Tava Ciğer uyarısı

Gurmeler, “Tava ciğer Edirne yemeklerinin önüne geçmiş” dedi.

 Tava Ciğer uyarısı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

 
 
 
2 günlük program kapsamında “Edirne Saray Mutfağı” ve “Kent Mutfağı”nı tanıma fırsatı bulan gurmeler, başta Edirne Tava Ciğeri olmak üzere, Edirne Tarhanası, Zeytinyağlı Yaprak Sarma, Ciğer Sarma, Kandilli Mantı, Arpa Şehriyeli Kuzu, Papaz Yahni, Karakabak Yemeği, Bademli Baklava, Hardaliye, Şaraplardan tattı.
Edirne’nin yöresel tatlarının tanıtımı Hanedan Restoran’da yapılan toplantıda konuşan Edirne Valisi Hasan Duruer, Edirne'nin Türkiye'de yeterince tanıtılamadığını söyledi.
Edirne'nin muhteşem bir zenginlik ve güzelliğe sahip olduğunu belirten Duruer, Türkiye'nin hiçbir yerinde iki nehrin bir şehirden aktığını görmediğini söyledi.
Hasan Duruer, “Edirne, tarihin akışı içerisinde baktığınız zaman birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Biz bunların hepsini kendi kültürümüz olarak kabul ediyoruz çünkü burada büyük bir medeniyet birikimi var. Edirne çok dinli ve çok kültürlü bir kent. Bu kültürün değerlendirilmesi için muhakkak dışarıdan aşı gerekiyor. Kendi dinamiklerimizle bu kültürü ayağa kaldırma şansına sahip değiliz. Dışarıdaki insanların bakış açısıyla, onların görüşleriyle Edirne dünya çapında bir kent haline gelebilir” dedi.
Türk mutfağı araştırmacısı Vedat Başaran da Vali Hasan Duruer’in önderliğinde Edirne’nin geleceğinin parlak olacağını belirtti.
Edirne’nin mevcudundan çok daha fazlasını hak ettiğini vurgulayan Başaran, “Bazı fenomen icatlar, bazı kültürleri yok eder. Edirne, ciğerin arkasına sakladığı olağan üstü bir kültür var. Fakat maalesef ciğer bir şekilde bu kültürü saklamış. Küçük kültürleri yok etmiş. Edirne’nin kendi özellikleriyle gastronomiye damga vurması gerekiyor Edirne her türlü gelişmeyi ortaya koymalı” dedi.
Başaran, gösterilecek çabayla Osmanlı Saray mutfağı yarışmasını Edirne'de tamamlamak istediklerini söyledi.
Amasya ile başladıkları yarışmalara Manisa, İstanbul ve Bursa ile devam ettiklerini ifade eden Başaran, kentin buna hazır olduğunu gördüklerini, otantik tarihi binalarda bu yarışmayı organize edebileceklerini kaydetti.
Gastronomi Derneği Chaine des Rotisseurs'un Başkanı Mohamed Hammam da son yıllarda büyük artış yaşanan gastronomi turizminin İstanbul'da tam anlamıyla sunulamadığını belirtti.
Gastronomi altyapısını anlatabilecek yerlerin az olduğunu vurgulayan Hammam, “Eğer bu altyapı Edirne'de oluşabilirse, turlar buraya gelmeye başlar ve bu da bölgesel mutfağın tekrar ortaya çıkmasını sağlar” dedi.
Hammam, 6 ayda bir yemek kurslarının düzenlenmesiyle yemek çeşitliklerinin artırılabileceğini kaydetti.
Hammam, “Bunu siz basın aracılığıyla duyurduğunuzda insanlar Edirne’de şefler bir şeyler yapıyor diye düşünecek. Siz gastronomi ürünlerinizi ortaya çıkarttığınızda insanların ilgisi burada olacaktır. Edirne’nin büyük potansiyeli var. Bunu İstanbul’dan gelecek olan gurmelerinde katkılarıyla değerlendirilebilir” diye konuştu.
Şef Rudolf Van Nunnen de yöresel yemekleri hazırlarken sağlık nedenlerinin de düşünülmesi gerektiğini belirterek, “ Sağlığı göz ardı etmeden bunu yaparsak başarıya ulaşabiliriz. Edirne ciğeri, bu kadar yüksek ısıda, bu kadar gevrek pişirildikten sonra artık bana ciğer gibi gelmedi. Kusura bakmayın. Patates cipsi gibi, gevrek bir şey geldi. Dolayısıyla sağlık şartlarını, yeni pişirme tekniklerini de düşünmek lazım”diye konuştu..
Yeditepe Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özge Samancı da Edirne'nin Osmanlı sarayının izlerini taşıdığını, bu izlerin avantaja dönüştürülebileceğini söyledi.