Suyun Üzerinde Bir Tutku: Kürek Sporu Neden Önemlidir?

Suyun Üzerinde Bir Tutku: Kürek Sporu Neden Önemlidir?

Suyun Üzerinde Bir Tutku: Kürek Sporu Neden Önemlidir?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Her sabah, suyun yüzeyinde tek bir iz belirir. Sakinliği delen bir kürek darbesi, ardından bir diğeri…

            Bu sadece bir yarış hazırlığı değildir. Bu, disiplinin, özverinin, sabrın ve sessiz bir kararlılığın tekrar eden ritmidir.

                Kürek sporu, yüzeyde sessiz bir su yolculuğu gibi görünse de derinliklerinde güçlü bir karakter inşası barındırır. Dışarıdan bakanlar için yalnızca teknelerin nehir ya da göl üzerinde ilerlemesidir belki... Oysa kürek, hayatın tam karşısında durur.

                Sen ne kadar kararlıysan, o kadar yol alırsın. Ne kadar uyumluysan, o kadar dengede kalırsın. Ne kadar çalıştıysan, o kadar hızlısındır.

                Bugün dünyada en saygın eğitim kurumları, en köklü kulüpler, en büyük spor kültürleri kürek sporunu bir gelenek olarak yaşatıyor.

                Oxford mu Cambridge mi diye sorulan bir sorunun yanıtı, sadece bir üniversite tercihi değil, bir kürek mücadelesinin tarihçesidir aynı zamanda.

                Harvard ve Yale’in yıllardır süren rekabeti su üstündedir; hem akademide hem sporda aynı anda var olmanın sembolüdür.

                Peki, bizde neden aynı bilinç yok?

                Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili, nehirleri ve gölleri ile su potansiyeli yüksek bir ülke... Genç, dinamik, mücadeleci bir nüfusa sahip… Ama ne yazık ki kürek sporu, bu potansiyelin hep dışında bırakılmış.

                Spor politikaları içinde arka sıralarda kalmış; kamuoyu tarafından yeterince tanınmamış, desteklenmemiş.

                Oysa bu topraklardan da büyük sporcular çıktı. Dünya şampiyonlukları, Avrupa dereceleri, olimpiyat vizyonu… Hepsi elde edildi ama çoğu zaman sesi duyulmadı.

                Ben bu yazı dizisine başlarken sadece bir spordan söz etmek niyetinde değilim.

                Ben, bir bakış açısını, bir değerler bütününü ve bir kalkınma modelini anlatmak istiyorum.

                Çünkü kürek sporu sadece kas gücüyle ilgili değildir.

                •Takım olmanın ne demek olduğunu öğrenmek için,

                •Sabretmenin, tekrar tekrar denemenin, vazgeçmemenin ne olduğunu hissetmek için,

                •Sessizliğin içinde sadece suyun sesiyle buluşarak kendinle baş başa kalabilmek için kürek çekilir.

                Kürek, aynı zamanda gençler için bir alternatif yaşam teklifidir.

                Bağımlılıklardan uzak, dijital ekranlardan çıkıp doğayla yeniden temas eden, erken saatte uyanıp sorumluluk almayı öğrenen, hedef koyup onu adım adım gerçekleştiren bir gençlik modelidir.

                Bugün bir genci sabah saat 6.00’da gönüllü olarak suya çıkaran başka kaç şey kaldı elimizde?

                Bu yüzden kürek sadece spor değil; bir eğitim, bir karakter okulu, bir hayata hazırlık sistemidir.

                Ve bu sistemin Edirne gibi bir şehirde hayat bulması, bir nehrin kenarında filizlenmesi, sadece o şehir için değil, Türkiye için örnek bir dönüşüm hikâyesidir.

                İşte bu yazı dizisinde önce genel çerçeveyi çizeceğim, sonra bizi doğrudan ilgilendiren yere, Edirne’ye ve Meriç kıyısındaki ilk kürek sesine döneceğim.

                Çünkü bu sadece bir spor değil;

                Bu bir duruş…

                Bir farkındalık.

                Bir değişim çağrısı.