'Sonun başlangıcı demektir'

39'ncu Bölge Edirne Eczacı Odası Başkanı Ecz. Cenk Kes, Türk serbest eczacılığının tarihinin en zor günlerini yaşadığını iddia etti.

'Sonun başlangıcı demektir'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

39'ncu Bölge Edirne Eczacı Odası Başkanı Ecz. Cenk Kes, Türk serbest eczacılığının tarihinin en zor günlerini yaşadığını iddia etti.

Eczacılar Odası, ilaçta yaşanan son gelişmeleri kamuoyuyla paylaşmak için düzenledikleri basın toplantısında, 5 Kasım'da yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliğ ile ilaçların kamu kurum iskontoları yaklaşık % 7,5 arttırıldığını, diğer yandan 10 Kasım'da İlaç Fiyat Kararnamesi yayınlanarak referans fiyatının yüzde 66'dan 60'a indirilerek ilaç fiyatları bir kez daha düşürüldüğünü belirten Cenk Kes, "hastanın cebinden ilaca daha fazla para ödenmesi anlamına gelen bir düzenlemeyle eşdeğer ilaç bandı yüzde 15'ten yüzde 10'a indirilmiştir. Bundan sonra SGK piyasada olan en ucuz olan ilacın en fazla yüzde 10 fazlasını ödeyecek, gerisi hastalarımızdan tahsil edilecektir. Hastayla karşı karşıya kalansa yine eczacı olacaktır. Bu uygulamalar ilaç sektöründe yaklaşık %20'lik bir daralmaya yol açtı. Salt ciro üstünden bir karlılıkla çalışan eczaneler için bu daralma eğer yerine yeni argümanlar konulmazsa sonun başlangıcı demektir." dedi.

"HİÇBİR TİCARİ İŞLEM PRENSİP VE MANTIĞINA UYMAMAKTA"

Kes, İlaç sanayinin 17 Kasım'dan beri kamuya yapması gereken ıskontoları 340 kalem ilaç için uygulamamış olduğunu ve tüm yükü eczacının sırtına yüklemeye çalıştığını iddia ederek, "Eczacı bugün itibariyle 340 kalem ilaçtan bir kısmını zararına bir kısmını ise geliş fiyatına satmak zorunda bırakıldı. İşin açıkçası 27 gündür Türkiye de ilaç sanayi, tebliğ, kararname ve yasa tanımaz bir halde depolara dolayısıyla eczanelere ilaç satmakta. Maalesef ilgili bakanlıklar da bu olaya 27 gündür bir çözüm getiremedi. Şu anda sanayi ilaçlarını eski ıskontoyla piyasaya arz ederken kamu ise eczaneden bu ilaçları yüksek ıskontoyla almakta. Bu uygulama hiçbir ticari işlem prensip ve mantığına uymamakta. Hiç kimse bir ürünü pahalı alıp ucuza satarak o işletmenin ekonomik varlığını çok uzun bir süre idame ettiremez. İvedilikle önlem alınmazsa bir iki gün içinde 340 kalem ilacın hastaya ulaştırılmasıyla ilgili büyük problemler ortaya çıkacaktır. Bugün bu ilaçlarla ilgili, kamuoyunda büyük bir sıkıntı ortaya çıkmamışsa bu eczacının hastalarına karşı göstermiş olduğu mesleki anlayış ve yaklaşımla izah edilebilir. Eğer eczacı olaya salt ekonomik kurallar çerçevesinde bakmış olsaydı 17 Kasım'dan beri bu ülkede 340 kalem hayati önemi haiz ilacın satışı yapılmazdı." dedi.

İlaç sanayinin söz birliği etmiş gibi ticari ıskontoları da fiyat düşüşlerini bahane ederek kaldırmaya başladığını belirten Kes, ilaç sanayinin kamuya yapması gereken aktarımı eczacıyı yok etme pahasına eczacıdan alarak yapmakta olduğunu söyledi.

-FİRMALARIN SATIŞ ODAKLI KAMPANYASINA KATILMAYACAKLAR

39'ncu Bölge Edirne Eczacı Odası Başkanı Ecz. Cenk Kes, basın açıklamasında ilaç sanayiye seslenerek, şunları kaydetti: "İlaç sanayi şunu çok iyi bilmelidir ki; eczacı kendisine reva görülen bu durum karşısında tek ses tek yürektir. Bugüne kadar eylemliliklerimizde ortada gözükmeyen taraf olmayan sanayi, bugün ilaç fiyatlarıyla ilgili olarak birlikte hareket etme çağrısında bulunmakta.

Bugünden itibaren hiçbir firmanın tıbbi tanıtım sorumlusunu ve titri ne olursa olsun hiçbir yöneticisini eczanelerimizden içeri almayacağız. Satış odaklı kampanyalarına katılmayacağız. İlaç firmalarının toplantı, davet gibi organizasyonlarına icabet etmeyeceğiz. Buradaki tepkiselliğimiz emeklerini ortaya koyarak çalışan ve bu sayede evine ekmek götüren ilaç mümessillerine karşı değil, tepkiselliğimiz yıllarca bu ülkenin kaynaklarının hoyratça aktarıldığı doymak bilmez, kendilerinin var olmaları adına bizleri bir çırpıda harcayabilen sanayiye karşıdır."

ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ SÖYLEDİLER

Ecz. Cenk Kes son olarak şunları kaydetti: "Esas yapılması gereken tasarrufun bedelini hasta ve sağlık çalışanlarına ödetmek yerine bu bütçeyi gözden geçirmektir. Üstelik ilaçta tasarruf SGK'nın "bana ayrılan bütçeyi aştım" dediği noktada gündeme gelmekte, ama bu süreç şeffaf biçimde işletilmemekte. Bugün Türkiye, vatandaşlarının daha fazla sağlık hizmeti kullanmasının bedelini sağlık alanındaki aktörlere ödetmek yerine akılcı tasarruf yapmak, sağlığa ayrılan payı artırmak ve karar alma süreçlerini şeffaflaştırmak zorundadır.

Sağlık Bakanlığından 6197 sayılı yasanın güncellenmesini, emeğimizin karşılığını almayı talep ediyoruz. Bu ülkenin insanlarına çağdaş normlarda ilaç hizmeti sunmak istiyoruz. Bu noktada siyasi erki göreve davet ediyoruz. 25.000 serbest eczane eczacısı, istihdam ettiği on binlerce teknisyen ve aileleri gelecek kaygılarını ortadan kaldıracak yasal düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesini bekliyor. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Yaşatmak için yaşamak istiyoruz."