Sütlü karşılama

Edirne bir  dizi ziyaretler yapan ve Tarım, Hayvancılık, Su ürünleri ile ilgili olarak üreticinin sorunlarını dinleyen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, üretici ile yaptıkları görüşmelerde sorunları yerinde çözmeye gayret ettiklerini belirtti. Edirne ve Trakya’nın Tarım ve Hayvancılık konusunda çok önemli bir bölge olduğunu belirten Bakan yardımcısı Daniş, “Trakya Hastalıktan Ari bir bölge ve burasını Damızlık Düve üretim merkezi yapacağız” dedi.

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun da katıldığı ziyarette, Edirne Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Suiçmez Birlik çalışmaları hakkında bilgi verdi. Daha sonra yapılan  çalışmaları ve hizmetleri anlatan Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, “Buraya gelmeden önce Keşan’da bazı köylerde üreticilerimizle ve muhtarlarımızla toplantılar yaptık. Ve toplantılarımız da gece yarılarına kadar devam etti. Oralarda da hem hayvancılıkla ilgili hem de bitkisel üretimle ilgili sorunlarımızı konuştuk. Bu gün de Edirne’de ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz. Edirne borsamızı ziyaret ettik orda hem hububat alım-satımına şahitlik ettik hem canlı hayvan borsasına şahitlik ettik. Borsamızın yapmış olduğu faaliyetleri yerinde gördük. Süt Birliğimiz de ziyaret ettik. Daha sonra da Ziraat odası, Damızlık Birliği, tarım ve hayvancılık ile ilgili kuruluşlarımızı ziyaret edeceğiz. Ziyaretlerimiz, Gün boyu sürecek. Tabi Edirne Trakya bizim için çok önemli, tarımsal anlamda üretim depolarımızdan birisidir. Özellikle hayvancılıkta şaptan ari bölgedir. Kaliteli hayvancılık yapıyoruz, kaliteli et ve süt üretiyoruz. Özellikle İstanbul pazarına Trakya büyükbaş ve küçükbaşta tedarikçilik sağlıyor. Tabi Milli Tarım projemizi Cumhurbaşkanımızın himayelerinde açıkladık. Milli Tarım projesinde hem bitkisel üretim ile ilgili malumunuz Türkiye’yi 941 havzaya ayırdık. Artık her havzada hangi ürünlerin ekilmesi gerektiğini hangi ürünler ekildiğinde destekleme alabileceğini TMO’nun destekleme alımları kapsamında sadece bu ürünleri alacağını ifade ettik bu milli tarım projesiyle. Buradaki amacımız; Türkiye’de ürünlerdeki arz talep dengesini sağlayabilmekti. Yine Milli Tarım projesi kapsamında topraklarımızın rehabilitasyonu ile ilgili ciddi kararlar aldık. Bundan sonraki dönemde bu 941 havzanın her birinin gübre kullanım kılavuzu olacak. Bunları bakanlığımız hazırladı. Tarım İl Müdürlüklerimiz vasıtasıyla üreticilerimize ulaştıracağız. Artık oradaki gübre kullanımı toprağın vasfına göre daha kontrollü yapılabilecek. Çünkü aslında toplum sağlığı bitki sağlığı ve hayvan sağlığıyla alakalıdır. Yine Milli Tarım projesi kapsamında hayvancılık ile ilgili de Türkiye’de, özellikle doğu bölgelerimizde meraların geniş olduğu alanlarda yetiştirici bölgesi ilan ettik. Buralarda damızlık materyallerimizi, et materyallerimizi besi materyallerimizi daha çok üretmiş olacağız. Trakya gibi, Trakya’daki; Edirne, Kırklareli, Tekirdağ gibi illerimizin de içinde olduğu 41 ilimizde de Damızlık Düve Üretim Merkezlerini destekleyeceğiz. En az 500 baş olmak üzere buradaki amacımız artık damızlıkta da dışa bağımlılıktan kurtulmaktır. Malumunuz Türkiye’nin 150 bin ton et açığı var. Bu damızlık düve yetiştirme merkezlerinde de kombin ağırlıklara geçerek sütte bir fazlılığımız var. Aslında dünyada Avrupa’da da fazlalığımız