çok yardımcı oluyo, bu işleri hep beraber yapıyoruz" dedi.

                 "Çırak yetiştiriyoruz"

                Bir çırakları olduğunu ve onu da yetiştirdiklerini belirten Kayın,  "Bu işlerde çırak yetişmiyor. Gençlerin pek ilgisi yok. Ama şimdi bir çırağımız var ona işin inceliklerini öğretiyoruz. Zaten süreç çok yoğun geçiyor. Kırkpınar yaklaştıkça işler arttığı için tek başımıza yetişemiyoruz. Ülkenin genel sorunu çırak bulamamak. Yani mesleği aktaracak bir insan bulamamak. Son dönemde bir çırağımız var beraber çalışıyoruz. Kısmetse onu da kispet ustası yapacağız" şeklinde konuştu. 

                "İlk kispetimi 1 yaşındaki oğluma diktim"

Yağlı güreşin olmazsa olmazı

                Kispet yapımını öğrenmeye gelen ve Adem Kayın'ın yanında çıraklık yapan 32 yaşındaki Burak Güvenir, çocukluktan gelen güreş sevdasını bu işi öğrenerek pekiştirmek istediğini ve ustasının eşinin dayısı olması sebebiyle kendisine ön ayak olduğunu aktardı.  Çocukken babasıyla birlikte güreşleri izlemeye gittiğini ve o zamandan gelen bir merak olduğunu söyleyen Güvenir,  "Adem usta ile beraber kispet yapıyoruz, dikiyoruz, işliyoruz. Minyatür kispet de yapıyoruz. Şuan işlerimiz yoğun. Kısa bir zaman kaldı güreşlere biz de hazırlıklarımızı yapıyoruz. Her sene heyecanımızı yaşıyoruz. Benim de çocuğum var 1 yaşında ben de ona kispet diktim. İlk kispetim. Mesai yoğunuz şuanda çalışıyoruz. Dikmeye devam ediyoruz. Kırkpınar'a hazırlanıyoruz" şeklinde konuştu.

                "Kırkpınar dönemi yaklaştığı zaman yoğunluğumuz başlıyor"

Yağlı güreşin olmazsa olmazı

                Eşine kalite kontrol ve süsleme işlerinde yardımcı olduğunu söyleyen 44 yaşındaki Heves Kayın, "Kırkpınar dönemi yaklaştığı zaman bizim de bir yoğunluğumuz başlıyor. Kispet biraz zor ve kadınlara ağır gelen bir iş. Ama süsleme, isim yazma, kurdelelerini takma, iplerini bağlama kısmında eşime yardımcı oluyorum" dedi.

                Hediyelik minyatür kispetlerin büyük kispetlerin birebir orijinali gibi yapıldığını ifade eden Kayın,   "Hediyelik minyatürler büyük kispetlerin küçültülmüş halleri. Çok da sık sorulan sürekli hediyelik aranan bir durumda şuan kispet. Özellikle Kırkpınar döneminde minyatür kispet en çok aranan hediyeliklerden biri. Biz de olabildiğince çoğaltıyoruz hediyelikleri. Ortalama 150-200 arası stoklarımızda sürekli bulunuyor Kırkpınar döneminde" dedi.

Yağlı güreşin olmazsa olmazı

                "Yoğun ve özen isteyen bir çalışma"

                Fazla mesai yaptıklarını dile getiren Kayın, "Yoğun ve özen isteyen bir çalışma olduğu için dikkat etmeniz gerekiyor. Geleneklere bağlı kalarak devam etmeniz gerekiyor. Bu yüzden kısa zamana sığmayan bir iş. Biz de doğal olarak mesaimizi yoğunlaştırıyoruz. Şimdi bir çırağımız var ona öğretiyoruz inceliklerini. Hedefimiz gelecek kuşaklara aktarmak. Öğrenmek isteyen meraklısı varsa gelip çıraklık yapabilir. Bu mesleği öğrenebilir" ifadelerine yer verdi.