Suakacağı barajı unutuldu, Tunca kudurdu
*Tunca nehrini kontrol edecek ve her yıl yaşanan felaketleri önleyecek olan Suakacağı barajının ne kadar önemli olduğu bir kez daha gözler önünde serildi.
*Tunca nehrini kontrol edecek ve her yıl yaşanan felaketleri önleyecek olan Suakacağı barajının ne kadar önemli olduğu bir kez daha gözler önünde serildi.
* Uzmanlar, “Tunca nehrini kontrol etmek bizim elimizde değil, bu nedenle kontrolü bizde olacak olan baraj şart” dediler.
1968 yılında gündeme gelen, 25 Mayıs 2005 yılında ilk adımları atılan ve 5 Aralık 2006 tarihinde Sofya’da ilk mutabakat imzaları konulduktan sonra rafa kaldırılan Suakacağı Barajı Projesi, son taşkın ile bir kez daha gündeme geldi. DSİ Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde Suakacağı Barajının yapılması için büyük çaba sarf eden Bakan Veysel Eroğlu, Değirmenyeni köyünde yaptığı açıklamada Baraj yapımından vazgeçildiğini ve B planı olan Çömlekköy Barajının yapılacağını söylemişti.
“ÇÖMLEKKÖY BARAJI ÇÖZÜM DEĞİL”
Suakacağı barajının Bulgar tarafından kabul edilmemesi nedeni ile yapımı düşünülen ve proje çalışmaları süren Çömlekköy barajı ile ilgili olarak görüştüğümüz uzmanlar, “Çömlekköy barajı sulama amaçlı olarak yapılacak olan bir barajdır. Bu baraj Tunca nehrimin önünü kesmeyecektir. Sadece sulama amaçlı olacak ve Tunca nehrinden basılacak olan su ile sulu tarım yapılacaktır. Kamuoyunda yanlış bir algı oluşmaması gereklidir.” Dediler.
“SUAKACAĞI BARAJI ŞART”
Tunca nehrinin debisinin kontrol edilmesi için Suakacağı barajının şart olduğunu belirten yetkililer, “Tunca nehrinin su debisini kontrol edemiyoruz. Bunun için tek şart baraj yapımıdır. Bulgaristan yetkililerinin baraj yapımı ile ilgili çekinceleri var. Masa başına geldiklerinde baraja hayır diyorlar ama bizim de baraja ihtiyacımız var. Bu güne kadar epey mesafe kat edilmiş, mutabakat zabıtları imzalanmıştı. Ancak iki ülkeyi ilgilendirdiğinden baraj aksı itibariyle yarısı Bulgar, yarısı da Türk topraklarında, iki ülkenin de mutabakatı lazım. Maalesef şu anda Tunca Barajı'nın yapımıyla ilgili çok ciddi bir mesafe kat edemiyoruz. Ne var ki her şeye rağmen görüşmeler devam ediyor. Baraj yapımı ile nehir kontrol altına alınacak ve bu gün yaşadığımız taşkınlar yaşanmayacak, bölgede yatırım yapılabilecek” dediler.
Baraj yapımı için bölgenin uygun olmadığını belirten uzmanlar, “ Suakacağı barajı için muhakkak Bulgaristan tarafının onayı gerekli. Çünkü baraj yapılacak olan alanda iki ülke toprakları var. Eğer barajı Türk topraklarında yapmak istiyorsak, o bölgede bulunan 3 köyün tahliyesi gerekmektedir. Bu ne demektir? Göç demektir. Burada yaşayanları nereye göndereceksiniz? Bir çok sorun yaşanacaktır. Tek çare Bulgaristan ile kısa sürede anlaşma sağlanmasıdır” dediler.
Haber/Fotoğraf Kerim YURK