Edirne Valisi Hasan Duruer, "Koruma ve Restorasyon Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, "Başta yöneticiler olmak üzere tarihi eser korumada birikim, kültür ve eğitime sahip olduğumuzu düşünmüyorum" dedi
PAYLAŞ
TAKİP ET
Edirne Valiliği’nce “Koruma ve Restorasyon Sempozyumu” düzenlendi. Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen Sempozyuma Vali Hasan Duruer, , Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Nihan Akdere İl Emniyet Müdürü Cemil Ceylan, İl Kültür ve Turizm Müdürü İrfan Özcan, Vakıflar Bölge Müdürü Hayati Binler, Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Sınav, akademisyenler, tarihçiler, daire müdürleri ile öğrenciler katıldı.
Edirne Valisi Hasan Duruer, sempozyumun açılışında Edirne’deki tarihi eserlerin durumunun içler acısı olduğunu söyledi.
Edirne’ye geldiğinde, Türkiye’de bir çok ilde olduğu gibi kentin siluet problemi olduğunu gördüğünü ifade eden Duruer, “Bursa’yı ziyaret ettim. O yeşil dedikleri, tarihi dedikleri Bursa’nın silueti öldürülmüş. Ben şehirleri koruduğumuzdan şüpheleniyorum. Başta yöneticiler olmak üzere tarihi eser korumada birikim, kültür ve eğitime sahip olduğumuzu düşünmüyorum” diye4 konuştu.
Edirne2nin bir kale şehri olduğunu ancak, kaleden eser olmadığını vurgulayan Duruer, şöyle devam etti:
“Türkiye’deki ilk askeri hastanelerden olan hastanenin yerinde şimdi yeller esiyor, belediye çöplüğü olarak kullanılıyor. Yeni saray içler acısı durumda. Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin yapıldığı Sarayiçi’nde yılda sadece 3-4 gün kullanılan betonarme bir bina var. Tarihi esere saygı olmadığı için Sokullu Hamamı’nın bir kısmının yol yapılmak üzere yıkıldığını görüyoruz. Tarihi mezarlar sadece cami bahçelerinde kalmış. Edirne’deki sıkıntılardan biri de Edirne’nin nehirler kenti olmasına rağmen bu avantajın kullanılamaması. Zamanında bu nehirlerin kıyısında iskeleler varmış. Şimdi ise taşkından korunmak için yapılan seddeler var. Birçok cami ve tarihi eser sedde bölgesinde.”
“AĞAÇ DİKMEYİ PEYZAJ ZANNEDİYORUZ”
Edirne’de her önüne gelenin cami avlusuna ağaç diktiği ifade eden Duruer, “Biz ağaç dikmeyi peyzaj zannediyoruz. Buraya gelirken perişanlığı, keşmekeşliği, tarihi eserleri nasıl koruduğumuzu gördük. İşi ehline teslim etmeliyiz. Tarihi eserlere ve şehre karşı farkındalık yaratmalıyız” diye konuştu.
RESTORASYONDA KULLANILAN TAŞ
Edirne’deki restorasyon hatalarından da örnekler veren Duruer, en büyük hatalardan birinin restorasyon işlerinde ucuz olduğu için Pınarhisar taşının kullanılması olduğunu kaydetti.
Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün bu konuda duyarsız kaldığını vurgulayan Duruer, “Ucuz diye bu taş kullanılmış. Sonra da 3 yılda bir restorasyon yapılıyor” dedi.
Konuşmanın ardından 2 oturum halinde sempozyum başladı. İlk oturumda, Prof. Dr. Sadettin Ökten ‘Şehir, Kimlik ve Medeniyet’ konulu, Zinnur Büyükgöz “Anıtlar Kurulu mu, Bilim ve Koruma Kurulu mu?” , Soner Özel de “Restitüsyonda Süreç ve Taksim Kışlası’ , iki,nci oturumda ise Prof. Dr. Metin İlkışık “Ülkemizdeki Rekonstrüksiyon Sorunları ve Gerekçeleri’, Prof. Dr. Nuran Kara Pilehvarian “Koruma Eğitimi ve Nitelikli İşgücü” Semih İrteş de “Tarihi Çevre Açısından Yenileme ve Dönüşüm Programları ve Kalem İşi” konulu sunum yaptı.
Yukarıdaki arama formları aracılığı ile Edirne Haber Gazetesi arşivinde kelime, içerik, konu araması yapabilir veya gün-ay-yıl formatında tarih girerek tarihe göre haberleri listeleyebilirsiniz.
Çerez Bildirimi
Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.