Rekabetçilik gücümüz masaya yatırıldı

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu(TÜRKOFENED) ve ekonomi ve dış politika araştırma merkezi (EDAM) işbirliği ile hazırlanan ve bölgesel kalkınmanın bileşenlerine dikkat çeken "Türkiye için bir rekabet endeksi raporu" toplantısı gerçekleşti.

Rekabetçilik gücümüz masaya yatırıldı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Vali Yardımcısı Mustafa Karslıoğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, TÜRKOFENED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, TRAKYASİFED Başkanı İsmet Açıkgöz ve TÜRKOFENED ekonomi danışmanı ve rapor yazarı Pelin Yenigün Dilek'in katıldı.

“EDİRNE HANGİ SIRALARDA?”

Toplantının açış konuşmasını yapan TRAKYASİFED Başkanı İsmet Açıkgöz, “Günümüzde Edirne, Sosyal-Ekonomik Gelişmişlik Endeksi’ne (SEGE) göre üst sıralarda yer almaktadır. Sağlık sektöründe 7. sırada ve eğitim sektöründe 12. sırada yer alırken imalat sanayi gelişmişlik endeksinde 30. sırada yer almaktadır. Bu rakamlarla SEGE endeksinde üst sıraya tırmanmış ve Teşvikler sıralamasında ikinci bölgede konumlanmıştır. Sosyal göstergeleri başarılı fakat ekonomik göstergeleri aynı ölçüde başarılı değildir. Büyük ölçekli işletmelerin varlığı bölgelerin teşvik sistemlerinden fazla yararlanmasına neden olmaktadır. Yatırım için asgari yatırım tutarı işletme ölçeklerini etkilemekte, teşvik başvurularının da düşük olmasına sebep olmaktadır. Bu sebeple teşvik sisteminin yapısının değiştirilmesi veya ekonomik göstergelerin arandığı farklı bir endekse göre teşviklerin ele alınması gerekmektedir. Bu sayede Edirne başarılı küçük ölçekli bir kent olma fırsatını yakalayabilir.Tarıma Dayalı ihtisas Organize Sanayi Bölgeleri kurularak katma değerli tarım ürünlerinin geliştirilmesi, halen çalışmaları süren arazi toplulaştırma çalışmalarının hızlandırılması ile tarım işletmelerinin maliyetlerinin düşürülerek rekabetçiliğinin arttırılması, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (KOP)  benzeri bir yapı olan Ergene Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (EOP) Kalkınma Bakanlığı tarafından bölgede kurulması ile tarımda üretim yapısının değişmesi ve yüzde 95 tarla bitkileri olan ürün gamının çeşitlendirilmesi; esas itibariyle bir tarım bölgesi olan Edirne’nin atması gereken öncelikli adımlardır. Diğer yandan; Ar-Ge çalışmaları ve pazarlama faaliyetleri için yapılacak eğitim süreci ile ürünlerin dış pazarlarda daha fazla yer almasının sağlanması da aynı derecede önemlidir. Hayvancılıkta işletme kriterlerinin gözden geçirilerek toplulaştırmanın da etkisiyle köy yerleşimine sınır olacak meraların köy halkı için 20-50 hayvanlık butik işletmelerin cazip hale getirilmesi ve projelerini takip ettiğimiz Hızlı tren ve Edirne Kırklareli Havaalanının tesisiyle, Edirne dünya kentleri arasında daha rekabetçi bir konuma yükselecektir”.dedi.

“81 İL İNCELENİYOR”

81 İlin rekabetçilik gücünü incelediklerini belirten TÜRKOFENED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, “ TÜRKONFED ve EDAM işbirliği ile hazırlanan 81 ilin rekabetçilik gücünü ele aldığımız “Türkiye İçin Bir Rekabet Endeksi” raporunun, federasyonlarımızdan TRAKYASİFED ev sahipliğinde düzenlediğimiz Edirne tanıtım toplantısına hoş geldiniz. TÜRKONFED olarak, verimlilik artışı yoluyla, Türkiye’nin “orta gelir” tuzağından kurtulmasını sağlayacak ekonomik ivmenin yakalanmasının, ülkemizin refahı adına en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu düşünüyoruz. Bölgelerarası gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi ve rekabetçiliğin yeni dinamiklerinin ortaya konulması, sürdürülebilir kalkınma için önemsediğimiz konuların başındadır. Kuruluşumuzdan bugüne yaptığımız çalışmalarla, ülkemizin sürdürülebilir büyümesine, özgürlükçü bir demokrasinin yeşermesine, hukukun üstünlüğüne, farklılıkların büyük bir zenginlik oluşturduğu toplumsal ve kültürel hayatımıza katkı sağlamaya çalışıyoruz. İçinde yaşadığımız 21. yüzyılın dünyası, yeni bir değişim ve dönüşümün sancılarını yaşıyor. Ülkeler arasındaki ilişkiler, özellikle teknolojinin yarattığı hızın, hayatın her alanını etkilediği süreçte yeniden belirleniyor. Gelişmiş ekonomilerde gözlemlenen ılımlı büyüme sinyalleri, haliyle gelişmekte olan ülkeler için de fırsatların iyi değerlendirilmesi, doğru politikalar ile ekonomik ve toplumsal hayatta yapılacak reformlar ile avantajlar sağlıyor. Ülkemizin ilk iki çeyrek sonunda yüzde 5’lerde gelen büyüme rakamları, üçüncü çeyrekte de beklentilerden daha yüksel bir şekilde sürecek gibi görünüyor. Yılsonunda yüzde 6’larda yaşanacak bir büyüme iş dünyası açısından şaşırtıcı olmayacaktır. Bu veriler moral ve motivasyon yaratırken, aynı zamanda büyümenin sürdürülebilirliği ve kalitesi odaklanmamız gereken başat alan olarak öne çıkıyor.