var. Ama biz sütü az fakat daha kaliteli daha verimli olan ama et verimi yüksek olan türlere hayvanlarımızın bir kısmını dönüştürmeye çalışıyoruz. Simental başta geliyor. Birkaç yıl içerisinde sütte de ette de bir denge oluşturmayı sağlayacağız. Ette dışa bağımlılığı sona erdirirken süt ürünlerini de dışa pazarlamanın yollarını arıyoruz. Sn. Bakanımız Faruk Çelik’in bakanlığa gelmesinden itibaren tarım ürünlerinin dış pazarlarını da kendimiz oluşturmaya çalışıyoruz. Yani ürettiğimiz ürünleri daha iyi fiyatlara çeşitli pazarlara nasıl oluşturabiliriz tarım iş forumlarıyla bunların arayışı içerisindeyiz. Şimdiye kadar 6 ülkeyle Tarım İş Forumu yaptık. 2 tane ülkede de fuar organizasyonları yaptık. Dolayısıyla amacımız üreticimizin daha ucuza üretebilmesidir. Bunun için de sulamalarımız devam ederken biz bakanlık olarak toplulaştırmaya hız verdik. Edirne de toplulaştırmanın en yoğun olduğu illerin başında geliyor. Şu anda Edirne’de yaklaşık 2-3 hafta içerisinde ciddi anlamda yer teslimi ile başlayacak toplulaştırma hamlesi yapıyoruz. Böylece daha rekabetçi hale geliyoruz. Bugünkü ziyaretlerimiz kapsamında Edirne’nin hem hayvancılık hem tarımsal anlamdaki sorunları varsa onları konuşacağız. Yeni dönemde Edirne’nin tarım konusunda çok şanslı olduğunu düşünüyorum. Üretim potansiyeli yüksek olan Edirne’mizin ürettiği ürünlere katma değer kazandırarak üreticimize nasıl bir refah payı aktarabiliriz bunun peşindeyiz. İnşallah Türkiye Avrupa’da tarım gayrisafi hasıla bakımından 1.sırada. Dünyada 7.sırada. Ama biz bunu yeterli görmüyoruz. Çünkü gıda arz güvenliği önemli. Bütün ülkeler gelecek stratejilerini bunun üzerine kuruyorlar.  Biz de Türkiye olarak avantajlarımız da var dezavantajlarımızda var. avantajımız; Anadolu topraklarında Trakya topraklarında 12 bin çeşit bitkimiz var, bunların 4 bin tanesi endemik. Sadece bu topraklarda yetişiyor. Çünkü buna göre klima tik bir yapımız var. Ama hayvancılığı et tüketimi yoğun olan daha da milli gelirimiz arttıkça, daha da artacak olan bir ülkeyiz. Ancak hayvan üretebilmemiz için yem bitkisi üretebilmemiz lazım. Bunun için yağış rejimimizin yüksek olması lazım. Ama bu bizim elimizde olan bir şey değil. Kıt olan imkânlarımızı daha verimli nasıl kullanabiliriz bunlar üzerinde çalışmalar yapabiliriz. Araştırma Enstitüsü ile, üniversitelerimizle bunların çalışmaları peşindeyiz. İnşallah bundan sonra yine Edirne, Trakya bundan sonraki tarımsal üretimlerin merkezi olacaktır. Milli Tarım Projesi aslında tarımda yeni bir hamlesidir. Artık; “Tarımı Masa Başında Değil tarlada Arazide Yapmaya Çalışıyoruz”. Bizim artık Tarım İl Müdürlüklerimiz de işletme bazlı üretime geçti. Her hayvancılık işletmesinin sorumlu bir veterineri her bitkisel üretim işletmesinin sorumlu bir ziraat mühendisi var. Üretimimizi kontrol altında ve planlı bir şekilde yapmaya başladık. Dolayısıyla bundan sonra aynı birimde ama daha yüksek kalite ve yüksek verim almanın peşindeyiz. Böylece daha rekabetçi olabiliriz tarımda ve üreticilerimizin refah payını arttırabiliriz diye düşünüyorum” dedi.

“SÜT BİRLİKLERİNDE ÇAY İKRAM EDİYORLARDI AMA BURADA FARKI GÖRDÜK”

Edirne Süt Üreticileri Birliği ziyaretinde ikram edilen Süt’ü görünce şaşıran Bakan Yardımcısı Daniş, “ Bir çok birlik ziyaretinde bize çay ikram ediyorlar ama burada farkı gördük. Süt içmeye teşvik etmeli ve daha çok süt tüketmeliyiz” dedi.

Özlem Ceylan