'Umutluyuz'

Edirne'yi Tanıtma Ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı Bahri Dinar, ' Karamsarlık değil, umut besliyoruz. Bu yıl Turizm sezonunda daha fazla iş yapacağımızı bekliyoruz' dedi.

'Umutluyuz'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

 

 

Karamsar olmamak gerektiğini belirten Dinar, bu yıl daha iyi bir turizm sezonu beklediklerini söyledi. TÜRSAB tarafından  kendilerine teşekkür belgesi verildiğini belirten Dinar, “ Geçtiğimiz aylarda Dernek olarak TÜRSAB genel merkezini ziyaret etmiştik. Bizi orada çok güzel ağırlamışlardı. Hatta Sn. Başaran Ulusoy ve yönetim kurulu; yönetim kurulu toplantımız var buyurun sizde katılın dediler. Biz her Türk insanı olduğu gibi elimiz dolu dolu gitmiştik. TÜRSAB’daki bütün çalışanlara ikramlarda bulunduk. TÜRSAB ile artık akraba gibi olduk. Resmiyetten çıktı bir sevgi üzerine bağlarımız kuruldu. Sağ olsunlar telefonlarımızı her çaldırdığımızda açıyorlar. Güzel bir bağ oluştu aramızdan. Biz döndükten 15 gün sonra; buraya geldiğinizde hiç eliniz boş gelmiyorsunuz bizde size bir teşekkür edelim dediler. Daha önce bir gemide yapmış olduğumuz programda bize madalya vermişlerdi. Bu yılda birer tane teşekkür belgesi hazırlamışlar. Biz Edirneliler için bu çok önemlidir. Çünkü Türkiye turizmini yönlendiren bir kuruluşun başındaki kişilerden yönetim kurulundan alıyoruz bunu. Bu da bize şunu hissettiriyor Edirne’ye bakış açıları çok farklı. Edirne bir turizm kentidir. Biz turizmden para kazanacağız. Bütün hedefimiz de budur. Turizmi yönlendiren böyle bir kuruluşun Edirne’ye daha değişik bakması ve az önce sekreter hanımla yaptığımız telefon görüşmesinde de Edirne’ye bir mesajınız var mı diye sorduk. Onlar da; “Edirne bizim için çok ayrıcalıklı, çok güzel bir kent bütün hemşerilerimize teşekkür ediyoruz ve selam söylüyoruz” dedi. Turizm sezonundan umutlu olduğunu belirten Dinar, “Ayrıca havaların ısınmasıyla esnafta küçük küçük sabırsızlanmalar başladı. Şurada 20-25 gün sonra rezervasyonlar gelmeye başlayacak. Bu turizmin habercisi olan şeyler. Bizlere telefonlar gelecek ki biz de sizleri arayacağız. Bu yıl turizm bereketli geçecek diyeceğiz. Rezervasyonlar yavaş yavaş gelmeye başladı. Bu da demek oluyor ki havalar güzel gittiğinde gerektiği hak ettiği yeri alacaktır. Biz bunu hissediyoruz. Edirne’yi turizm açısından güzel günler bekliyor. Bunda tereddüdümüz yok. Burada biz esnaflara büyük iş düşüyor bu konuda. Biz esnaflar turizm sezonuna iyi hazırlanacağız, hizmetimizi iyi vereceğiz, gelecek yılın yatırımını bu yıl bu hizmeti verirken alacağız ama esnafın işi gerçekten çok zor. Bu yıl inşallah geçen yılın üzerinde turist bekliyoruz. En az %20-25’lerin üzerine çıkmalı ki hem bu işten zevk alalım hem de Edirne’nin ekonomisine katkı sağlasın.” dedi.

“FARKIMIZA VARDILAR”

Arslanzade Arif Meriç ise yaptığı konuşmada; “Eğer sizde çok kıymetli bir şeyler var ise mutlaka fark ediliyor. TÜRSAB bizim farkımıza nasıl vardı, biz de TÜRSAB’ın farkına nasıl vardık? Biz çünkü 100 yıl Edirne Osmanlıya başkentlik yapmış olan çok muhteşem bir hazinenin üzerinde oturuyoruz. Bu hazine neyle olacaktır? Biz esnafız iletişimlerimizi neyle sağlayacağız? Elbette TÜRSAB ile sağlayacağız. Çünkü diyelim ki sizin çok kıymetli bir malzemeniz var. Ama bunu dünyaya kim duyuracaktır. Tabi ki TÜRSAB olsun, basın olsun bütün dünyaya bizi ilan edecekler. Ve ilan etmişlerdir. Sevgili Bahri Bey’in dediği gibi biz gönülden giren insanlarız. Kimseden bir şey alarak değil gönlümüzle beraber, kardeşim orada ciğer yaptı bizde kendilerine kallavi yaptık. Şu bir gerçektir ki; Atalarımızın dediği gibi bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır. İşte eğer siz kapıyı çalmaz iseniz sizin kapınızı kimse çalmaz!. Biz bir Edirneli olarak yıllardan beri aynı bir Edirne’de bir dilenci gibi kapıları çalıyoruz. Eğer biz kapıyı çalarsak cevap geliyor. Koskoca TÜRSAB’ın başkanı; bahri bey’in, Hasan abimin söylediği gibi bizi o gün toplantılarına aldılar. Halbuki oraya girmek bu kadar kolay değildir. Ve bizi o kadar taltif ettiler ki; bu taltif karşılıklı olan muhabbetin eseridir. Biz bir araya gelerek turizmi canlandırmalıyız. Eğer Edirne’ye turist gelmez ise ciğercisi de tatlıcısı da tuzlucusu da kısacası basını da her yer aval aval bakar. İşte biz Edirneliler olarak turizme nasıl katkı sağlayabiliriz diye gece gündüz demeden proje ve planlar yapıyoruz. Halbuki biz de uyuyabiliriz. Ama uyuma zamanı değil uyanmak zamanıdır. Nasıl nasıl Edirne’ye bir katkı sağlayabiliriz bir araya gelip düşünme zamanıdır. Yoksa kazanma şansımız sıfırdır diye düşünüyorum” dedi.

Özlem Ceylan/Hasan Boyacıoğlu