2016 yılının özellikle ikinci yarısında, mali piyasalardaki tüm göstergelerde hızlı bir yükselişe tanık olurken, enflasyonun yüzde 12, faizlerin yüzde 15-16 ve kurların yüzde 25’lerde yaşandığı bir noktaya geldik. İş dünyası olarak, çok büyük bir faiz yükü altında, yatırım yapmanın zorluğunu hepimiz yakından yaşıyoruz. Enflasyonun Türkiye’nin gündemindeki en önemli sorun olduğunu düşünüyoruz. Bu tablo yatırım ortamının geliştirilmesinde ciddi sıkıntılar yaratıyor. Türkiye’nin makroekonomik istikrarı açısından bir numaralı sorunu enflasyondur. Bunun yanı sıra iktisatta ikiiz açık olarak tabir edilen bütçe ve cari açık sorunlarını da hatırlatmakta fayda görüyorum. Enflasyon ve faizle mücadelede kurumlar arasındaki işbirliği ne kadar önemliyse, kurumların bağımsızlığı ve kurumsallaşma kültürü de bir o kadar değerli ve önemlidir. Ekonomide mali disiplini korumak, makroekonomik istikrarı dengede tutacak politikalar belirlemek ve bunları da kurumlar arası eşgüdümle yürütmek, uluslararası yatırımcılara ve kuruluşlara da olumlu sinyaller verecektir. Kredi Garanti Fonu, vergi indirimleri ve teşvikler ile kısa vadede ekonomiye can suyu etkisi başarılı olurken, orta ve uzun vadede 4. Sanayi devriminin konuşulduğu, dijitalleşmenin hayatın her alanını etkilediği yeni dünya gerçekleri dikkate alınarak Türkiye’nin reformları gündeminin ilk sırasına alması gerekiyor. Önceliği doğru belirlenen, iyi anlatılmış, uygulama kararlığını ispat eden bir reform haritası, ülkemizi, 2018 yılında küresel ekonomik risklerden ve finansal piyasa oynaklığından koruyacaktır. Türkiye’nin hangi alanlarda yapısal reformlara öncelik vereceği konusunda hem resmi kurumlarda hem de iş dünyasında ortak bir anlayış mevcuttur.” Dedi.

“YA ÖZGÜRLÜĞÜ SEÇECEĞİZ YA SEFALETİ.”

Toplantı da konuşan Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu; “Çok uzun zamandır ülkede olması gereken demokrasinin aş olduğu, demokrasinin iş olduğu bir toplumu hep birlikte yaratmamız gerekiyor. Ya özgürlüğü seçeceğiz ya sefaleti. Buna hep birlikte biz karar vereceğiz. Toplumların demokratik gelişme endeksi artmadığı sürece aşı da artmaz, işi de artmaz. Demokrasi insanı özgürleştirir, halkları, insanları, ülkeyi özgürleştirir. Biz kaç tane treni kaçırdık. Dördüncü sanayi devrimini de acaba yakalayabilecek miyiz, arka vagonuna atlayabilecek miyiz. Biz yeniden yeniden yeniden bir şeyi çok eski teknolojilerle yaratmaya çalışarak değil de, e-ticaretle bilişimle ve insanları çağın ötesine geçirebilecek hayallerle, düşlerle bir şeyi gerçekleştirmek zorundayız. Demokrasi olmazsa hayaller de olmuyor.” dedi.

“EDİRNE’NİN ÇOK ZENGİN VE KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİ VAR”

Edirne Vali Yardımcısı Mustafa Karslıoğlu, “Serhad Şehri Edirne’miz için sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve çeşitli zeminlerde Edirne’nin gelecekteki projeksiyonu nasıl olmalıdır, nasıl bir fonksiyon yüklenmesi lazım bunların tartışması oluyor. Trakyasifed başkanımız gerçekten ilin ekonomik performansını ortaya koydular. Türkonfed Başkanı’mız da makro ölçekte ülkemizin mevcut durumunu dile getirdiler. Serhad Şehri Edirne’mizin ekonomik sektörel dağılımına baktığımız zaman %47 hizmet sektörü, %43’ü tarım %10’u tarım yani ekonomik tabloya baktığımız zaman ekonomi çok stabil bir haldedir. Bizim ağırlık vereceğimiz konu hizmet sektörünün alt bileşenlerine baktığımız zaman en çok göze çarpan; turizm aktivitesi, sigorta, eğitim aktivitesi gibi konular. Ama bizim odaklanacağımız olay hizmet sektöründe turizm. Turizmde Edirne’ye baktığımızda ise Edirne’nin çok zengin ve kültürel zenginliği var. Bu kültürel turizme dayalı marka kent olarak görüyoruz. Biz bu yönde odaklanmayı düşünüyoruz.” dedi.

Toplantıda Tarkan Kadıoğlu’na ve Pelin Yenigün Dilek'e Trakyasifed Başkanı ismet Açıkgöz tarafından teşekkür plâketi verildi. Pelin Yenigün Dilek’in sunumu ile toplantı sona erdi.

Hasan Boyacıoğlu