Uzmanından uyarı: Kalbinizdeki sessiz tehditlere dikkat!
Mitral kapak prolapsusu ve onun bir türü olan Barlow Sendromu, toplumda hiç de nadir sayılmaz. Yapılan modern çalışmalara göre, genel nüfusun yaklaşık yüzde 1 ila 3'ünde bu durumun var olduğu tahmin ediliyor. Bu da dünya çapında milyonlarca insanı etkilediği anlamına gelir. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Gül, hastalığın kadınlarda daha sık görüldüğünü ancak ciddi mitral kapak yetersizliği açısından erkeklerde seyrinin daha kötü olabildiğini aktardı.
Kalp sağlığı konusunda önemli uyarılarda bulunan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Gül, toplumda sık görülen mitral kapak prolapsusu (MVP) ve daha nadir rastlanan Barlow sendromu hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Genel popülasyonda mitral kapak sarkması (MVP) görülme oranının yüzde 2–3 civarında olduğunu belirten Uzman Dr. Gül, “Barlow sendromu ise MVP’nin daha az görülen, kapağın kalın miksamatöz yapıda olduğu ve genellikle daha ciddi mitral kapak yetersizliği ile seyreden formudur. Bu hastalık adını, durumu ilk olarak ayrıntılı biçimde tanımlayan Dr. John Barlow’dan alır” dedi.
"Kadınlarda daha sık, erkeklerde daha riskli"
MVP’nin kadınlarda daha sık görüldüğünü ifade eden Uzman Dr. Gül, “Ancak ciddi mitral kapak yetersizliği açısından erkeklerde hastalığın seyri daha olumsuz olabilir. Çoğu hastada hiçbir belirti görülmez, genellikle başka nedenlerle yapılan ekokardiyografi sırasında tesadüfen tespit edilir. Nadiren göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı veya bayılma gibi şikayetler olabilir” diye konuştu.
"Teşhiste ekokardiyografi belirleyici"
Muayene sırasında kalpte “klik” sesi ve üfürüm duyulmasının hastalık açısından önemli ipuçları verdiğini söyleyen Dr. Gül, “Tanıda en önemli yöntem ekokardiyografidir. Bu yöntemle kapaktaki sarkmanın derecesi, kapakta kalınlaşma ve uzama olup olmadığı, yetersizlik seviyesi net biçimde belirlenir. EKG çoğu zaman normal çıkar, ancak nadiren ritim bozukluğu tespit edilebilir. Çok nadir vakalarda MR Kardiyak görüntüleme gerekebilir” şeklinde açıklamada bulundu.
"Tanı için en önemli yöntem ekokardiyografidir "
Tanı için en önemli yöntemin ekokardiyografi olduğuna dikkat çeken Uzman Dr. Gül, bu yöntemle kapaktaki sarkmanın derecesi, kapaktaki kalınlık artışı ve uzama, kapaktaki yetersizlik seviyesinin tespit edildiğini aktardı.
EKG'nin çoğu zaman normal olduğunu, nadiren ritim bozukluğu olabildiğini belirten Uzman Dr. Gül, "MR Kardiyak çok nadir vakalarda kapak yapısı ve mitral yetersizliğin daha ayrıntılı değerlendirilmesi için gerekebilir. Kapaktaki yetersizlik (kaçak) ne kadar fazla ise o kadar sık ekokardiyografi takibi yapılır.Tedavide sadece çarpıntı, göğüs ağrısı olanlara ve ritim bozukluğu tespit edilenlere Beta bloker ilaçlar ve kan sulandırıcı ilaçlar gerekebilir" dedi.
Uzman Dr. Gül, cerrahi tedavide sadece ciddi mitral kapak yetersizliği ve ciddi şikayeti olan hastalarda ya da kalp fonksiyonlarında bozulma varsa Mitral kapak tamirinin (kapak değişimi yerine)tercih edildiğini belirtti.
"Düzenli takip şart"
Uzman Dr. Gül, kapaktaki yetersizlik (kaçak) ne kadar fazlaysa, ekokardiyografi takibinin de o kadar sık yapılması gerektiğini vurguladı.
Kalp sağlığının ihmal edilmemesi konusunda vatandaşlara uyarılarda bulunan Uzman Dr. Gül, rutin kontrollerin aksatılmaması ve olası şikayetlerde vakit kaybetmeden bir kardiyoloji uzmanına başvurulması gerektiğini ifade etti.