Saadet Partisi'nden 'Ekonomik kalkınma modeli' önerisi

Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Ali Demirkıran, Edirne için gelir ve istihdam sağlayıcı projelerin yapılması ve uygulamaya konması gerektiğini söyledi.

 Saadet Partisi'nden 'Ekonomik kalkınma modeli' önerisi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Saadet Partisi İl Başkanı Ali Demirkıran, yaptığı yazılı açıklamada, Sultanlar şehri Edirne’yi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin kalışlarını tüm yıla yaymanın mümkün olduğunu söyledi.
Kenti kirletecek tesis istemediklerini anlatan Demirkıran, bu nedenle yeni alanların geliştirmek zorunda olduklarını belirtti.
Dünyadaki pek çok şehir, tarihi ve turistik zenginlikleri sayesinde ekonomik hayatını sürdürdüğünü ifade eden Demirkıran, şöyle devam etti:
Edirne tarihi eserlerin çokluğu bakımından en zengin şehirlerden biridir. Ayrıca iki ülkeye komşu olduğu gibi Dünyanın en büyük şehirlerinden İstanbul’a 2 saat mesafededir. İstanbul’un kalabalığından, karmaşasından, gürültüsünden kurtulmak, tarihinin, medeniyetinin mükemmel örneklerini ziyaret etmek için gidilecek en güzel yerdir.
 Lalapaşa, Keşan ve Enez ilçelerimiz başta olmak üzere yüksek bölgelerimizde yaz turizm alanları düşünülmelidir. Deniz turizmine alternatif tatil köyleri kurulabilir. Mevcut bazı köylerimiz işletme mantığı ile hizmet ve turizm sektörüne kazandırılabilir. Hobi bahçeleri, hatta devre mülk hobi bahçeleri projesi düşünülebilir” dedi.
STRES İNSANLARIN SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR
Günümüz çalışma hayatının ve stresin insanların ruh ve beden sağlığını tehdit ettiğini anlatan Demirkıran, şöyle devam etti:
Dünyanın pek çok yerinde stresli iş ortamlarında çalışan kişiler bağ-bahçe işlerinde çalışmak için para ödedikleri organizasyonlara katılıyorlar. Doğal hayatın özlemini çeken insanlara çiftliklerde sağlıklı natürel gıdalar ve spor imkânı çok çekici gelecektir. Düşünün Karaağaç’ ta bir pansiyonda veya oluşturulan çiftlikte kalıyorsunuz. Kümesten aldığınız köy yumurtası,  GDO lu mısır yememiş ineğin taze sütü, kovandan sizin çıkardığınız tabii bal, yerli tohumlu domates, biber ve yeşillikle kahvaltı ediyorsunuz. Mevsimine göre katkısız yapılan konserveler, tarhana çorbası, et ve süt ürünleri kime çekici gelmez ki.
Sonra bakımlı (!) söğütlük bölgesinde yürüyüş, koşu yapıyorsunuz. Edirne’nin tarihi ve turistik yerlerini geziyorsunuz. Atalarımızın nasıl bir medeniyet kurduklarını, nasıl büyük bir millet olduğumuzu görüyorsunuz.  Ve çocuklarınıza bizzat görerek eğitim metoduyla, örnekleriyle anlatıyoruz. Kendine güven duymasını temin edecek muhteşem eserleri ziyaret ediyoruz.  Tarihini, inancını bilmesi ve yaşaması halinde yeniden dünyanın lider ülkesi olmanın mümkün olduğunu söylüyorsunuz.”